İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde gerçekleştirilen, Murat Germen ve Orhan
Cem Çetin’in yönettiği Çağdaş Fotoğraf Serileri’nde bu ay “Tipoloji” geleneği
konuşulacak.
Söyleşide özellikle 20. Yüzyıl insanlarını gruplandırarak, bilimsel ve
tarafsız bakış açısından fotoğraflamasıyla tanınan August Sander, formlarındaki
yapısal özellikleri bir araya getirerek bitki toplama ve fotoğraflama işlemini
40 yıl boyunca sürdüren Karl Blossfeldt ile uzun bir süre endüstriyel yapıları
ve bina cephelerini birlikte görüntüleyen ünlü Alman fotoğrafçılar Bernd ve
Hilla Becher gibi isimlerle güçlü bir Alman ekolü olan tipoloji anlayışı, güncel
örnekleriyle tartışmaya açılacak.
Toplantı
içeriğinden
Fotoğrafçılıkta, tek bir unsurun, tüm diğer koşullar (ortam, üslup, ölçek,
görüş açısı vb.) aynı ya da en azından benzer kalacak biçimde çeşitlemelerinin
fotoğraflanması ve bu yolla görünüşlerin sınıflandırılıp seriler haline
getirilmesi “tipoloji” olarak adlandırılır.
Bilginin toplanıp
sınıflandırılması ve zamana yayılarak kategorilerin oluşturulması yöntemini
uygulayan fotoğrafçıların, hem tekil üretimlerinde hem de dünyada üretilen tüm
fotoğraflarda aynı sınıflandırma, ayrıştırma, gruplama, anlamı benzerlerin
arasındaki küçük farklarda arama çabası görülür.
Bugün fotoğrafçılık tarihinin en saygıdeğer serileri olarak
nitelendirilen tipolojinin çağdaşları arasında, patlama görüntüleri ile Sarah
Pickering, Becher’lerin çalışkan öğrencisi, çok sayıda farklı serisiyle
Düsseldorf okulundan Thomas Ruff, yine aynı okuldan, yalın ve steril
endüstriyel/ticari bina cepheleri ile Becher’lerin yeni kuşak izleyicisi Frank
Breuer, boş park yerlerinden, birbirinden sıkılmış çiftlere kadar uzanan çok
sayıda serisiyle Martin Parr, iflas eden firmaların terk ettiği ofislerin
fotoğraflarıyla, kendisini daha çok bir arkeoloğa benzeten New York’lu
fotoğrafçı Phillip Toledano, anti-tipolojileri ile Roe Ethridge ve hatta son
dönem çalışmalarıyla büyük usta Josef Koudelka sayılabilir.