"Fırtına'da Santral Planından Vazgeçin"

Fotoğraf: Hürriyet Gazetesi

Rize, Fırtına Vadisi üzerinde yapılmak istenen hidroelektrik santrali dün (4 Temmuz) yöre halkı ve Fırtına Vadisi Oluşumu tarafından protesto edildi. Eylemde santralle birlikte insan sağlığının tehdit edileceğine, toprak kaymasının meydana geleceğine, turizmin yok olacağına ve yöreye özgü canlı yaşamın da son bulacağına değinildi.

Eylemde okunan basın açıklamasında vadiye ilişkin hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda, bölgenin sit alanı olduğunun gizlendiği ve raporun eksiklikler içerdiği belirtildi.

"Vadi SİT alanı, santral yapılamaz"
Eylemciler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından "yap işlet devret" modeli ile Fırtına ve Hala Deresi sularından yararlanılarak Fırtına Vadisinde yaptırılacak olan Dilek-Güroluk hidroelektrik santralinin o yörede yaşayan insanlara ve yöreye fayda ve zararları ile insan ve çevre üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

Eyleme yaklaşık yüz elli kişi katıldı. Artvin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, Pazar Belediye Başkanı Hikmet Hatırnaz, Rize Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şube Başkanı Ercan Özay, Ardeşen Derneği eski başkanı Tahsin Ocaklı oluşuma destek için eylem alanındaydılar. Horon çekerek ve alkış tutarak santrali protesto eden eylemciler, "Fırtına bizimdir, bizim kalacak" sloganı attılar.

"Deniz alası yok olacak"
Fırtına Vadisi Oluşumu, santralle ortaya çıkacak olumsuzlukları şöyle aktarıyor:

- İnsan sağlığına zarar verecek. Dere suyunun yüzde 96'sının kullanılması durumunda kalan yüzde 4 su, derelerin alüvyon yapısı sebebiyle yatakta kaybolacak. Dereye akan kanalizasyonlarla birlikte çay üretimi için kullanılan gübrelerdeki atıkların yağmur suları ile yataklara akması sonucu oluşacak yosunlaşma, bataklık, sivrisinek olmak üzere her türlü pislik ve koku bulaşıcı hastalıklara neden olacak.

- Erozyon kaçınılmaz hale gelecek. Yörede toprak tabakası yaklaşık 20-25 cm ve iklim dolayısıyla ıslak ve yumuşak. Tünel açılması için patlatılacak dinamitler ve bacalara ulaşacak yolların yapımı için kesilecek beş bine yakın ağaç büyük ihtimalle heyelanlara neden olacak bölgede yaşayan insanlar ve yaşadıkları tarihi konaklar büyük bir risk altına girecek.

- Endemik türler yok olacak. Tüneller ve denge bacalarına ulaşmak için açılacak yollar nedeniyle meydana gelecek yaklaşık dört yüz bin metreküp pasa bugüne kadar inandırıcı bir açıklama yapılmadığından yörede büyük bir alana yayılacak,pasa örtüsü çevreyi ve canlıları tehdit edecek,ayrıca dünyada Kanada'dan sonra Fırtına ve Hala Dere'sinde yaşayan deniz alası tarihe karışacağı gibi derede yaşayan canlı balık türleri de zarar görecek dünyada eşine az rastlanan çiçek ve kuş türleri de yok olacak.

- Turizm ortadan kalkacak. Çamlıhemşin ve Fırtına Vadisi hiçbir çaba göstermeden zengin bir turizm potansiyeline sahipken olumsuzluklar yöreye telafisi imkansız yeni bir gelir darbesi vuracak.