Türkiye’de kasaba ve şehirlerde 20 milyon konut stoku olduğunu belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Türkiye’de ortalama yılda bir kere deprem oluyor. 1999 Marmara Depremi’nde 45 saniye içinde ekonomi yüzde 10 küçüldü. 110 bin konut yıkıldı. 18 bin insanımız hayatını kaybetti. O süreç Türkiye’de yeni bir bakış açısı doğurdu. Deprem yönetmeliği değişti. Yapı denetim sistemi geldi. O yıllardan sonra yapılan konutlar çok sağlam. Yapı denetim işi 18 ilde başladı, 2011 yılı itibarıyla bütün Türkiye’ye yayıldı. Şu anda tüm Türkiye’de yapı denetim sistemi var” dedi.
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, İşte Bakan Erdoğan Bayraktar’ın mesajları...
"150 bine ulaşacağız"
“2002 yılının sonunda iktidara geldik. 2003 yılının başında TOKİ’nin başında göreve başladım. Baktık ki deprem aksı üzerinde bulunan 5 milyon konutun yenilenmesi lazım. Van’da, Elazığ’da deprem oldu. Evler yıkılınca hemen harekete geçtik. Sonuç olarak 6306 sayılı yasayı çıkardı. Bu Türkiye’nin önünü açan bir yasadır. Bir milattır. 5 Ekim 2012 tarihinde ilk yıkım işini Esenler’de başlattık. Arkasından birkaç ay sonra Gaziosmanpaşa’da devam etti. 46 vilayette devam edeceğiz. Yaklaşık 90 bin konut. Toplamda 150 bin konut rakamına ulaşacağız.”
Millet dönüşümü kanıksadı
Artık millet de bu işi kanıksadı. Kendisi dönüşüm yapmaya başladı. Ya mütteahite ya da belediyelerle işbirliği yaparak evini yıktırıyor. Milletin beklentisi ve memnuniyeti arttı.
Şu ana kadar 33 bin binayı inceledik
Vatandaşlarla koordineli çalışıyoruz. Vatandaş bize gelip müracaat ediyor. Vatandaşlarımız, ‘Ben evimi 99 depreminden önce yaptırdım bakar mısınız?’ diyerek bize müracaat ediyor. Şu ana kadar 33 bin binayı inceledik. Bunun için toplam 500 kuruluşu lisanslandırdık. Bunun içinde 47 tanesi üniversite kurumları. Vatandaş oraya müracaat ediyor. Bizim bakanlığımız olarak yaptığımız alanlar da oluyor. Şu ana kadar 400 bine yakın risk tespiti yaptık. Bunlardan 150 bininin yıkımını en yakın zamanda yapacağız.
Herkes bu olayı sahiplensin
Kentsel dönüşümde iki sene içinde büyük bir mesafe almamız gerekiyor. İnsanımızı inandırmalı, güvendirmeliyiz. Ondan sonra da bu işi dalga dalga yaymamız lazım. Kentsel dönüşüm elzemdir, şarttır ve vatandaşın desteği şarttır. Bütün bu koşulları göz önüne alarak bu işi siyaset üstü bir olay haline getirmeliyiz. Seferberlik ruhuyla bu işe sahip çıkmalıyız.
Bana destek veren Başkan başarılı oluyor
Şimdi bazı vatandaşlar uyanık. İstiyor ki devlet benim salaş ve kaçak evimi yıksın, karşılığında da iki tane ev versin. Biz de diyoruz ki bu bir can güvenliği işidir. O istiyor ki devlet bana para yardımı yapsın, imarımı arttırsın.. Devlet sana kira yardımı yapıyor. Kredi alırsan yardımcı oluyor. Taşınma masrafını karşılıyor. Zor bir iş yapıyoruz. Ama vatandaş bizi desteklediği için bu iş yürüyor. Muhalefet bu işin önünün kesmeye çalışıyordu. Artık muhalefetin de söylemleri değişti. Ataşehir, Büyükçekmece ve Kartal Belediyeleri ile ciddi çalışmalarımız var. Dönüşümle ilgili proje getiren, bana destek olan belediye başkanları çok başarılı oluyor. Destek vermeyen, ‘korkak bezirgan’ misali ne kâr eden ne zarar olarak kalıyorlar.
Çetelere göz açtırmayız
Kadıköy ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında 3 senedir kitlenen Fikirtepe’ye biz el attık. Şimdi burayı çözüyoruz. Fikirtepe’deki ruhsatları bir aya kadar patır patır vereceğiz. Başlayacak. Kentsel dönüşüm çeteleri türedi. Vatandaşın aklını karıştıran kişiler çıkıyor. Bunları duyuyoruz. Bize gelenler oluyor ve biz bunları engelliyoruz. Uyarıları yapıyoruz. Bizim 187 tane ‘Alo Hattımız’ bulunuyor.
O tip insanların bir şey kazanacağına, mesafe kat edeceğine ihtimal vermiyorum. Millet ve polis artık çok duyarlı. Bu kişilere göz açtırmıyor.
81 şehre 157 park
Bakanlık olarak parklar konusunda atağa kalkıyoruz. 81 vilayette 157 tane park yapacağız. Belediyelere tebliğ yayımlayarak onlardan proje isteyeceğiz. Bu konuda yarışmalar açacağız. Sonuç olarak bu parkları biz yapacağız. Bisiklet yolları yapacağız. Yeşil alanları da artıracağız.