Kentsel dönüşümün en kötü örneklerinden birinin gerçekleştiği İstanbul Fikirtepe’de Kurtlar Vadisi’nin yapımcısı Raci Şaşmaz’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan hazırlanan iddianame kabul edilirken; İnşaat şirketi, mağdurların açtığı davaları kaybetmeye devam ediyor. Son olarak Gülser Uzunca isimli mağdurun açtığı davada mahkeme, Selimoğlu İnşaat’ı haksız buldu.
BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre; Gülser Uzunca, Brooklyn Dream projesinden ev sahibi olmak istedi. Bu kapsamda da Selimoğlu Yapı İnşaat ile 29 Temmuz 2017 tarihinde sözleşme imzaladı. Uzunca, Brooklyn Dream projesinin a bloğunda yer alacağı belirtilen daireyi 343 bin 632 TL bedelle satın aldı. Sözleşmeye göre ev, 30 Eylül 2019’da teslim edilecekti. Ancak projenin inşaatı, satılan 172 daire ile ticari alanlara rağmen sadece başlangıç kısmı olan ‘fore kazıkların çakılması’ aşamasında kaldı.
Yapılan sözleşmeye uygun şekilde söz konusu firmaya 274 bin 230 TL ödeme yapan Uzunca, inşaatın başlamaması üzerine kalan 9 senetlik tutarı ödemedi, konuyu da yargıya taşıdı. Uzunca’nın şikâyeti üzerine açılan dava, İstanbul 5. Anadolu Tüketici Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Dava kapsamında 10 Nisan 2019 tarihinde bilirkişi raporu hazırlandı.
Bilirkişi: “Ekonomik nedenlerle açıklanamaz”
Bilirkişi raporunda şu ifadelere yer verildi: “İnşaat sektöründe kriz yaşandığı herkesçe bilinen bir konudur. Dava konusu proje için sözleşmenin yapıldığı tarih 29 Temmuz 2017 tarihinde sektörde ekonomik nedenlerden ötürü durağanlığın kısmen yaşandığı dönemdir. Ancak inşaatın ruhsat tarihi olan 5 Nisan 2017 tarihinden itibaren hiç yapılmaması ekonomik nedenlerle açıklanamaz.”
Davanın karar duruşması 12 Kasım’da görüldü. Mahkeme, Selimoğlu İnşaat’ın mağdur Uzunca’ya 274 bin 230 TL’yi geri ödemesine hükmetti. Ödemenin 26 Nisan 2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faiz göz önünde bulundurularak yapılmasını istedi.
Davalar kazanılıyor ama…
Konuya dair bir açıklama yapan Leke Fikirtepe Platformu Sözcüsü Engin Akgüzel, “Maalesef insanlar yaşadıkları mağduriyeti devlet yetkililerine anlatamadılar. Her seferinde Yetkililer hukuk yolunu gösterdi, açılan davalar bir şekilde bitiyor, kazanılıyor. Ama maalesef şirketlerin içi boşaltılıp şirkette çalışan çaycının üzerine devredildiği için mahkeme ilamları çerçeveletip duvara asılacak durumda kalıyor. Bir an önce devlet duruma el koymalı, insanların hayalleri, umutları ile oynayanlara karşı yurtdışına çıkış yasağı uygulayıp mal varlığına ve elden çıkardığı mal varlıklarına el koymalı.” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.