Son aylarda kamuoyunda sıklıkla yer alan, Fikirtepe ve civarında
uygulanması planlanan ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ hakkında TMMOB
Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar yazılı bir basın
açıklaması yaptı.
Uyar’a göre kabul edilemez bir hesapsızlık içeren
‘1/1000 Ölçekli Fikirtepe ve Çevresi Uygulama İmar Planı’
ayrıca mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına
aykırı. Söz konusu planın uygulanması halinde Fikirtepe bölgesinde
yapılaşma haklarının Kadıköy’ün iki katına çıkacağına dikkat çeken Uyar,
3194 sayılı İmar Kanunu kapsamında uyması gerekilen
kentsel sosyal ve teknik altyapı alanının plan kapsamında
gerçekten sağlanmadığını belirtti.
Konu ile ilgili olarak Şehir
Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar’dan gelen basın açıklamasının tamamı
şöyle:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş
tarafından İstanbul’un kaçak ve düzensiz yapılaşmış
bölümlerinin sorunlarının ‘mucizevi çözüm yolu’ olarak
tanıtılan, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar ve Bayındırlık
Komisyonu’nun ‘tadilen’ uygun bulduğu ‘1/1000 Ölçekli Fikirtepe ve
Çevresi Uygulama İmar Planı’ kabul edilemez bir hesapsızlık ve
‘fikirsizliktir’.
Planlama tekniği açısından kabul
edilmesi olanaksız bu hukuk dışı kararla, İstanbul’un bir parçası daha
bugün sahip olduğu sağlıksız koşullardan çok daha içinden çıkılmaz
duruma gelecektir. Yaşanan bu hukuksuzluğun belki de en vahim yönü, bu
hukuk tanımaz, İstanbul‘u daha da içinden çıkılmaz duruma getirecek olan
‘imar komisyonu fikri’nin ülkemizde benzer sorunlu alanlara
sahip belediyeler tarafından örnek alınması olasılığıdır.
İstanbul’da
gelecek yıllarda yaşanması olası bir büyük depremden etkilenme olasılığı bulunan
kent parçalarının yenilenmesi, yaşayanların güvenli yapılarda
oturmalarının sağlanması kuşkusuz önemlidir ve belediyelerin bu
yenilenmede öncü rol üstlenmeleri de kaçınılmazdır. Ancak bu öncü rol hiçbir
zaman söz konusu alanları daha da içinden çıkılmaz ve yaşanmaz duruma getirecek
kararlarla gerçekleştirilemez/geçiştirilemez.
İstanbul Büyükşehir
Belediye Meclisi tarafından kabul edilen ve Fikirtepe bölgesinde
yapılaşma haklarını Kadıköy’ün iki katına çıkaran, yaşayacak nüfusu
binlerce kişi arttıracak kararın uygulanması durumunda, okul
çağı çocuklarının gidecek okul bulamadığı, hastaların gideceği
sağlık tesisi bulamadığı, sosyal ve kültürel amaçlı
hiçbir tesisin yapılmadığı, kamu kurumlarının hizmet
tesislerinin bulunmadığı, yaşayanların nefes alacağı bir parkın
bile oluşturulamadığı bir kent parçası oluşacaktır.
Ülkemizde bugün geçerli olan ve ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi
için de uyulması zorunlu olan’ 3194 sayılı ‘İmar Kanunu’ ve
‘Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’ gereğince, plan
kararlarıyla söz konusu bölgede yerleşecek her yeni 1 kişi için 36,4
metrekare kentsel sosyal ve teknik altyapı alanı ayrılması gerekirken,
mevzuatın açık hükmüne rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından
alınmış olan yapılaşmaları ve nüfusu iki kat arttıran, sosyal donatıyı hiç
öngörmeyen, parsel köşesinde ayrılması öngörülen küçük yeşil alan olarak
nitelendiren ‘sahte donatılı’, açılacak ilk dava sonrası
yargıda iptal edilmesi kaçınılmaz olan plan kararı, yalnızca büyük bir hata
değil, aynı zamanda kararın altına imza atanlar açısından açık bir
suçtur.
Sayın Kadir Topbaş tarafından ‘kentsel dönüşüm’ adıyla
medyada tanıtılan çalışma, her nedense bu bölge ‘kentsel
dönüşüm alanı’ ilan edilmeden yapılmaya çalışılmaktadır. Kentlerin
sorunlarının ‘mucizevî çözümü’ olarak tanıtılan ve Anayasaya aykırılık iddiaları
arasında TBMM‘den geçirilen, kentsel dönüşüme ilişkin Belediye
Kanunu’nun 73’üncü maddesi gereğince Fikirtepe bölgesinin neden kentsel dönüşüm
alanı ilan edilmediği de cevap bekleyen bir soru olarak ortada
durmaktadır.
İstanbul’da yapılaşma yoğunluğunun düşük olduğu,
tek katlı gecekonduların bulunduğu, yıkıp yenileme sonrasında elde edilecek
kazancın yüksek olduğu bölgelerde, yaşayanların direnişine rağmen ‘zor
kullanarak tasfiyeye yönelen’, kentsel dönüşüm yetkisini kullanmaktan
çekinmeyen Belediyenin Fikirtepe’de bu yetkisini kullanmaması dikkat çekicidir.
TMMOB Şehir Plancıları Odası, askı süresi içinde söz konusu
planların teknik olarak yanlışlarını, mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama
esaslarına aykırılıklarını içeren itirazlarını detaylı olarak İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’ne iletirken, hazırlanan teknik rapor ayrıca kamuoyu ile
de paylaşılacaktır.
Planlama tekniği açısından ve hukuksal açıdan büyük
bir hata olan Fikirtepe İmar Planı’na ilişkin ‘imar komisyonu fikri’nin iptal
edilmesi ve insanca yaşanabilir alanların üretilmesinin ‘asgari standartları’nı
içeren mevzuatımıza uygun, yeni bir düzenlemenin yapılması yasal zorunluluktur.
Bu nedenle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hukuka uygun
davranmaya, ülkemizin en büyük belediyesi olarak, kendilerini örnek alan/alacak
olan diğer belediyeleri de hukuksuz uygulamalar içine sürükleyecek kararlardan
kaçınmaya, kötü örnek olmaktan vazgeçmeye
çağırıyoruz.
Diğer yandan, belediye meclisleri tarafından alınan
kararların hukuka uygunluğunu gözetmesi gereken İçişleri Bakanlığı’nı ve İmar
Kanunu’nun uygulanmasını, kentlerin insanca yaşanabilir yerler olarak
gelişmesini gözetmesi gereken Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nı
görevlerinin ve sorumluluklarının gereğini yapmaya davet
ediyoruz.
Kentlerin imar planlarının, belediye meclislerinin indirim
mevsimlerinde (seçim dönemlerinde) ‘bir alana, bir bedava’yapılaşma hakkı dağıtma araçları olmadığını bir kez daha
kamuoyunun bilgisine sunmayı görev biliyoruz”.