Powell, Washington'daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsünde yaptığı konuşmada faiz artışını destekleyen mesajlar verdi. ABD ekonomisinin finansal krizden bu yana yüzde 10 büyüdüğüne ve işsizlik oranının yarıya indiğine işaret eden Powell, iş gücüne katılım oranında son dönemde görülen artışın da sevindirici olduğunu dile getirdi.
FED'in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesinde (FOMC) kalıcı oy hakkı bulunan Powell, ayrıca ilk çeyrekte yüzde 0,5'te kalan büyümenin yılın ikinci yarısında yüzde 2 -2,25 civarına yükseleceği öngörüsünde bulundu.
"Faiz artışına çok yakında gidilebilir"
Doların ve petrol fiyatlarının genel olarak mevcut seviyelerinde kalması halinde enflasyonun yüzde 2 hedefine ulaşacağı beklentisini de paylaşan Powell, "Eğer gelecek veriler, bu beklentileri desteklemeyi sürdürürse, politika faizini kademeli olarak yükseltmeye devam edilmesinin gerekeceğini düşünüyorum. Bir sonraki faiz artışına, gelecek verilere ve risklere bağlı olarak çok yakında gidilmesi uygun olur" diye konuştu.
Powell, öte yandan, İngiltere'de 23 Haziran'da yapılacak AB referandumu, mülteci krizi, Çin, Brezilya, Rusya ve Venezuela gibi ülkelerdeki sorunların küresel ekonomi için risk teşkil ettiğine işaret etti.
Çin'de uygulamaya konan ekonomik teşviklerin büyümeyi kısa vadede destekleyebileceğini belirten Powell, bunların uzun vadede ise ihracata dayalı büyümeden iç talep ve yatırıma dayalı büyümeye geçişi yavaşlatabileceği uyarısında bulundu.
"Brexit oylaması FED'in daha dikkatli olunmasını gerektiyor"
Powell, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının (Brexit) sistematik bir risk yaratıp yaratmayacağı sorusuna, "Bence sistematik bir olaya bakmıyoruz fakat Brexit oylaması, Fed'in para politikasında daha dikkatli olmasını gerektiren bir faktör" yanıtını verdi.
FED Guvernörü Powell'ın bu yorumu, 14-15 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek FOMC toplantısında Brexit riski nedeniyle beklemede kalınabileceği beklentisini yükseltti.
Piyasalar, şimdi FED Başkanı Janet Yellen'in yarın yapacağı açıklamalara odaklandı.