Yorgancılar, yaptığı açıklamada çarpık yapılaşma mağduru olan İzmir'in kentsel dönüşümde pilot il seçildiğini, bakanlık ve yerel yönetimlerin ardı ardına dönüşüm projelerini açıkladığını belirtti.
Kentte konutların yanında çok sayıda fabrikanın da dönüşüme ihtiyaç duyduğuna işaret eden Yorgancılar, kurulduğu dönemde şehir dışında olmasına rağmen nüfusun hızlı artışıyla konut alanları içinde kalan fabrikaların kötü bir görüntü yarattığını, çevre ve trafik sorunlarına neden olduğunu ifade etti.
İzmir'de sanayinin geliştiği 1960'lı yıllarda fabrikaların genelde ilçe çıkış yolları üzerinde yoğunlaştığını, bu fabrikaların altyapısı hazır olan organize sanayi bölgelerine taşınarak boşalan arazilerde dönüşüm projelerinin hayata geçmesi gerektiğini anlatan Yorgancılar, "İzmir'deki 13 organize sanayi bölgesinde 7,5 milyon metrekare boş sanayi arsası var. Yeni kurulan sanayi tesisleri OSB'ler içinde yapılanıyor. Ancak bir şirket için yeni bir fabrika yatırımı yapmak, çalışmaya devam eden bir fabrikanın üretimini durdurarak yenisine geçmek hayli yüksek bir yatırım maliyeti tutuyor. Bu konuda teşvik sağlanmalı. Bu bölgelerdeki yatırımlar için teşvik sağlanırsa şehir içindeki fabrikaların yarattığı görüntü kirliliği ortadan kalkar" dedi.
"Teşviklerden netice alınamıyor"
Uygulanan teşvik sisteminde İzmir'in 1'inci bölgede yer aldığını ancak bu kapsam içindeki yüksek teknolojiye dayalı yatırımları çekme konusunda istenen sonuçların alınamadığını ifade eden Yorgancılar, İzmir'in yanındaki Manisa'nın 3'üncü bölgede olması nedeniyle kent sanayisinin kan kaybettiğine dikkati çekti.
Manisa sınırına yakın bölgelerdeki sanayi tesisleri için haksız rekabete neden olan bu durumun düzeltilmesi için geçen yıl hükümete sadece OSB'lerde bulunan tesislere 3. bölge teşviklerinin sağlanması konusunda öneride bulunduklarını söyleyen Yorgancılar, bu girişimden herhangi bir sonuç alamadıklarını anlattı.
Öneriyi kentsel dönüşüm gündemiyle birlikte tekrar gündeme getirdiklerini dile getiren Yorgancılar, "Organize sanayi bölgelerindeki boş alanlar dolana kadar, OSB içindeki yatırımlar için Manisa'da uygulanan 3. derece teşviklerin uygulanmasını talep ediyoruz. Böylelikle kent içindeki fabrikalar planlı üretim bölgelerine taşınabilecektir. OSB'ler tüm faaliyetlerin kayıtlı olduğu bölgelerdir. Böyle bir düzenleme kayıt dışı istihdamın da önüne geçebilecektir" diye konuştu.
Yorgancılar, İzmir'in Anadolu'nun diğer sanayi kentlerine göre daha geniş bir yelpazeye sahip olduğunu, çok farklı sektörlerden üretim tesislerinin bulunması nedeniyle kentin sektörel krizlere karşı daha dayanıklı olduğunu belirtti. Toplanan verginin yüzde 10'unu karşılayan İzmir'de ithalat ve ihracatının başabaş gitmesi nedeniyle cari açık verilmediğini kaydeden Yorgancılar, son dönemde SOCAR Grubu'nun Petkim için yatırdığı 5 milyar dolar gibi bir sermaye girişinin olmadığını ifade etti.
İzmir'in sıklıkla diğer Anadolu kentlerine göre ekonomik büyümede geride kaldığı eleştirilerine maruz kaldığına işaret eden Yorgancılar, bunun kentin devlete verdiğinin ancak 4'te birini yatırım olarak geri almasından kaynaklandığını vurguladı.
Kamu yatırımlarının artmasında EXPO hedefinin büyük önemi olduğuna değinen Yorgancılar, "EXPO 2015 kazanılmış olsaydı şu anda İzmir şantiye alanı görünümünde olacak, yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırımlar devam edecekti. Bu olmadı. Şimdi EXPO 2020 hedefi var. Kazanmamız halinde kente 30 milyar dolarlık bir yatırım yapılacağını düşünüyorum. EXPO alınamaz ve bu yatırım planları yine rafa kalkarsa İzmir'in geride kaldığı eleştirilerine muhatap olmaya devam edecektir" dedi.