Fabrikalar Özelleştirildi, İşçiler Atıldı, Üretici Bitti



Şeker fabrikalarının kurulmasına ilişkin kanunun kabul edilmesinin (5 Nisan 1925) üzerinden 96 yıl geçti. 96 sene önce “ekonomik kalkınmanın” dayanak noktalarından biri olarak planlanan şeker fabrikalarına ilişkin bugünkü durum ise vahim. Geçen sene hükümetin aldığı karar doğrultusunda 14 şeker fabrikası özelleştirme kapsamına alındı ve 9’u devredildi, “En az 5 sene üretim yapacak” sözü havada kaldı ve yüzlerce işçi işsiz kaldı, şeker pancarı üreticilerinin büyük bir kısmı da üretimden koparıldı.

5 Nisan 1925’te kabul edilen kanunla birlikte önce Uşak ve Alpullu, sonra da Eskişehir ve Turhal Şeker fabrikaları kuruldu. 6 Temmuz 1935 tarihinde ise Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin kurulmasıyla şeker fabrikalarının sayısı arttı.

Ancak geçen senenin başında Hükümet, yüzlerce işçinin ve binlerce üreticinin geçimini sağladığı şeker fabrikalarını, zarar ettiği gerekçesiyle, sendikaların ve işçilerin tepkisine rağmen özelleştirme kapsamına aldı ve hemen ardından Türkşeker’e bağlı 14 fabrikanın satışı için ihalenin başladığı Resmi Gazete’de ilan edildi.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat’taki fabrikaların özelleştirileceği belirtildi. 14 fabrikadan 13’ünün ihalesi yapıldı, 9’u ise devredildi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

ZMO: Üreticilerin büyük kısmı üretimden koparıldı
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle durumdan en fazla etkilenen kesimlerden biri de üreticiler oldu.

Ziraat Mühendisleri Odasının (ZMO) 2018’de hazırladığı rapora göre Türkiye’de 1950’li yıllara kadar Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal şeker fabrikalarında şeker üretimi gerçekleşti. Gerek şeker pancarının hasat edildikten sonra kısa sürede işlenmesi, gerekse uzun mesafeden yapılan taşımanın maliyeti nedeniyle ekim alanları şeker fabrikalarının yakın çevresinde yer aldı.

Ülke nüfusunun ve ihtiyacın yerli üretimle karşılanması amacıyla şeker fabrikalarına 1950’li yıllarda 11, 1960’lı yıllarda 12, 1977 yılında 1, 1980’li yıllarda 6, 1990’lı yıllarda 3, 2001 yılında 1 fabrika daha eklendi. Fabrika sayısının artmasına paralel olarak şeker pancarı tarımı yaygınlaşarak şeker üretimi arttı. 1926 yılında 542 hektar alanda 4 bin ton olan şeker pancarı üretimi, 1961 yılında 130 bin hektar alanda 2.9 milyon tona, 2017 yılında ise 340 bin hektar alanda, 21 milyon tona ulaştı.

Ancak kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, doğal afetler ve şeker pancarı hastalıkları nedeniyle Türkiye’de hem ekim alanı hem de üretim çok düştü. Şeker pancarı üreticilerinin büyük bir kısmı da üretimden koparıldı.

Evrensel'de yer alan habere göre ZMO'nun hazırladığı raporda, “Kamu tarafından kurulan şeker fabrikalarının bazıları kârlılık amacı gözetilmeden, yörenin sosyal ve ekonomik gelişmişliğine katkı sağlamak için kurulmuştur. Bu fabrikaların zararları kamunun tüm fabrikaları ile birlikte ele alındığında, devlete ek bir maliyeti yoktur. Yaratılan istihdam, yan sektörler ve ekonomik hareketlilik göz önüne alındığında, kamu açısından kârlı bir yatırım olduğu söylenebilir. Ancak bu fabrikalar, bütüncül bir yaklaşımla genel ekonomik yararları göz önüne alınmadan zarar ediyor gerekçesi ile özelleştirmelerin bahanesi yapılmış, sonrasında ise tüm fabrikalar aynı kapsama alınmıştır. Arazisi kıymetli arsalar haline gelmiş fabrikaların, farklı kullanımlarla üretim süreçlerinin dışında kalması, şeker pancarı tarımına ve ülke ekonomisine telafisi güç zararlar verecektir” ifadeleri yer almıştı.