5. Dünya Su Forumu’nun açılışında “No risky dums-Riskli barajlara hayır” pankartı açtıkları için gözaltına alınan International Rivers (Uluslararası Nehirler Ağı) aktivistleri Ann Kathrin Schineider ve Payal Parekh dün sabah sınır dışı edildi.
2 aktivist sınır dışı edilmeden önce avukatlarına bıraktıkları mektupta, “Türkiye Hükümeti’nin ve polisin bizim konuşmamızı engellemeleri, barajları inşa edenlerin binlerce sesi boğmasının sadece bir sembolüdür” dediler. BM Asamblesi Su Konuları Danışmanı Maude Barlow, Dünya Su Konseyi’nin de forumun da demokratik olmadığına dikkat çekerek “Bu öyküyü dünyanın geri kalanına anlatacağız” dedi.
Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki açılış töreninde gözaltına alınan Schinedier ve Parikh yaşadıklarını anlatmak üzere dün Taksim Hill Otel’de düzenleneceği duyurulan basın toplantısına sınır dışı edildikleri için katılamadılar. Kongre Merkezi’nde önceki gün sabah saatlerinde açılış töreni resmen başlamadan gerçekleştirildikleri 30 saniyelik eylem nedeniyle gözaltına alınan aktivistler bütün gün ve gece Kulaksız Karakolu’nda tutuldu. 1 yıldan fazla hapis cezası öngören “eyleme teşvik” ile suçlanan Schineider ve Parekh dün sabah 05.30’da taksi ile havaalanına götürüldü.
Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul Kampusu’nda 20-22 Mart’ta gerçekleştirilecek “Alternatif Su Forumu”na katılmak için ülkemize gelen Schineider Almanya’ya, Parekh de ABD’ye gönderildi. Aktivistlerin sınır dışı edilmesini kınamak için aynı yerde düzenlenen basın toplantısında Schineider ve Parekh’in bıraktıkları mektup okundu.
Mektupta, “Dünya Su Forumu’nun tamamen barışçıl bir gösteriye karşı gösterdiği tepki kenti mottolarında olduğu gibi ‘farklılıklar arasında köprü olmak’ yerine aslında ne kadar farklılaştırıcı ve dışlayıcı olduklarını göstermektedir. Ilısu Barajı yüzünden yerlerinden edilecek ve göç etmek zorunda bırakılacak 50 bin kişinin bölgelerine yapılacak baraj ile ilgili söz söyleme haklarının hiç tanınmadığı gibi, barışçıl şekilde düşüncelerimizi söyleme hakkımız da bizim ellerimizden alındı” dediler.
Dünya Su Konseyi tavır alsın
Alternatif Su Forumu’na ve 5. Dünya Su Forumu’na katılmak üzere ülkemizde bulunan BM Asamblesi Su Konuları Danışmanı Maude Barlow, sınır dışı edilen meslektaşları ve gözaltına alınan eylemcilerle ile dayanışma içinde olduğunu belirterek “Dünya Su Konseyi, gözaltına alınanların ve sınırdışı edilenlerin haklarını savunacak mı? Savunmaz ise konseyin demokrasiden ne kadar uzak olduğu görülmüş olacak” diye konuştu.
Uluslararası Nehirler Ağı aktivistlerinden Peter Bosshard, polisin arkadaşlarına yönelik tutumunu kınayarak Dünya Su Konseyi’nin bu konuda tavır almasını, Türk Hükümeti’ne sınırdışı uygulamasının kabul edilemez olduğunu bildirmesini istedi.
Uluslararası Nehirler Ağı’nın aktivistlerinden Dorothea Hearlin, forumun açılışında yaşananların Dünya Su Konseyi’nin maskesini düşürdüğünü vurguladı. İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda forumun katılımcılarına vereceği resepsiyonu protesto edip katılmayacağını söyledi. Uras, sınırdışı edilen aktivistlerden yaşadıkları vandalizm nedeniyle özür diledi.