Günümüz dünyasında evlerde çok fazla eşya olduğunu bu nedenle mobilya seçimlerinin titizlikle yapılması gerektiğini belirten MOSDER, bireylerin bulundukları mekanlarda kendilerini rahat hissettirecek kullanışlı mobilyaları tercih etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Mekanlar, eşya-boşluk dengesini kaybetmemeli
Bir mobilya tasarımında sadelik ve konforun her şeyden önce gelmesi gerektiğini söyleyen MOSDER, geçmişten gelen bir alışkanlıkla insanların genelde toplama eğiliminde olduğunu, bunun sonucunda da mekanların eşya-boşluk dengesini kaybettiğini belirtti. Mekanların kendine özgü bir ruhunun olması gerekliliğinden bahseden MOSDER, yaşam alanlarının bir kimliğinin ve biçimsel sürekliliğinin oluşturulmasının önemine değindi.
Öte yandan mobilya tasarımındaki gerçek etkinin kumaşa dokunulduğunda ve kullanıldığında ortaya çıkacağını söyleyen MOSDER, evlerin küçülmesiyle evin her bölümünün kullanılmaya başladığını, dolayısıyla kurulacak mekanların birleşik ve esnek olması gerektiğini söyledi. Bu evlerde bireylerin köşe koltukları tercih ettiğini aktaran MOSDER, günümüzde çiftlerin mobilya tercihini modern ve spor modellerden yana kullandıklarını aktardı.
Ayrıca, yaşadığımız mekanları davetkar kılan detayın, özellikle evlerin girişlerindeki boşluklar olduğunu belirten MOSDER, eşya-boşluk dengesi hakkında şu bilgileri de aktardı:
- Zeminde çok fazla eşya bulunması gözün mekanı kalabalık algılamasına sebep olur
- Mekanlardaki eşyalar tek bir alanda yığılmamalı, dağıtılmalı
- Zaman zaman dekoratif objelerde elemeye gidilmeli
- Mobilya ve sehpaların birbirine çok yakın olmamasına dikkat edilmeli, mekanlarda rahat hareket edecek alanlar yaratılmalı
- Yaşanılan alan dar ise, çok amaçlı mobilyalar tercih edilmeli ve alandan istifade edilmesi sağlanmalı
- Beyaz rengin, insana huzur ve ferahlık hissi verir, bu nedenle evin bir bölümünde beyaz rengin hakim olması sağlanmalı