'Ev Sahibine Boyun Eğmeyin Bırakın Davayı O Açsın'



Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın geçen hafta kiracı ve ev sahiplerine yaptığı kira artışında yüzde 4'lük enflasyon hedefini dikkate almaları yönündeki uyarı, gayrimenkul danışmanları ve tüketici dernekleri tarafından olumlu ama gerçekleşmesi zor bir öneri olarak değerlendirildi.

Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği (TÜBİDER) Başkanı Fuat Engin, "Durmuş Yılmaz'ın kira artış oranına ilişkin açıklaması 'tavsiye' niteliğinde. Bu sebeple, uygulamanın gerçekleşebilmesinde konunun aktörlerinin yaklaşımı ve çabası çok önemlidir" derken, gayrimenkul danışmanları yüzde 4'lük enflasyon hedefini kontratlarına yansıtmak isteyen kiracıların ev sahipleriyle anlaşmazlık yaşamalarının kaçınılmaz olduğunu bildirdi.

'Son kararı yargı versin'
TÜBİDER Başkanı Fuat Engin, kiracıların ev sahiplerinin yüksek artış taleplerine boyun eğmemelerini, kontratlarında aksi bir madde yoksa gerçekleşen enflasyon oranı kadar kira artışı yapmalarının hukuken doğru olduğunu söyledi.

Kiracıların, önce yüksek artışı kabul edip sonra dava açma yoluna gitmemelerini tavsiye eden Engin, "Kiracılara, eğer çevre rayiçlerine uygun kira ödüyorlarsa enflasyon oranında kira artışı yapmalarını öneriyoruz. Böylelikle olası itiraz karşısında kira artış talebine ilişkin davayı ev sahibinin açması sağlanabilir. Bu durumda son kararı objektif kriterleri göz önünde tutan yargı verecektir" dedi.

Gayrimenkul danışmanları ise son yıllarda önemli bir artış gösteren yeni konut inşaatlarının bitmesiyle birlikte kiracının seçeneklerinin çoğaldığına, bu sebeple yüzde 10'u geçen oranlarda artış isteyen ev sahiplerinin önümüzdeki dönemde kiracı bulmakta zorluk çekebileceklerine dikkat çekti.

'Yüzde 10'u geçmeyin'

Anıl Sever - Remax Zirve:

"Biz aracı olduğumuz kira sözleşmelerinde, gerçekleşecek TEFE ve ÜFE oranlarının esas alınacağını belirtiyoruz. Bu oranlarla yetinmeyen ev sahipleri olursa da kendilerine yüzde 10'u geçmemelerini tavsiye ediyoruz. Aksi halde evleri 6 ayda bir boşalıyor ve en az iki ay boş kalıyor. İnşaat sektörünün yaşadığı canlılık kiracının seçeneklerini artırdı."

Kira bedelleri her yıl enflasyonu katlıyor
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2005 yılından bu yana genel enflasyonun 2, hatta 3 katı oranında arttığı görülen kira fiyatları enflasyonu da körüklüyor. Düşük enflasyon hedeflerine rağmen kira artışlarında çoğunlukla bir önceki yılın gerçekleşen enflasyon rakamları göz önüne alınıyor. Bu durum, kiranın enflasyon üzerindeki artıcı etkisini gelecek yıllarda sürdüreceğine işaret ediyor.

TÜİK'in kira artış oranlarında Türkiye genelindeki ortalamalar baz alınıyor. Buna göre büyük şehirlerdeki kira artış oranlarının daha yüksek olduğu belirtiliyor.

'Bölge rayicine uyun'

Fuat Engin - TÜBİDER Başkanı:

"Durmuş Yılmaz'ın açıklamasını geç kalmış bir açıklama, önerilen oranı ise gerçeklerden uzak bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Kira artışları konusunda kiracılara özellikle ilgili yılın enflasyon oranına dikkat edilmesini, hali hazırda ödenen kiranın çevre rayiçlerine uyumlu olmasını öneriyoruz. Tabii, kontrat imzalama aşamasında kat malikinin anlaşılmaz taleplerini kabul etmemek gerektiğini de kiracılara hatırlatalım.

Artış konusunda ise yüksek talepli kira oranlarına uymak yerine çevre rayiçlerine uygun kira ödüyorlarsa enflasyon oranında kira artışı yapmalarını öneriyoruz. Böylelikle olası itirazı karşısında kira artış talebine ilişkin davayı ev sahibinin açması sağlanabilir. Bu durumda son kararı yargı verecektir."

Enflasyon oranında artış

Emre Karakaya-Beyoğlu Turyap:

"Biz hazırladığımız kira kontratlarının yıllık artışla ilgili maddelerinde rakam belirtmiyor, 'Kira artışı MB'nin açıkladığı enflasyon oranı kadar yapılacaktır' ya da 'Yıllık kira artışı TEFE endeksi oranında yapılacaktır' ibarelerini kullanıyoruz. Bu durumda bir sonraki yıl için yapılacak kira zammı, enflasyon hedefine göre değil, o gün gerçekleşen enflasyon rakamlarına göre belirlenmiş oluyor.

Ama kiracılar, yüzde 4'lük enflasyon hedefini kira kontratlarına yansıtmak isterlerse ev sahipleriyle ciddi sorunlar yaşayabilirler. Çünkü Türkiye'de ekonomiye olan güven tam değil ve yarın ne olacağını bilmiyoruz."