Esenyurt’ta satın aldıkları konutların inşaatları bitirilmediği için yıllardır konutlarını alamayan “Esenyurt Konut Mağdurları” Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Kendileri için adalet sağlanmasını isteyen yurttaşlar adliye önünde “Depremde ölmek istemiyoruz, evlerimize kavuşmak istiyoruz” dediler. Basın açıklamasına yurttaşlara destek vermek için EMEP Esenyurt İlçe örgütü, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ve HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm katıldı.
Evrensel’de yer alan habere göre; Esenyurt’ta binlerce kişi satın aldıkları evlerin tamamlanmasını ya da inşaata başlanmasını yıllardır bekliyor. Pazar günü saat 12.30’da Bakırköy Adliyesi önünde toplanan yurttaşlar evlerinin bir an önce kendilerine teslim edilmesi çağrısı için buluştu. Basın açıklaması öncesinde “Direne direne kazanacağız”, “Mağdurlar burada, hırsızlar nerede?”, "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.
Esenyurt Konut Mağdurları’nın basın açıklamasında, "Yasalara rağmen, ülkemizde binlerce tüketici, konut alırken dolandırılmıştır. Tüketicileri dolandırarak mağdur eden bu dolandırıcılar hala suç işlemeye devam etmektedir. İdarenin yasaları uygulama ve denetleme konusunda kusurlu davranması nedeniyle Esenyurt'ta 30 bin, İstanbul’da 100 bin, ülke genelinde 300 bin kişi konut alırken mağdur olmuştur. Dolandırıcılıkla ilgili savcılık şikayetleri, kara para aklama ile ilgili yaptığımız şikâyetlere rağmen yıllardır faillerden hesap sorulmuyor!” dendi.
"Seçim bitince unutulduk"
Açıklamada neden bu müteahhitlere hesap sorulmadığını soran yurttaşlar, “Paralar toplanılıyor, inşaatlar yapılmıyor, yarım bırakıp tapu tescili engelleniyor. Suç ortada ama davalar açılmıyor. Bir kısım açılan davalarda ise suç gelirlerine tedbir konulmayarak bu gelirlerinin kaçırılmasına adeta göz yumuluyor. Bazı projelere mafyalar, çeteler çöküyor, mağdurlar şikâyet ediyor, devletimiz nerede? Açtığımız hukuk davalarında, gerçeğe aykırı rapor düzenleyen bilirkişiler tarafından tescil taleplerimiz reddediliyor. Tüketiciler içi boş firmalardan mahkemelerce alacaklı yapılıyor. Bilirkişiler hakkında yaptığımız şikâyetler incelenmiyor. Sorunumuzun çözümü için bizler meclise gittik ve bakanlarla görüştük. Seçim öncesi söz verdiler. Seçim bitince unuttular. Bakanlar sadece bakıyor, sorunu yaratanlar sorunu çözmek istemiyorlar. Tüketicileri mağdur eden bu müteahhitleri kim koruyor, bunu soruyoruz?” ifadelerini kullandı.
"Bu rant ve sömürü politikalarının eseridir"
Yurttaşlara destek vermek için adliye önünde gelen EMEP Esenyurt İlçe Örgütü Başkanı Levent Gökçek, “Esenyurt’ta 30 bin, İstanbul’da 100 bin, ülke genelinde 300 bin yurttaşımız konut alırken çeşitli şekillerde aldatılarak mağdur edildi, aslında kısacası dolandırıldı. Aileleriyle birlikte milyonlarca emekçi yurttaş mağdur ediliyor. Esenyurt'ta yaşanan da iktidar, dönemin AKP’li Esenyurt Belediyesi, inşaat firması, arsa sahibi ekseninde tam anlamıyla bir soygundur. Dönemin AKP’li Esenyurt belediye başkanı bu projenin reklamını ve teşvikini bizzat kendi yaptı.” dedi.
Kentsel dönüşüm politikaları ve son deprem ile beraber iktidarın rant ve yağma düzeninin halkın üstüne kâbus gibi çökmeye devam ettiğini ifade eden Gökçek, “Bir tarafta milyonlarca emekçi sağlıksız, depreme dayanıksız, derme çatma evlerde fahiş kiralarda oturmaya mahkum edilirken diğer yandan da burada olduğu gibi alın teri ile çalışıp dişinden tırnağından artırıp bir ev sahibi olmak isteyen emekçiler de dolandırılıyor. Sorunun temeli aslında içinde yaşadığımız sermaye düzeni ve kapitalizmin barınmayı temel bir hak olmaktan çıkarıp ticarileştirmesinden kaynaklanıyor.” diyerek bunun bir sömürü düzeni olduğunu vurguladı.
12 yıldır evini alamayan yurttaş: “Devlet neden bizi korumuyor?”
Mağdur vatandaşlardan Abdülmuttalip Çelik, 2011’de belediyeye giderek Osmanlı İnşaat’a ait bir inşaattan ev aldığını fakat 12 yılın ardından hala evini teslim alamadığını belirterek, “İnşaat 12’nci katta zeminin 6 kata uygun olduğunu söyleyerek inşaata mühür koydular. Fakat bu sırada müteahhit belediyeyle anlaşarak 23 katlık proje üzerinden satış yaptı. Dairelerimizi alamadığımız için mahkemeye başvurdum, kazanmış olmama rağmen hala paramı geri alamadım. Paramı geri almak için paranın tamamını vermiş olmam gerekiyormuş aynı anda. Ben ödeyemem ki, böyle bir gücüm yok benim.” dedi.