1958 yılında Sivas’taki metal atölyesiyle mobilya sektörüne ilk adımını atan ve 1962'de ilk koltuk modelini üreten ERSA Mobilya, bugün sektörünün en önemli oyuncularından biri haline geldi. Kurucusu Metin Atabey Ata’nın babasından borç alarak faaliyete başladığı metal atölyesinde hammadde olarak kullandığı su borusu ve petrol varillerini bükerek ürettiği koltuklarla başlayan üretim süreci, doğru yatırımlarla ve tasarıma verdiği önemle bugünkü konumuna ulaştı.
Kazandığı büyük bir Devlet Malzeme Ofisi (DMO) ihalesi sonrasında üretimini Ankara’ya taşıyan firma; 1978 yılında 'ERSA' adıyla kurumsallaştı. İlk olarak ahşap atölyesini geliştirip modern tesislerine taşınan ve metal, ahşap makinelerini yenileyen şirket, 2009 yılında da ahşap mobilya üretimi için yeni bir tesis kurdu. Bugün ailenin 3. kuşak üyelerinin de yönetimde görev aldığı ve mobilyanın var olduğu her alanda faaliyetini sürdüren ERSA Mobilya, geçtiğimiz günlerde Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ndeki üretim tesislerinin kapılarını basın mensupları için açtı.
Bir vardiyada 530 bin parça mobilya üretimi kapasitesi
Ahşabı estetikle yorumlayan ERSA Mobilya, Ankara’daki dev üretim tesislerinde ofis ortamlarına yenilikçi çözümler geliştirme iddiasını taşıyor. Sade ve sürdürülebilir tasarıma sahip yaklaşık 60 bin metrekarelik alanda, en yeni üretim teknolojileriyle donatılan fabrikada; bir vardiyada 4,5 milyon metrekare panel işleme, 500 bin metre tüm laminant panel ve 530 bin parça mobilya üretimi yapılabiliyor.
ERSA’nın ilke edindiği çevreci üretim anlayışının yansıtıldığı fabrikada geliştirilen altyapı sayesinde, üretim sırasında meydana gelen ve geri dönüşümü mümkün olmayan talaş, ısınma ihtiyacını karşılamakta kullanılıyor. Böylece doğalgaz tüketimi azaltılıyor. Tesisin çatısında yer alan şeffaf panellerle gün içinde aydınlatma ihtiyacı karşılanarak elektrik tasarrufu yapılırken, bacalarda bulunan filtre sistemi ile hava kirliliğinin önüne geçiliyor. Kullandığı hammadde ve aksesuarların yaşam döngüsü değerlendirmelerini beş alanda test eden Ersa Mobilya'da üretimde kullanılan teknolojik ve çevre dostu makinelerle de minimum seviyede atık üretiliyor.
Foto: ERSA Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Erol Ata, 2 bin 100’den fazla antika ve nadide saatin yanısara lambalı radyo, gramofon, taş plak, 45’likler, 33’lükler, pikap ve daktilolardan oluşan bir koleksiyonun da sahibi
Logonun tasarımı Erol Ata'dan
Markanın logosunun tasarımını da yapan ve ERSA'da ikinci kuşağı temsil eden Yönetim Kurulu Başkanı Erol Ata, "Malzeme sıkıntısının da olduğu o dönemlerde ne yapılsa satılıyordu" diyor ve firmanın yaşadığı dönşümü şöyle özetliyor:
"Henüz bir 'ofis' kültürü oluşmamıştı; insanlar, evlerindeki fazla mobilyalarla büro kuruyorlardı. Biz, bir farklılık yaratmak hedefiyle ofis mobilyaları üretimine yöneldik. Üretim kapasitemiz yüksek olduğu için de DMO'nun ihalelerini takip etmeye başladık; zamanında teslimat yapmak şartıyla, ihale almak zor değildi. Ancak DMO'nun Tansu Çiller döneminde kapatılmasının gündeme gelmesi, bizim için yeni bir dönüm noktası oldu. O zaman tasarım ürünlere yönelmeye karar verdik".
Kendi tasarımlarını yaratan Ersa Mobilya; Aykut Erol, Ece Selamoğlu Yalım, Murat Erciyas, Oğuz Yalım, Sezgin Akan, Tamer Nakışçı, Yalın Tan, Şule Koç, Okan Yapıcı, Gamze Güven, Murat Şanal gibi Türk tasarımcıların yanısıra Alexis Şanal, Claudio Bellini, Paola De Francesco, João Ramos Silva, Gulliano Cappeletti, Gabriele Cappeletti gibi uluslararası isimlerle de çalışıyor.
Yalçın AtaHerşeyin çıkış noktası bir fikir
"Artık günümüzde herkes tasarım diyor; ama aslında herşeyin çıkış noktası bir fikir" diyen ailenin üçüncü kuşak temsilcisi ve 'genel müdür yardımcılığı' görevini yürüten Yalçın Ata da bugün bankacılık ve finans sektörünün en büyük mobilya tedarikçisi, kamu kurumları açısından ise ilk üçte olduklarını vurguluyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
“ERSA Mobilya, ABD, Avrupa, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri, Kuzey / Orta Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde aranan bir marka haline geldi. Bugün dünya genelinde, özellikle prestijli otellerin odalarına kimlik kazandırarak, Türk mobilya sektöründeki kalite algısını yükseltiyoruz. Ofis mobilyasında dünya çapında üne sahip HAWORTH’la yaptığımız işbirliği de ERSA’ya yeni bir ivme kazandırdı. Ancak, yaklaşık 57 yıllık yolculuğumuzda atılan en önemli adımlardan biri, Avrupa’da tescillenmek oldu. Uzun süreçler sonucunda, Avrupa Topluluğu Marka Ofisi (OHIM) tarafından tescillendik. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında geçerli olan CTM sistemiyle, ‘ERSA’ ve ‘ERSA Furniture’ markaları tescil edildi. Uluslararası firmaların ofislerine, kamu binalarına, dünya genelindeki prestijli otellerin odalarına özgün kimlik kazandıran ERSA, aldığı tescillerle dünyadaki büyümesini sürdürecek”.
Bu yıl 35 ödüle ulaştı
Tasarıma verdiği önemi, dijital ortamda Türkiye’de bir ilke imza atarak yerli, yabancı, amatör ve profesyonel tasarımcıları buluşturduğu BoxinaBoxIdea.com web sitesini kurarak tescilleyen ERSA Mobilya; ilk yerli tasarım ödülünü 2010 yılında Design Turkey kapsamında 'Üstün Tasarım' ve 'İyi Tasarım' kategorilerinde almıştı. 2011 yılında 'BoxinaBoxIdea' konseptiyle ilk showroom’unu açan ERSA; yakaladığı tasarım çizgisiyle, dünyanın prestijli tasarım ödüllerinden biri olan Red Dot’a aynı yılda layık görüldü. Şirket, 2015 yılında 35 adet ödüle ulaştı ve yenilerini almaya devam ediyor.
ERSA, son olarak 'Green Line' serisiyle, sürdürülebilir yeşil ürünlerin onurlandırıldığı 2015 Green Good Design Awards’dan 4 ödülle döndü. Amerika'nın saygın kurumlarından 'Chicago Athenaeum: Mimarlık ve Tasarım Müzesi' ile 'Avrupa Mimarlık, Sanat, Tasarım ve Kentsel Araştırmalar Merkezi' tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen Good Design Ödülleri kapsamında, Erdem Akan ve Boğaç Şimşir’in tasarladığı 'Big Binder', 'Corner Table', 'Lectern' ve 'Station' isimli ürünler ödül aldı. Sürdürülebilirliği üretim felsefesinin merkezine koyan ERSA; Türkiye mobilya sektöründe bu alanda ödül almaya hak kazanan ilk firma oldu.
Metal dolaplara yeni soluk getiren Aykut Erol imzalı 'Wall' ürünü de çok sayıda yarışmadan ödülle döndü. Wall, 2015 IF Tasarım Ödülleri’nde 'ofis'; Amerikan İç Mimari Dergisi tasarım yarışmasında ise 'eğitim' kategorisinde birinci seçildi.
Ece ve Oğuz Yalım tarafından tasarlanan 'Frame' yönetici masa takımı, Design Turkey 2010 kapsamında 'üstün tasarım', 'good design' ve 'Red Dot', 'German Design Preis', 'If' ödüllerine layık görüldü. 'Twins' adlı koltuk ise Design Turkey 2010 kapsamında 'iyi tasarım', 'Red Dot', 'A-Design Award' ödüllerine layık görüldü.