Erdoğan’ın Köşkü için Van Gölü Dolduruluyor



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 Ağustos 2018’de, Malazgirt Zaferi'nin yıl dönümü kutlamaları sırasında duyurduğu Cumhurbaşkanlığı Ahlat Köşkü’nün inşasına geçtiğimiz günlerde başlanmıştı. Ahlat Kıyı Kalesi’nin bulunduğu bölgede, göl kıyısında tahsis edilen arazide inşa edilen proje, köşk binasının yanısıra kayıkhane, görevlilerin kalacağı bir lojman, helikopter pisti ve rekreasyon alanlarından oluşuyor. Köşkün inşa edildiği bölge, tarla ve bahçe niteliğindeki tarım arazilerinden oluşuyor. Odatv’den Yusuf Yavuz, yaklaşık 30 milyon liraya mal olması beklenen köşk için Van Gölü’nün doldurulduğunu ve gölde dolgu yapılmasına bilim insanlarından uyarı geldiğini kaleme aldı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Yusuf Yavuz’un “Erdoğan'ın köşkü için yine çevrecileri ayağa kaldıracak olay” başlıklı yazısından bazı başlıklar:

“Malazgirt Zaferi Kutlamalarına Yetiştirilmesi Planlıyor”
Ahlat Köşkü’nün bir bölümünün inşasının 26 Ağustos 2019 tarihine yetiştirilmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Bölgedeki yetkililer ise inşaat çalışmalarını yakından takip ediyor. Bitlis Valisi Oktay Çağatay ile Tatvan Kaymakamı Mehmet Ali Özkan ve Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban köşk inşaatını ziyaret ederek incelemede bulunarak yetkililerden bilgi aldılar.

”Doğal Göllerimiz En Çok Korumamız Gereken Alanlar”
Kamyonlar ve iş makineleriyle doldurulan göl kıyısında sürdürülen çalışmalar hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, kıyılardaki iyi planlanmamış tesislerin tahmin edilenin ötesinde zararlara neden olduğuna dikkat çekti.

(.....) Türkiye’nin gölleri ve sulak alanları konusunda yaklaşık 35 yıldır bilimsel çalışmalar yürüten Kesici, kıyıların biyolojik çeşitliliğin üreme, büyüme ve gelişme ortamları olduğunun altını çizdiği değerlendirmesinde şu görüşleri dile getirdi: “Dünyada doğal alanlar içerisinde en çok korunması gereken alanlar, yaşamın su kaynakları olan Van Gölü gibi doğal göllerimizdir. Doğal göllerimiz milyonlarca yıldan bu yana korunarak gelmesine rağmen son elli yıl içerisinde insanların bilim dışı müdahaleleri sonucunda çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Göllerimizin su seviyeleri azalırken kirlilikleri de giderek artmaktadır. Göllerimizin geleceği, o gölün doğal yapısı ve kıyısının korunmasıyla da bağlantılıdır. Göl kıyıları, kirliliği filtre edici özelliklerinin yanında su canlılarının da en iyi geliştikleri alanlardır. Bu nedenle kıyının mutlak koşulla korunması, dolgu, yapı ve benzeri düzenlemelerle işgal edilmemesi için yasalarla koruma altına alınmıştır. (…..)



"Van Gölü Özel ve Hassas, Dikkatli Olunmalı”
Van Gölü gibi özel ve hassas yaşam alanlarının ekolojisini olumsuz etkileyecek girişimlerde bulunulurken dikkatli olunması gerektiğine işaret eden Kesici, yörenin doğal, kültürel ve ekonomik değerini oluşturan ender bir canlı türü olan inci kefalinin tek yaşama alanı olan gölün kendine özgü bir yapısı olduğunu belirterek, “Ekoloji uluslar ötesidir ve tüm insanlığın ortak koruması altındadır. Ne tek bir insan, ne de tek bir ulus doğayı tek başına koruyup geliştiremez. Küresel birliktelik ruhu ortak geleceğimizin ön koşuludur. Su kaynaklarının aşırı ve kural tanımadan kullanımı sonucu dünya su kıtlığı çekmektedir.

“Doğal Sitem Bozulunca Kıyı Tesisleri Anlamsız Hale Geliyor”
İnsan eliyle kıyıda meydana gelen değişimler; kıyı alanlarının tarımsal faaliyetlerde kullanımı, sulak alanların drene edilmesi, kıyının doldurulması, doğal kıyıya müdahale ederek kara yolu, konut, havaalanı, liman, antrepo ve benzeri tesislerin yapımı gibi bir dizi değişiklik içerir. Bu konuda en çarpıcı olan, iyi planlanmamış tesislerin, zaman içinde tahmin edilenin de üzerinde zarara neden olmasıdır. Kullanımın cinsi ve yoğunluğu ise zaman içinde farklılık göstermiştir. Kıyıda yapılan bazı tesislerin, kıyıdaki doğal sistemleri kesintiye uğrattığı ve zaman içinde yeni bir sistemin oluşmasıyla kıyıda yapılan tesisi anlamsız hale getirdiği de bilinmektedir” ifadelerini kullandı. (…..)



"Van Gölü İçin Özel Hükümler Çıkarılıp Uygulanmalı”
Anayasa Mahkemesi’nin 3621 sayılı Kıyı Yasası’nın "kıyı kuşağı" tanımını yeterli bulmayarak iptal ettiğini anımsatan Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, mahkemenin iptal kararının gerekçesinde kıyı kuşağı düzenlemesinin çevre koşulları ve kamu yararını gözetecek, kişilere sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama olanağı vermeye yetecek bir derinlikte olmadığının belirtildiğine işaret ederek, “Yüksek Mahkeme, kıyılardan yararlanmak için yalnızca kıyı alanlarının belirlenmesini yeterli bulmayıp, kıyıların devamı olan sahil şeritlerinin derinliğinin de kamunun yararlanmasını engelleyecek ya da ortadan kaldıracak ölçüde dar tutulmaması gerektiğine hükmediyor. Van Gölümüz, doğal bir göldür. İnci Kefalleri ve bu canlıların göç biyolojisi uluslar arası öneme sahiptir. Van Gölü Havzası’nın ekolojik, hidrolojik ve topografik doğal yapısının korunması, havzada neyin nereye yapılacağı, gölün kullanımı ve nasıl korunacağıyla ilgili olarak mutlaka Van Gölü özel hükümleri çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır” diye konuştu.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.