Yüksek binalara kendisinin de karşı olduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, "500 bin konut yaptım. Herkes beni eleştiriyor. Onlar kadar ben de kendimi eleştiriyorum, haklı. Aynı fotoğrafı veriyor, olmaması lazım. Yöresel mimarinin ön plana çıkması lazım. Fakat Türkiye'nin şeraitine de bakmamız lazım" dedi.
Newyork'tan Singapur'a, Pekin'den Tokyo'ya kadar nüfusu 8 milyonun üzerindeki bütün büyük şehirlerin merkezindeki binaların yüksek katlı olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, konuyla ilgili olarak 40 şehri incelediklerini kaydetti. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Bakan Bayraktar, binaların kat sayısını azaltmak için gayret göstereceklerine dikkati çekerek, ''Geldiğimiz noktada, Başbakanımız da işaret ediyor, artık binaların katlarını, özellikle yeni yerleşim birimlerinde, banliyölerde, yeni kuracağımız şehirlerde, ikametgahlarda 1, 2, 3, 4, 5 kata kadar çekeceğiz. Mecbur kalmadıkça yüksek kat yapmayacağız'' diye konuştu.
Geçmiş yıllarda İstanbul'dan teşviklerin kaldırıldığını, sanayinin Bozüyük ve Çerkezköy'e kaydırıldığını anlatan Bakan Bayraktar, işçiler hariç kimsenin gidip bu yerlerde oturmadığını vurguladı. Bakan Bayraktar, İstanbul'da hala teşvik olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Sanayi bölgelerinde bile teşvik yok. Düzce'de var. Gitmiyor kimse. Nispeten Güneydoğu'ya, Elazığ'a bir yönelme oluyor ama yapamıyorsun. Ne kadar teşvik verirsen ver, İstanbul'un cazibesi, ihracat imkanları, başka türlü imkanları... Bürokratik yapı çok ağır işlemesine rağmen İzmir'in nüfusu da artıyor. Bursa'nın da nüfusu aynı şekilde. Ankara da öyle."
Yöresine göre ev projeleri hazır
Bakan Bayraktar, Türkiye'de yöresel mimarinin kriterlerini çıkardıklarını, Mardin'de taş, Karadeniz'de ahşap ev yapanın projesinin hazır olduğunu ve teşvik de vereceklerini söyledi. Her tip için 20 proje hazırladıklarını ve valilere, kaymakamlara, belediyelere, muhtarlara bunları dağıtacaklarını belirten Bakan Bayraktar, yöresel mimariyi yaşatmak için bunları uygulayanlara da hibe kredi vereceklerine dikkati çekti. Bakan Bayraktar, yetkilerin merkezileştirilmesi doğrultusunda bir adım atmadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Benden önce Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın ne yetkileri varsa o yetkileri kullanıyorum. Birtakım yeni vesayet yetkileri getirdik. Belediyeler, kendi başına, ben burasının yarısından çoğunu yeşil alan yaptım, sana da 10 sene imar vermiyorum. 'Yok böyle şey' dedik. Bu bir gasptır, mülkiyet hakkına tecavüzdür. Bunları engellemek için birtakım adımlar attık. Belediyeler, 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkimizi aldı' diyor. Devletin, vesayet yetkisini ortadan kaldıramazsınız.Hiçbir şekilde mahalli yetkileri merkezileştirme gibi bir amacımız yok. Aksine mahalli yetkiler, iş yapma, görev yapma noktasında artsın. Bunlara dikkat ediyoruz.”