Bu yılın Enerji Verimliliği Yılı ilan edildiğini belirten Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, enerjiye yapılan yatırımların Türkiye'nin geleceğine yapılmış olan yatırımlar olduğunu söyledi.
Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği'nin (İZODER) Türkiye'de yalıtım bilincini geliştirmek, yalıtımın ülke ekonomisine ve bireylere sağladığı faydaları anlatmak amacıyla düzenlediği "Yalıtım Yatırımdır" kampanyasının tanıtımında konuşan Özak, eskiden ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin kişi başına düşen enerji tüketim miktarı ile ölçüldüğünü, oysa günümüzde ülkelerin kalkınmışlık düzeylerinin kişi başına tüketilen enerjinin yanında enerjinin etkin ve verimli kullanılmasıyla ölçüldüğünü dile getirdi.
Enerji verimliliği konusunun, Türkiye için nükleer enerji kadar önem taşıyan bir konu olduğunu ifade eden Özak, "Enerjiye yapılan yatırımlar, ülkemizin geleceğine yapılmış yatırımlardır" dedi.
Özak, küresel ısınmayla mücadele ve enerji açısından dışa bağımlılık oranlarını azaltmak adına enerji verimliliği ile ilgili çalışmaların geliştirilerek sürdürülmesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, bu düşünceden hareketle bu yılın Enerji Verimliliği Yılı ilan edildiğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın öncülüğünde bu yıl Ocak ayı itibarıyla başlatılan Enerji Verimliliği Kampanyası (EN-VER) başlatıldığın hatırlattı.
Enerji Veremliliği Kanunu
Enerji verimliliği yılı kapsamında Başbakanlık tarafından bir genelgeyle tüm kamu kurum ve kuruluşlarının bu anlamda çalışmalar yapmasının istendiğini kaydeden Özak, "Sürdürülebilir bir kalkınma için gerekli olan sürekli, ucuz, temiz, güvenli ve kaliteli enerjiye ulaşmak temel önceliğimiz olarak algılanmalıdır. Bunun üzerine bizler de Bakanlık olarak çok önem verdiğimiz enerji verimliliği konusunda çalışmalara hız verdik" diye konuştu.
"Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinin, Enerji Veremliliği Kanunu'nun yayın tarihi itibarıyla 2 yıl içerisinde, "Merkezi Isıtma Sistemlerinde Isınma Giderlerinin Paylaştırılması" hakkındaki yönetmeliğin ise 1 yıl içesinde hazırlanarak yayınlanmasının öngörüldüğünü kaydeden Özak, Enerji Verimliliği Kanununun yasalaşması beklenilmeden bakanlığın konuyla ilgili çalışmalara 1 Mart 2007 tarihi itibariyle başladığını söyledi. Özak, yönetmelik çalışmaları sürecinde AB üye ülkelerinden Almanya, Fransa İtalya, İrlanda, İspanya ve İngiltere'nin konuyla ilgili yasal mevzuatlarının incelenerek söz konusu çalışmalara ışık tutabilecek bilgiler sağladığını dile getirdi.
Yönetmeliğin Mart ayı içerisinde yayınlanmasının planlandığını, yönetmeliğin yayınlanması ile birlikte Türkiye'de konutların ısınma giderlerinin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların büyük ölçüde giderileceğini ifade eden Özak, bunun aynı zamanda vatandaşların yakıt tasarrufu yapmasını da sağlayacağını belirtti.
Binalarda yüzde 50'ye varan oranlarda fark
Özak, doğrudan enerji verimliliği ile ilgili olarak da Binalarda Enerji Performans Yönetmeliğinin hazırlandığını, yönetmeliği Temmuz ayı içerisinde yayınlamayı planladıklarını aktararak, yönetmelik yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla şu an yürürlükte olan "Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliğinin" yürürlükten kaldırılacağını söyledi. Özak, "Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği sadece bina dış kabuğunun yalıtılması esasına dayanmakta olup Binalarda Enerji Performansı Yönetmelik taslağında ise bina dış kabuğu yalıtımı ile birlikte çok önemli olan, ulusal mevzuatlarımızda Türk standartlarında yer almayan bir konu olan mekanik tesisat yalıtımları da ele alınmıştır" diye konuştu.
Türkiye'deki mevcut yapı stokunun çok büyük bir bölümünün çatı, dış duvar, taban ve pencerelerin yalıtımsız olarak inşa edildiklerini ifade eden Özak, şunları kaydetti:
"Ancak Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 10 yıl içeresinde mevcut binaların da yönetmeliğe uyum sağlaması gerekmektedir. Isı yalıtımı uygulanmış bir bina ile yalıtımsız bir binanın ısınma enerjisi tüketimleri yüzde 50'ye varan oranlarda farklılık göstermektedir. Isı yalıtımı olmayan bir binaya ısı yalıtımı yapılması halinde yatırım maliyeti 3-5 yıl arasında kendisini amorti etmektedir. Mevcut yapıları yönetmeliklere uygun hale getirmek için finans kuruluşları ve Bankalar Birliğinin bu konuya hassasiyet göstermesi kredi çeşitlendirmesi gibi kolaylık sağlayıcı çalışmalar yapmaları uygun olacaktır."
Meer projesi
Yapı malzemeleri ve yapı denetimi faaliyetlerinin bir arada yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Özak, bu doğrultuda Dünya Bankası tarafından finanse edilen Meer Projesi kapsamında yapı denetim firmaları tarafından denetlenmekte olan yapılara ve kamu yapılarına ilişkin olarak gerekli verilerin tutulduğu bir veri tabanının hazırlandığını ve uygulamaya konulduğunu söyledi. Özak, ikinci aşama olarak piyasalara arz edilen bütün malzemelerin kayıtlarının tutulduğu bir veri tabanının da hazırlandığını belirterek, üçüncü aşamada her iki veri tabanına ilişkin verilerin ilişkilendirilerek hangi yapıda hangi malzemelerin kalıcı olarak kullanıldığı verisinin ortaya konacağını kaydetti.