Enerjinin Yüzde 80’i Isıtma-Soğutma için Harcanıyor



İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, ‘Enerji Verimliliği Haftası’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Enerji verimliliğinde AB normlarına ulaşmak, Türkiye’nin hayati hamlesi olacaktır. Özellikle ekonomik ve sosyal hedeflerimiz için enerji verimliliği konusunda gerekli adımları atmak bizim öncelikli sorumluluk ve zorunluluğumuzdur” diye konuştu.

Isı yalıtımı ile hem ekonomik hem çevresel katkı

Bugün Türkiye’nin, ısı yalıtımı sektöründe Avrupa’nın en büyüğü olduğunu vurgulayan Tayfun Küçükoğlu şunları söyledi: “Türkiye’de, sadece 2014 yılında yapılan 65 milyon metrekare mantolamadan 700 bin hane yararlandı ve hane halkı enerji harcaması 650 milyon TL azalırken, 1,2 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazında da azalma (Bolu Ormanları’nın yüzde 90’ının bir yılda soğurduğu karbondioksit karşılığı) sağlandı. Ayrıca tüm bu mantolama çalışmaları ile sektör 900 milyon TL ciroya ulaşırken, 500 milyon metreküp (yaklaşık 500 milyon TL) daha az enerji ithalatı gerçekleşti.”

Enerji verimliliğinde almamız gereken uzun bir yol var

Türkiye’nin enerji verimliliğinde bulunduğu konumu değerlendiren Tayfun Küçükoğlu, “Enerji verimliliği konusunda en sık kullanılan göstergelerden biri enerji yoğunluğudur. Enerji yoğunluğu genellikle bir ülkede 1000 dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) elde etmek tüketilen enerji miktarı olarak tarif edilir. Rakamsal bazda Türkiye’nin enerji yoğunluğunun gelişen teknoloji ve ısı yalıtımı gibi uygulamaların yaygınlaşması sonucu bir azalma trendi içerisinde olduğunu görsek de, bu azalmanın yeterli seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin 2011 yılında Türkiye 1000 dolarlık GSMH elde etmek için 145 kiloTEP (Ton Eşdeğer Petrol) enerji tüketirken, Almanya aynı yıl 83, Japonya ise 78 kiloTEP enerji tüketmiş. Bu rakamlar bize Türkiye’nin enerji verimliliği konusunda alması gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Binalarda ısı yalıtımı ile sağlanabilecek yüzde 50 tasarruf da, bu alanda atılacak en önemli ve öncelikli adım olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 

Artan enerji talebinin gelişimine engel olunmamalı

Türkiye’nin, yıllık 75 milyar dolar enerji tüketiminin yüzde 72’sini ithal kaynaklar ile karşıladığının altını çizen Tayfun Küçükoğlu, “Bu oran Avrupa’da yüzde 51’dir. Türkiye’nin yüzde 72’lik ithal enerji oranını, G20 içerisindeki gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırdığımızda, Türkiye’yi yüzde 28’lik oran ile Hindistan’ın, yüzde 11’lik oran ile ise Çin’in takip ettiğini görüyoruz. Bu rakamlar şunu ifade ediyor; Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke, ancak Türkiye’nin rekabet içerisinde olduğu ülkeler için enerjide dışa bağımlılık bir sorun değil. Bu koşullar altında Türkiye’nin bu ülkeler ile rekabet edebilmesi, Avrupa, Orta Doğu ve dünya pazarlarında rekabetçi kalabilmesi için mutlak suretle enerji verimliliğinde çıta atlayarak, artan enerji talebini kontrol altında tutması ve enerji talebimizin gelişimine engel olmaması zorunludur” diye konuştu.

Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma-soğutma için harcanıyor

Türkiye’deki binaların ısı yalıtımlı hale gelmesi ile Türkiye’nin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmanın mümkün olduğunu belirten Tayfun Küçükoğlu, “Enerji verimliliğindeki en kritik konu 2014 yılında 56 milyar dolar olarak bildirilen birincil enerji tüketiminin yüzde 37’sinin binalarda gerçekleşmesidir. Binalarda tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 80’i ise ısıtma-soğutma için harcanıyor. Toplam tüketimimizde en yüksek paya sahip binalarda ısı yalıtımı ile elde edilecek bir tasarrufa, günümüzde sanayi ve ulaşım sektörleri dahil, aynı yatırım maliyeti ve amortismana sahip hiçbir başka yöntem ile ulaşmak mümkün görünmüyor. Bu konuya tüketici gözüyle bakıldığında da, benzer şekilde büyük bir verimlilik fırsatı ortaya çıkıyor. Güvenlik ve konforu arttırmanın yanı sıra, ısı yalıtımı ile enerji tüketimi ve doğalgaz faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf elde etmek, bu amaçla yatırılan bedelin sağladığı tasarruf ile 3-4 yıl içerisinde kendisini geri ödemesini ve sonrasında da kazandıran bir yatırıma dönüşmesini sağlamak mümkün” şeklinde konuştu.

Daha az enerji ile daha çok iş yapmak mümkün

Türkiye’nin, enerji verimliliği hedeflerine ulaşmak için tüm olanaklara sahip olduğunu belirten Tayfun Küçükoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Daha az enerji ile daha çok iş yapacağımıza ve gelişmiş ülkelerin enerji verimliliği seviyesine ulaşacağımıza inanıyorum. Milli gelirdeki yükselişe bağlı olarak kamuoyu bilinçlendiği zaman tüm yalıtım branşları da hızla gelişecek. İZODER olarak, binalarda çağdaş yaşam koşullarının ancak yalıtımla sağlanabileceğini kamuoyuna anlatmayı sürdüreceğiz.