MÜSİAD genel merkezinde Kimya Metal ve Maden Sektör Kurulu üyelerinin katıldığı toplantısında konuşan MÜSİAD Kimya Metal ve Maden Sektör Kurulu Başkanı Cevat Kır, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı olan 2023 hedeflerine ulaşmakta en önemli potansiyelin yer altı kaynakları olduğunu ve bunları dinamiğe çevirmede başta devlet olmak üzere herkesin görevi bulunduğunu söyledi. Özellikle de 'kaya gazı' potansiyelinin, Türkiye'nin cari açığını en çok tetikleyen enerji bağımlılığını ciddi oranda azaltacağına dikkati çeken Kır, ''Enerjide ve cari açığın tedavisinde Türkiye'nin yeni umudu kaya gazı olabilir'' değerlendirmesini yaptı.
Kaya gazının kayaçların gözeneklerinde yer alan küçük miktardaki doğalgaz olduğunu anlatan Kır, ''Dünyada petrol ve doğal gazın alternatifi olarak gündeme gelen kaya gazının ülkemizde rezervinin yaklaşık 9 milyar 640 milyon tona ulaştığı belirlenmiştir'' dedi. Yer altı zenginliklerini değerlendiremeyen hiçbir devletin kalkınmasının mümkün olmadığını söyleyen Kır, ''Yer altında yatan madenlerimiz yer yüzüne çıkartılmalıdır. Madenlerimizin çıkartılarak ham madde olarak satmak yerine, daha fazla katma değer elde edecek işlenmiş mamul haline getirerek satmayı teşvik etmemiz gerekli. Artık maden politikamız yeniden gözden geçirilerek kalkınmamızın itici gücünü oluşturacak şekilde organize edilmeli'' diye konuştu.
Petrol ve doğalgaz üretiminin yetersizliğinden dolayı yüzde 92 seviyelerinde dışa bağımlı olan Türkiye'nin acilen yeni enerji kaynaklarına ihtiyacı olduğunu belirten Kır, şunları kaydetti:
''Petrol ve doğalgaz senelerdir Türkiye'nin canını acıtmaktadır. Enflasyonun, işsizliğin, cari açığın en büyük nedeni hep enerji harcamaları olmuştur. Vergilerin çoğu, ihracatın neredeyse tamamı enerjiye gitmiştir. Yine de Türkiye, bugün bile cari açık vermekten kurtulamamaktadır. Devletler gibi, dünyaya ihracat yapan Türk firmaları da gelecekle ilgili bütün planlarını petrol fiyatlarına göre yapmaktadır. Bunun için firmalar üretimde kullanacakları parayı, bir kenara ayırıp, ne olur, ne olmaz diye atıl olarak tutmaktadır. Konya - Ereğli ve Niğde - Bor havzasında, 8 milyar ton petrol şeyl rezervi belirlenmiştir. Türkiye her yıl 57 milyar dolar tutarında doğalgaz tüketiyor. Bunun yüzde 30'u evsel kullanımda geri kalan yüzde 70'i de elektrik üretiminde ve sanayide kullanılıyor. Oysa ülkemiz doğalgaza alternatif petrollü şeyl bakımından dünyanın sayılı en zengin ülkelerindendir.''
''Türkiye'deki kaya gazı potansiyeli 2,6-8,3 milyar varil arasında''
Türkiye'de, ısıtıldığında petrol ve doğalgaz üretilebilen kayalardan 2 milyar 600 milyon varil ile 8 milyar 300 milyon varil arasında kaya gazı çıkarabileceğinin hesaplandığını ifade eden Cevat Kır, ''Bunun parasal değeri ise 218 milyar 121 milyon 419 bin dolar ile 687 milyar 191 milyon 374 bin dolar arasındadır. Türkiye gibi doğalgaz ithalatçısı olan ülkelerin cari açığı üzerinde baskı oluşturulmuştur. Çünkü bu ülkeler doğalgazını daha çok tedarikçilerden alıyor. Bu ülkeler; Rusya, İran, Azerbaycan Türkmenistan Nijerya ve Cezayir. Kaya doğalgazının artan üretimi Türkiye gibi uzun vadeli kontratlarını petrole endeksleyen ülkelere büyük avantaj sağlayacaktır, ülkemizin bağımlılığı azalacaktır'' diye konuştu.
Jeopolitik açıdan da bakıldığında enerji kaynaklarının çeşitlenmesinin son derece avantajlı olduğunu dile getiren Kır, ''Türkiye bir şekilde enerji karışımına daha fazla kaya doğalgazı sokabilir. Piyasada daha fazla gaz bulunursa bu durumda enerji fiyatlarının azalarak piyasada daha az kırılganlığın oluşmasını sağlar Enerji ihtiyacının tüm dünyada artışı ile kaya doğalgazı konusundaki yatırımların da artacağı şüphesizdir. Bu potansiyeli komşu ülkeler ve yerli sanayi üreticilerinin kullanabileceği bir hale getirebiliriz. Biz MÜSİAD olarak bu konuya dikkati çekmek ve firmalarımızın bu konuda yatırım yapmaları için çalışıyoruz'' dedi.