Enerjide OECD Rüzgâra, Türkiye Suya Yüklenecek



ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan Uluslararası Enerji Görünüm 2010 yılı raporuna göre, OECD ülkeleri arasında Türkiye ve Kanada dışındaki ülkeler rüzgârdan elektrik üretimine yönelecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının 2023 yılına kadar nasıl bir dağılım göstereceğinin mercek altına alındığı raporda, OECD bölgesinde Türkiye ve Kanada dışında hidroelektrik santral ve baraj yatırımlarının çok az olacağı belirtildi. Ancak rüzgâr ve biomas yani çöpten elektrik üretimine yönelineceği tahmini yapıldı. Rüzgâr ve biomas gelecek 20 yılda bu ülkelerde büyük artış gösterecek.
 
Devletler rüzgârı teşvik ediyor

ABD Enerji Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan Enerji Bilgi İdaresi her yıl düzenli olarak hazırladığı Uluslararası Enerji Görünüm Raporu'nu açıkladı. Raporda, OECD ülkelerinin büyük bir kısmında ekonomik açıdan kullanılabilir su potansiyelinin neredeyse tamamının değerlendirilebildiği ve bu nedenle de büyük çaplı hidroelektrik santral yatırımlarının olmadığı vurgulandı. Ancak bunun aksine OECD ülkeleri arasında yer alan Türkiye ve Kanada'da 2023 yılına kadar birçok yatırım öngörüldüğü vurgulandı. OECD genelinde özellikle rüzgârdan elektrik üretiminin yoğunlaştığı vurgulanarak devletlerin rüzgâr santrallarının kurulumunu teşvik ettiği vurgulandı. Çin, Vietnam, Hindistan'da da gelecek dönemde hidroelektrik santralların kurulumunun öngörüldüğü belirtiliyor. ABD'li uzmanların tahminlerine göre, dünya enerji tüketimi OECD ülkelerinde 20 yılda yüzde 41 oranında artacak. Ancak OECD ülkesi olmayan ülkelerin enerji tüketimleri aynı sürede yüzde 84 oranında artış gösterecek.
 
Petrol piyasası için önemli ülke

İdare tarafından çıkarılan Türkiye ülke özetinde ise Türkiye'nin dünya enerji pazarındaki konumu vurgulandı. Türkiye'nin bölgesel enerji transit merkezi haline gelmek istediği belirtilerek özellikle Rusya, Hazar Denizi ve Ortadoğu kaynaklarının doğu ve batı Avrupa'ya Türkiye üzerinden iletilmesinin istendiği belirtildi. Türkiye'nin önemli doğalgaz tedarikçileri ve kullanıcıları arasında stratejik bir konumu bulunduğu ancak hızla artan iç talebin re-export yani ithal edilen gazın yeniden ihracını zorlaştırdığı da ifade edildi. Raporda, Türkiye'nin doğalgaz aldığı İran'ın geleceğine yönelik de bir perspektif çizildi. İran'ın Türkiye üzerinden Avrupa pazarına açılım amacının gerçekleşmesi durumunda dahi ana tedarikçi konumuna gelemeyeceği belirtildi. Bunun nedeninin İran'ın iç tüketiminin yüksek olmasından kaynaklandığı ifade edildi.