Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerji
verimliliği konusunda bir Strateji Belgesi hazırlığı içinde
bulunulduğunu açıkladı. Elektrik İşleri Etüt İdaresinde yapılan Enerji
Verimliliği Koordinasyon Kurulu Toplantısına katılan Bakan Yıldız,
basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrasında basın mensuplarına
açıklamalarda bulundu.
Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunda Enerji Bakanlığının yanı sıra
İçişleri, Maliye, Bayındırlık, Ulaştırma, Sanayi ve Ticaret, Çevre ve Orman,
DPT, Hazine, EPDK, TSE, TÜBİTAK, TOBB, TMMOB ve Türkiye Belediyeler Birliği
temsilcileri bulunduğunu belirten Yıldız, 2007 yılında çıkartılmış olan Enerji
Verimliliği Kanununun yerleşmesi ve pratik hayatta karşılığını bulabilmesi
açısından son derece önemli bir toplantı yapıldığını söyledi.
Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunun her 3 ayda bir toplandığını ve
yapılan değişiklikleri değerlendirdiğini kaydeden Taner Yıldız, "3 yıl
içerisinde yaptığımız çalışmaların kısa bir değerlendirmesini yaptık. Kamu kendi
arasında ortak bir dil tesis edebildi mi, bunlarla alakalı da görüşmeler yaptık"
dedi.
Strateji belgesi hazırlığı
Enerji verimliliği konusunda bir strateji belgesi hazırlığı bulunduğunu ifade
eden Yıldız, söz konusu strateji belgesinde enerji verimliliği konusunda bundan
sonraki hedefler, yenilenebilir kaynaklarla alakalı hedefler, karbondioksit
emisyonları, enerji sektöründeki üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin
verimliliği konularının yer alacağını bildirdi.
Global krizin etkisiyle düşen elektrik tüketiminin kendilerini rehavete
sürüklememesi gerektiğini kaydeden Yıldız, hem elektrik üretimini artırıcı, hem
de tüketimini kontrol altına alınması konusunda neler yapılması gerektiğiyle
ilgili de toplantıda kararlar aldıklarını söyledi.
Yenilenebilir enerji kanunu
Yenilenebilir Enerji Kanunu Yasa teklifinin TBMM genel kurulunda sırasını
aldığını da belirten Enerji Bakanı, söz konusu yasa teklifiyle alakalı 5 temel
başlıkta düzenledikleri önergeleri bulunacağını söyledi. Yıldız, "O önergeler
çerçevesinde TBMM genel kurulu yaz tatiline girmeden önce bu yasayı çıkartmak
istiyoruz" diye konuştu.
Kanun ile güneş, rüzgar, jeotermal vb. yenilenebilir enerjilerdeki alım
garantisinin netleşip-netleşmediğinin sorulması üzerine Yıldız, konuyla ilgili
son görüşleri aldıklarını, yarına kadar da bunun tamamlanacağını kaydetti.
Yaklaşık 10 yıl alım garantisinin ve özellikle RES'lerde fiyatın değişmediğini
belirten Yıldız, şunları söyledi:
"Yatırım tutarları rüzgar enerjisinde bildiğiniz gibi belli oranda düştü. Bu
da yatırımcılarımız açısından bir avantaj olacaktır diye düşünüyoruz.
Jeotermalde yeni sahalarımız ihaleye çıkacak, bunun da kanunda yer alacağını
rahatlıkla söyleyebilirim.
Güneşle alakalı biraz daha temkinli davranarak fiyatların uluslararası
fiyatlardan biraz daha düşük tuttuk. Yani sektörde yatırımların fiyatlarla
nerede buluştuğunu, serbest piyasada bunun belirlenmesini istiyoruz. Güneşin de
aynı şekilde yenilenebilir enerji kaynakları arasına katılmasını tabii ki
temenni ediyoruz. Bununla ilgili gayretlerimiz de sürecek."
Bir basın mensubunun "güneş için alım miktarının en son 16 euro/sent olacağı
söyleniyordu" şeklindeki sözleri üzerine Taner Yıldız, "Yok, daha düşük olacak.
Ama dediğim gibi özellikle 2011 yılı içerisinde malzeme biliminin çok hızlı
ilerlemesiyle, güneşteki kat edilen mesafenin tahmin ettiğimizin de üzerinde
ilerlemesiyle beraber, bir kısım daha aşağıda olan dolar/sentlerle bile
yapılabileceğini, rüzgardaki gecikmelerin güneşte yaşanmaması için de ikincil
mevzuat ve kanuni düzenlemelerin yapılacağını açıklayabilirim" dedi.
İran'ın nükleer programı
Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim'in dün "ABD'nin Türkiye ve
Brezilya'nın İran ile imzaladığı uranyum takası anlaşmasını reddetmesinin
ardından, ülkesinin İran'ın nükleer programına ilişkin ihtilafta artık rol
oynamak istemediği" yönünde yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiğinin
sorulması üzerine Yıldız, şunları söyledi:
"Brezilya Dışişleri Bakanı'nın söyleminde dünya barışına katkı koyma
çabalarının karşılıksız bulunmasına dönük bir sitem daha çok ağırlıkta vardı.
Çekilmekten ziyade, 'şu ana kadar biz elimizden geleni yaptık, bundan sonra da
elimizden geleni yapacağız. Ama artı bir çaba göstermeyeceğiz' diye ifade
kullandı. Ben dikkatlice iki defa okudum ifadeleri.
Biz bizden talep edilmesi halinde, başından beri söylediğimiz tarzda, her
zamankinden daha fazla ihtiyaç hissedilen bölge barışına katkı koymak açısından
bu tür çabalarımızın kesintisiz devam ettiğini ve doğru bir iş yaptığımıza
inandığımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye hem bölgeyle alakalı,
hem de dünyanın barışa olan katkısını azaltmadan devam ettirecektir. Bu konuda
Sayın Başbakanımızın bu hafta sonunda Toronto'da yapacağı toplantılarda bu
tekrar gündeme gelecektir."