Enerji Tasarrufu Yapmayan Binaya Ruhsat Yok



Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği'nin (İZODER) Türkiye'de yalıtım bilincini geliştirmeye, yalıtımın ülke ekonomisine ve bireylere sağladığı faydaları anlatmaya yönelik çalışmalarını bir adım öteye taşımak amacıyla ilkini düzenlediği 'Bir Enerji Stratejisi: YALITIM' konferansı, WOW Istanbul Hotels & Convention Center'de gerçekleştirildi. Ana başlıkları; 'Yalıtımın Sesi, Yalıtımın Ekonomisi', 'Yalıtımla Yeşil Beklentiler', 'Yalıtım ve Yapı Güvenliği' ve 'Daha İyi Yalıt, Daha İyi Yaşa' olan etkinliğin açılışında konuşan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Önder Kıraç, asgari düzeyde enerji tasarrufu sağlamayan binaların ruhsat alamayacaklarını bildirdi. Kıraç, Türkiye'de enerji yatırımlarına paralel olarak enerjinin tasarrufuyla ilgili gerekli düzenlemeler yapıldığını, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın da Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği'nin çıkarılması ve bu konuda uygulamaların sıkı takibiyle işe başladığını söyledi.

Binalarda enerji performansını tek bir sistem üzerinde izlemeyi öngören programın zamanında uygulamaya geçirilememesi üzerine, İZODER ile yapılan stratejik ortaklık sonucu hazırlanan BEP-TR yazılım programının Yenilenebilir Enerji Teknolojileri, Enerji Verimliliği ve Yalıtım Fuarı'nda (Renex-Eco) tanıtıldığını ve 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle bu yazılımın ruhsatla beraber yürütülecek olan enerji kimlik belgesi verilmesi çalışmasını beraberinde getirdiğini belirten Kıraç, ''Artık asgari düzeyde enerji tasarrufu sağlamayan binalar ruhsat alamayacak. Bu uygulama, sektörün temsilcileri olan üreticiler ve satıcılar için çok önemli yatırım ve uygulama fırsatları veriyor. Bundan bir sonraki basamakta ise yönetmelikte yer aldığı gibi 2017 yılına kadar eski yapılmış olan binaların performansını geliştirmeye yönelik çalışma var'' dedi. Kıraç, su, ses ve enerji yalıtımının önemine işaret ederek, şunları söyledi:

''Bugüne kadar ülkemizde lüks denildiği zaman, kullanılan malzemenin kalitesi, iç mekanda dekorasyon malzemesinin rengi ve işçiliği gelirken, bugün bilinçli toplumlarda ses, ısı ve su yalıtımlarının ne kadar önemli olduğu anlaşılır hale geldi. Türkiye'de 40 milyar dolara yakın enerji ithalatı var. Bunun yüzde 40'ı konutlarda kullanılıyor. Onun da yüzde 30-40'ının tasarruf edildiğini düşündüğümüz zaman 5-6 milyar dolar enerji tasarrufundan kaynaklanan para elimizde kalıyor. Tasarruf edilecek 6 milyar dolar ile her yıl 3 Marmaray projesi, bir Boğaz Köprüsü, bir Atatürk Barajı, İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren hattını iki kez yapmamıza, Çoruh Nehri üzerinde yapılan Deriner Barajı'ndan iki tane yapmamıza imkan veriyor. Bu tasarruf cebimizdeki parayı başka yatırımlara yönlendirmemize imkan veriyor.''

Kıraç, yalıtım konusunda halkın bilincini artırmanın yanı sıra uygulama noktasında da eksiklikler olduğunu, bu nedenle yalıtım uygulamaları konusunda ustaların ve çalışanların eğitilmesine de önem verdiklerini söyledi. Malzemeler bilgisayar ortamında ne kadar analiz edilirse edilsin, o malzemelerin sağlayacağı faydanın uygulamayla birleştiği zaman anlamlı olduğuna işaret eden Kıraç, ''Eğer uygulama noktasında yeterli bilince sahip olmayan sektör temsilcilerimiz, ustalarımız, işçilerimiz iyi uygulama yapmadığı sürece, tasarruf ettiğimiz imkanların bir kısmını daha heba etme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bundan sonraki dönemlerde eğitim konusunda İZODER ve İnşaat Mahzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) ile bir araya gelebiliriz'' dedi.

Kıraç, Bakanlık olarak geçen yıl İmar Kanunu'na dayanarak hazırlanan ve 2012'de uygulamaya girecek olan yönetmeliğin yapım sektörü içinde yer alan mühendislerin, şantiye şeflerinin ustaların ve kalfaların görev ve sorumluluklarını tanımladığını ve bu konuda 2015?e kadar süre verildiğini belirterek, ''Bu tarihe kadar sektörde görev alan ustaların bir sertifikasyon belge almaları gerekiyor. 2015'den sonra ustalık belgesi olmayanlar şantiyelerde çalıştırılmayacak. Bu noktada herkesin kendi sektörüyle alakalı olarak ustaları eğitecekleri bir strateji oluşturmak anlamlı hale geliyor'' diye konuştu. Bugüne kadar ürün satıldıktan sonra ne yapıldığının kimseyi ilgilendirmediğini, ancak artık satıldıktan sonra doğru uygulanmasının da kendilerini ilgilendirdiğini dile getiren Kıraç, denetim görevini de denetim bürolarına verdiklerini belirtti. Kıraç, hem denetçilerin, hem de denetlenenlerin eğitimden geçirileceğini kaydetti.
    
''Isı, su, ses ve yangın yalıtımları birlikte ele alınmalı''
    
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman da konferansta yalıtıma ulaşılabilir ve sonuçları ölçülebilir bir strateji olarak dikkati çekmek, enerji verimliliğine yönelik duyarlılık yaratmak ve yasal düzenlemelere yön verecek tartışmalara zemin oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Yeni bir proje olan BEP-TR yazılımının tanıtım toplantısını Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in de katılımıyla gerçekleştirdiklerini ve 1 Ocak 2011'den itibaren zorunlu hale gelecek olan Enerji Kimlik Belgesi uygulamasının Türkiye için enerji verimliliği ve tasarrufu açısından bir milat olarak gördüklerini ifade eden Arıman, İZODER'in koordinasyonunda kısa sürede tamamlanan ve Enerji Kimlik Belgesi için gerekli olan BEP-TR yazılımının, Türkiye ve AB ülkeleri için ilk ve örnek bir uygulama olduğunu belirtti.
    
Sektörün çatı derneği olarak sektörün büyümesini ve yalıtımın daha fazla son tüketici tarafından bilinmesi için Isı, Su, Ses ve Yangın yalıtımlarını içeren yalıtım kampanyasını başarıyla yürüttüklerini belirten Arıman, bu kampanya sayesinde, önemli projeleri hayata geçirerek, halkı yalıtım konusunda bilinçlendirdiklerini söyledi. Arıman, binalarda dört temel yalıtımın birbirinden ayrılamaz şekilde ele almak gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Yalıtım dediğimiz zaman sadece ısı yalıtımı değil su, ses ve yangın yalıtımını hep birlikte düşünüyoruz. Isı yalıtımının enerji tasarrufu, bina sağlığı, insan sağlığı, konforlu yaşam alanları sağlamakta olduğunu biliyoruz. Su yalıtımı ise ısı yalıtımıyla bir arada sistem teşkil eder ve binaların yine rutubet kontrolünün ilerisinde yağmur ve yer altı sularına karşı korunmasını sağlar. Böylelikle ülkemizin ağırlık yapı sistemi olan betonarme yapı elamanları, binanın taşıyıcı sistemleri korozyona karşı korunmuş olur. Ülkemizin gerçeği olan depreme karşı da yapılarımız daha güvenli hale gelir. Ses yalıtımı ise bize konforlu, sağlıklı ve iş verimliliği sağlayan yapılar elde etmemizi sağlar. Yangın yalıtımıysa direkt insanın can ve mal güvenliğini ilgilendirdiğinden en az diğer üç yalıtım branşımız kadar önemlidir. Dört ana yalıtım branşı birbirinin ayrılmaz parçası olarak düşünülmelidir.''
    
''Mevcut bina stoku da elden geçirilmeli''
    
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdür Yardımcısı Levent Tüzün de Türkiye'nin kullandığı enerjinin yüzde 70'ini ithal eden bir ülke olduğunu ve enerjinin üçte birinin binalarda tüketildiğini belirterek, binaların ısıtma ve soğutma sistemlerinin uygun yalıtımla yapılması halinde yüzde 50 enerji tasarrufu sağlanabileceğini söyledi. Enerji tasarrufunun yılda 6 milyar dolarlık tasarrufun yanı sıra çevre ve iklim değişikliğine etkisi bakımından da önemli olduğunu dile getiren Tüzün, sadece yeni binaların değil, mevcut bina stokunun elden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.