24-26 Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlenen ve Avrupa, Balkan ve Ortadoğu bölgeleri başta olmak üzere 30 ülkeden 350 enerji şirketinin katıldığı ve 15 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen ICCI 2013’ün sonuç bildirgesi açıklandı. ICCI 2013’te yapılan sunum ve bildirilerin detaylı bir şekilde incelendiğini kaydeden Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Bulak, Türkiye’de enerji sektörüne dair sorun ve çözümlerin bulunduğu bir sonuç bildirgesi hazırlandığını belirtti. Bulak, ‘ICCI 2013 Sonuç Bildirgesi’nin, Türkiye’de enerji sektöründe yatırım yapan ya da yatırım yapmayı düşünen ulusal ve uluslararası şirketler için önemli bir bilgi kaynağı olduğunun altını çizdi.
Kamuoyuna duyurulan ICCI 2013 Sonuç Bildirgesi’nde, ‘piyasa ve enerji borsası’, ‘hukuk ve mevzuat’, ‘doğalgaz ve petrol’, ‘yenilenebilir enerji’ gibi başlıklar olmak üzere, toplam 7 ana konu inceleniyor.
Enerji Borsası şart
ICCI 2013 Sonuç Bildirgesi’nde enerji sektörünün sağlıklı bir şekilde işlemesi için şeffaf ve güvenilir bir fiyatlama mekanizmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor. Buna bağlı olarak Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) kurulması ile türev piyasa işlemlerinin Borsa İstanbul çatısı altında yapılacak olmasının kritik önemde olduğu ifade ediliyor. Elektrik ve doğalgaz piyasalarının organize bir spot ve türev piyasaya kavuşmasının, ülkemiz enerji sektörünün arzu edilen gelişimi yakalamasına önemli katkılarda bulunacağının altı çiziliyor.
Adil rekabet için bilgi değişimine Çin Seddi
Bildirgede, dağıtım faaliyeti ile perakende satış faaliyetinin Elektrik Piyasası Kanunu’nda hukuki olarak ayrıştırıldığının ve bu ayrıştırmanın amacına ulaşabilmesi için yöneticilerin ve personelin aynı anda hem şebeke şirketinde, hem de üretim ve/veya tedarik şirketlerinde çalışmasının engellenmesi gerektiği ve şirketler arasında işgücü transferine yönelik kısıtlamalar getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca bildirgeye göre şebeke faaliyetleri ve diğer piyasa faaliyetleri arasında kurulacak “Çin Seddi” aracılığıyla, faaliyetler arasında rekabete duyarlı bilgi değişiminin engellenmesi gerekiyor.Doğalgaz Piyasası Kanunu güncellenmeli
Bildirgenin bir diğer maddesinde sağlıklı işleyen rekabetçi bir doğalgaz piyasası için serbest piyasanın temelini oluşturan 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu’nun güncellenmesi ve iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. BOTAŞ yatırımlarının zamanında, nitelikli ve kesintisiz yapılmasını sağlayacak imkanların yaratılmasının gerekliliği de vurgulanıyor.
Yenilenebilir enerjide güneş parlıyor
Ülkemizin güneş potansiyeli ve enerjiye duyduğu yüksek düzeydeki ihtiyacın, Türkiye’yi önümüzdeki 10 yılda Avrupa kıtasında yapılması planlanan en büyük enerji yatırımlarına ev sahipliği yapacağını savunan bildirgede güneş enerjisi üretimi ve yatırımlarına birçok yeni oluşumların çok yakın olduğu belirtiliyor. Lisanssız elektrik üretiminde üst sınırın 1 MW’a çıkarılması ile birlikte ülkemizin yenilenebilir enerjide kurulu güç kapasitesinin hızla artacağı, yıl sonunda 1000 MW güce ulaşılabileceği, lisanssız Güneş Enerjisi Santrali (GES) projelerinin lisanslı GES projelerini geçebileceği, rüzgar yatırımcılarının lisanssız elektrik üretimi sektöründe artık daha aktif olabileceği, yenilenebilir deki kapasitemizden yararlanma paydamızın artabileceği sıralanıyor. Ayrıca rüzgar enerjisi yatırımları için maliyetlerin artık daha ekonomik hale geldiği ve gelişen teknolojilerle rüzgar enerjisi sektöründe verimliliğin arttığı olumlu gelişmeler arasında sayılıyor.
Ekonomi ve istihdamda kömürün kilit rolü
Bildirgenin kömürle ilgili bölümünde kömür santrallerinin istihdam sağlama konusunda ekonomiye çok fayda sağladığı ve her 1 MW’lık santral için 4 kişinin istihdam edilebileceği sonucuna varılıyor. Kömür santrallerinin doğalgaz santrallerine göre daha çok yan sanayiye ihtiyaç duyduğu, dolayısıyla bundan sonraki süreçlerde ekonomiyi kalkındırmak adına kömüre daha çok destek verilmesi öneriliyor.
Kojenerasyon her yerde
Sadece yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılmasıyla gaz ithalatının engellenemeyeceği, buna ilaveten yüksek verimlilik ve enerji yoğunluğunun azaltılmasına yarayan kojenerasyonun da önemli bir çare olarak görülebileceği bildirgede vurgulanan çözümlerden bir diğeri. Önceleri sadece endüstriyel alanda uygulanan kojenerasyon teknolojilerinin, artık konutlar, hastaneler, AVM’ler, oteller ve okullarda da uygulanıyor olmasının önemli olduğu ifade ediliyor, ancak açıklayıcı yönetmeliklerle kojenerasyonun daha iyi aydınlatılması gerektiğinin de altı çiziliyor.
Nükleer dikkatle incelenmeli
Bildirgede son olarak, nükleer enerjinin mevcut durum analizinden, işletilmesine ve yeni yapılacak santrallere kadar birçok konunun ve sürecin dikkatlice incelenmesi gerektiği belirtiliyor.