''Enerji Arz Çeşitliliğinde Nükleer Güç Santrallerinin İstisnası Tabii ki Olamazdı''
Fotoğraf: Ecvet Atık
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer santral yapma konusunda çok kararlı
olduklarını belirterek, ''Ok yaydan artık fırlamıştır, enerjide arz
çeşitliliğinde nükleer güç santrallerinin istisnası tabii ki olamazdı''dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile hükümetlerarası anlaşma çerçevesinde
Rusya tarafından kurulan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş. (Proje
Şirketi) tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Akkuyu Nükleer Güç Santrali
Bilgilendirme Toplantısı'' Ankara Rixos Otelinde yapıldı.
Kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin katıldığı toplantıda
konuşan Bakan Yıldız, nükleer santral ile Türkiye'nin enerjide arz güvenliği
çeşitliliği konusunda önemli bir karara imza attığını ifade etti. Yıldız,
''Enerji arz çeşitliliğinde nükleer güç santrallerinin istisnası tabii ki
olamazdı. Modern bir Türkiye, dünyada söz sahibi olmaya çoktan geçmiş bir
ülkenin her yönüyle modern olması gerekiyordu'' dedi.
Türkiye'nin doğalgaz ve petrol gibi birincil enerji kaynaklarının hemen hemen
tamamını ithal ettiğine dikkati çeken Yıldız, toplamda enerjide dışa bağımlılık
oranının da yüzde 70-72'ler seviyesinde olduğunu bildirdi. Yıldız, Türkiye'nin
yılda yüzde 7-8 gibi büyüdüğü hesaba katıldığında ise her yıl ortalama 4-5 bin
Megavat (MW) santrale ihtiyaç bulunduğunu, Akkuyu'da yapılacak santralin de
Türkiye'nin sadece bir yıllık büyümesine karşılık gelen bir rakam olduğunu
kaydetti.
Türkiye'de son 40-50 yılda 4 defa nükleer santral yapma teşebbüsünde
bulunulduğunu, fakat bunların hiçbirinde şu anda gelinen aşamaya gelinemediğini
kaydeden Taner Yıldız, bugünkü yapılan toplantının da ilk olduğunu söyledi.
''Tek noktaya kilitlenmemiz gerekiyor''
Nükleer santral projesinin sorunsuz ve en kısa zamanda gerçekleştirilebilmesi
için kamuda ortak bir dilin tesis edilmesi ve tek noktaya kilitlenilen bir işlem
yapılabilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Yıldız, kamudan topluma kadar nükleer
santral kültürünün hep beraberce öğrenileceğini bildirdi.
Nükleer santralin baz yük denilen bir tabana oturtulduğunu, üzerine devreye
girip çıkan yenilenebilir enerji kaynaklarının oturtulacağını söyleyen Enerji
Bakanı, ''Nükleer santralle alakalı oluşturulacak kamuoyu, aynı zamanda
yenilenebilir enerji kaynaklarıyla oluşturulacak kamuoyu ile birbirine
paraleldir'' diye konuştu.
Prestij projesi
Türkiye ile Rusya'nın tarihinde farklı işbirlikleri yapıldığını, fakat hiçbir
zaman bu kadar blok ve büyük bir işin doğrudan yatırım olarak gerçekleşmediğini
dile getiren Yıldız, söz konusu projenin aynı zamanda bir prestij projesi haline
geldiğini ve enerji projesi olma dışında stratejik işbirliğini destekleyen en
önemli moderatör proje haline geleceğini söyledi.
Nükleer santral yakıtı ithal edilse bile doğalgazdan daha ucuza geleceğini
ifade eden Enerji Bakanı Yıldız, bu nedenle nükleer santralin ithalat
bağımlılığını da düşüreceğini kaydetti. Yıldız, ''Bizim yalnızca tek nükleer
santralle yetinmeyeceğimizin tekrar altını çizmek isterim. İkinci ve hatta
üçüncü santrallerin de 2023 yılında işletmede olduğu bir Türkiye göreceğiz
inşallah. İster yukarıdan aşağı, ister sağdan sola ne tarafa bakarsak bakalım
Türkiye'nin gelişen yüzünde nükleer santrali göreceğiz'' dedi.
Nükleer santralde hangi teknolojinin kullanıldığı konusunda kendisine sorular
geldiğini belirten Taner Yıldız, ''ucuz olsun, en kötüsünü yapalım'' gibi
lükslerinin bulunmadığını kaydetti. Artık 40 yıl önce yapılan santrallerin
modellerinin çok gerilerde kaldığını, sınırın 16, 60 kilometre mesafelerinde
bulunan eski santrallerin de artık ömrünü tamamlamak üzere olduğunu ifade eden
Yıldız, Türkiye'nin nükleer santralde mutlaka son teknolojiyi uygulayacağını
bildirdi.
Bu çerçevede 3. nesil ve uygulaması olan santrallerin Türkiye'ye
kazandırılacağını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
''Bu proje ile beraber Türkiye, nükleer santral ailesinin 30 civarındaki
üyesinden biri olacaktır. Yarım asırdır gerçekleştirilemeyen bir proje için
teşebbüse geçtik, ama biz bunu becerebilir miyiz? Yaklaşık 9 yıldan beri
idaresine tekrar irade koyan hükümetlerimizin bu konudaki kararlılığı nettir. Ok
yaydan artık fırlamıştır. Yatırımın bu kadar büyük olduğu ikinci bir iş şu ana
kadar gerçekleşmemiştir. Eğer siyasi istikrar sürdürülemez bir halde olsaydı, ne
uluslararası sermaye ne de bu tip hükümetler arası anlaşmaların uygulanması pek
olmazdı. Bu proje sadece bugünün değil yaklaşık 100 yıllık bir projedir.
Lisanslaması, inşaatı ve işletme süresi itibariyle baktığımızda 75-80 yıllık bir
süreçten bahsediyoruz. Bizim çocuklarımız, torunlarımız bu santralin
işletildiğini görmüş olacaklar.''
Rusya'nın nükleer güç santrali konusunda önemli bir deneyimi bulunduğunu dile
getiren Taner Yıldız, projenin çevre açısından savunmaya ihtiyacı bulunmadığının
da hep beraber görüleceğini söyledi.
Nükleer santral yapımı konusunda Rusya ile çok farklı bir modeli ortaya
koyduklarını da söyleyen Yıldız, bu konuda yetki ve sorumluluğun hep beraberce
aynı masada toplandığı bir yapının kurulması gerektiğini kaydetti. Yıldız,
''Yetki sizde, sorumluluk başkasında. Bu olmazdı'' dedi.
Nükleer santralin yalnızca enerji arzına katkısı olmayacağını, yerli
sanayinin gelişmesine de büyük katkı yapacağını ifade eden Bakan Taner Yıldız,
bir nükleer santralde 500 binden fazla parça adedi bulunduğunu, bunun da
sanayide sınıf atlamayı gerektireceğini söyledi.