Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı
Nurettin Özgenç, Türkiye'de kullanılacak en çevreci ve en ekonomik enerji
kaynağının nükleer santraller olduğunu savundu. Özgenç, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, günden güne artan elektrik ihtiyacını karşılamak için farklı enerji
kaynaklarının arandığı dünyada, nükleer santrallerin ve hidroelektrik
santrallerinin (HES) yapımının arttığını belirterek, ''Biz de ise engellemek
için her türlü entrikalar ve oyunlar oynanıyor. Bu tür mani olma zihniyetini
anlamış değiliz'' dedi.
Verilere göre 56 ülkede nükleer enerji üretildiğini, bu devletlerden
Fransa'da toplam elektrik üretiminin yüzde 75, Belçika'da yüzde 70, İsveç'te
yüzde 44, İsviçre ve Güney Kore'de yüzde 40, Japonya'da yüzde 36, Almanya ve
Finlandiya'da yüzde 31'inin nükleer santrallerden karşılandığını ifade eden
Özgenç, 1950'li yıllarda Türkiye'de nükleer enerji çalışmalarına başlandığını,
aradan geçen 60 yıllık uzun bir zamanda bazı engellemeler yüzünden istenilen
noktaya ulaşılamadığını savundu.
Türkiye'de kullanılacak en çevreci ve en ekonomik enerji kaynağının nükleer
santraller olduğuna inandıklarını dile getiren Özgenç, ''Çünkü dünyadaki
örnekleri göz önüne alındığında bundan daha net ne olabilir'' diye konuştu.
Özgenç, nükleer santrallere karşı olanların Çernobil'i öne sürerek tehlikeli
olduğunu göstermeye çalışmasının maksatlı bir karalama kampanyası olduğunu öne
sürerek, şöyle devam etti:
''Çünkü Çernobil bir kazadır. Titanic battı diye hiç kimse gemi yapmaktan
veya insanlar vapura binmekten geri kalmamıştır, aksine daha büyük gemiler inşa
edilmiştir. Esas itibariyle meseleye ekonomik açıdan baktığımızda, sanayinin en
olmazsa olmazı enerjidir. Elektriğe yapılan zamları feveran ederek protesto
ettiğimiz unutulmamalı. Hem elektrik zammına karşı çıkacaksın hem de enerji
üretimine karşı çıkacaksın. Bu tezattır. Zam sadece elektriğe yapılmakla
kalmıyor, sanayinin ürettiği ürünlerin fiyatlarına yansıyor.''
Dışa bağımlı kalmak istenmiyorsa enerji üretimine hız verilmesi gerektiğini
vurgulayan Özgenç, ''Böyle önemli projelerin önünde set oluşturmak isteyenlerin
amacının farklı olduğu kanısındayım. Çünkü 'istemezükçü'lere 70'li yıllarda
karanlıkta kalıp Bulgaristan'dan elektrik aldığımız hatırlatılmalı. Esasen bir
şeyi dışarıdan almanız için sizin ülkenizde üretilememesi lazım. Yani kahveyi
Brezilya'dan alabilirsiniz ama elektriği alırsanız gülünç duruma düşersiniz''
dedi.
'HES konusunda geç bile kalındı'
KOBİDER Başkanı Özgenç, dünya ülkelerinin birçoğunda hidroelektrik
santralleri (HES) yapıldığını, bu potansiyelin en iyi şekilde
değerlendirildiğini belirterek, ''Aslında Türkiye geç bile kalmıştır. Boşa akan
suları toplayan HES'ler çevreye herhangi bir zararı olmadığı gibi aksine
dereleri kontrol altına almaktadır. Yel değirmenine savaş açan Don Kişot gibi
bazıları da HES'lere hücum ediyor, bunu anlamış değiliz'' diye konuştu.
Ülkede bir santral yapma atağı başladığına dikkati çeken Özgenç, şunları
kaydetti:
''Başlıca olarak Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bulunan illerimizde yapılmasına
başlanan, bazılarında yapımı devam eden santrallere özellikle Rize'de karşı
çıkılması manidardır. Hükümetin politikalarını eleştirmek için HES'lere karşı
çıkmanın bir anlamı yok. Ayrıca Rize'de başlayan 'kara çalma' hareketinin bir
benzeri Trabzon'da yapılmıştır. Denizli'deki sanayicinin intiharının
Trabzon'daki santralle ne alakası var. Bir mücadele verildiği görülüyor fakat
amacı şahsi ve siyasi olmamalı, bölge için olmalıdır diye
düşünüyoruz.''