Emre Çamlıbel: Yönetmeliği Desteklememek Mümkün Değil, ancak...
Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel, yürürlüğe giren
Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği'ni çevrenin
korunması için olumlu bir adım olarak değerlendirdi, ancak uygulama aşamasında
bazı iyileştirmelere ihtiyaç duyulacağına dikkat çekti. 05 Aralık Cumartesi günü
yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği'ni değerlendiren
yazılı bir açıklama yapan Emre Çamlıbel, söz konusu yönetmelikle birlikte
gayrimenkul sektörünün iş yapış biçimlerinin de değişeceğine dikkat çekerek,
çekincelerini sıralıyor.
Yönetmelik, yeni yapılacak konutlarda, ticari ve
hizmet amaçlı kullanılan binalarda mimari tasarım, ısı yalıtımı, aydınlatma,
elektrik tesisatı gibi enerji verimliliğini doğrudan etkileyen konularda
performans kriterleri belirleyerek, binaların enerji tüketimine göre
sınıflandırılmasını ve enerji kimlik belgesi almasını kapsıyor. Yönetmelik,
gayrimenkul sektörünü doğrudan etkileyecek.
Çamlıbel'in açıklaması şöyle:
"İlk etapta Aralık 2009
yılından sonra ruhsat alacak binaları kapsayan yönetmeliği, ülke ekonomisine
sağlayacağı yarar ve ekolojik sistem için önemi dolayısıyla desteklememek mümkün
değildir. Enerji verimliliğini merkeze alan çevre dostu uygulamaların
hayata geçirilmesiyle; binaların enerji tüketiminin yüzde 40 a kadar azaltılması
mümkündür. Ancak işletme sürecinde kullanıcılara büyük ölçüde tasarruf
sağlayacak bu sistemlerin uygulanması konusunda teşvik mekanizmasının
kurulmasına da ihtiyaç bulunmaktadır. Çünkü bu sistemlerin ilk yatırım
maliyetinin yüksekliği nedeniyle; dar ve orta gelirliye uygun fiyatlı konut
üretiminin artırılmasına çalışıldığı süreçte negatif etkisi olacaktır. Bu
nedenle bu sistemlerin ilk yatırım maliyetine getireceği artışların
karşılanmasına yönelik teşviklerle desteklenmesine ihtiyaç
duyulmaktadır.
Teşvikler arasında öncelikli olarak değerlendirilebilecek
alanları; yönetmelikle kullanımı zorunlu kılınan malzemelerde vergi ve
harçlarda indirim; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve
kojenerasyon sistemlerinin yapılması şartının 10 yıl ve 15 yılda geri ödemeye
bağlı olarak zorunlulukla değil, KDV, KKDF, BSMV, emlak vb. vergilerde ve
ruhsat-iskan vb. harçlarda indirim olarak sayabiliriz. Yeterli teşvik sisteminin
oluşturulamaması halinde ise, bu yönetmeliğin kademeli olarak yürürlüğe
girmesinin düzenlenmesi, uygulanabilirliğini mümkün kılacaktır.
Yönetmeliğin mevcut binaları içermemesi ise, ciddi bir boşluk
yaratmaktadır. Bu da yaklaşık 17-18 milyon binanın uygulama dışında
bırakılması demektir. Sadece yeni binaları enerji verimli yaparak toplamda
bir fayda elde edilmesi için tahmini süre 60 yıldır. Bu, ülke ekonomisi
için telafisi mümkün olmayacak bir süredir. Dolayısıyla mevcut binalarla
ilgili bir takım yaptırımlar öngörülmesi gerekmektedir. Isı sisteminde
verimlilik yaratılması, bu konuda öncelikli uygulumalar arasında yer
almalıdır. Eğer mevcut tüm binalar ısınma açısından verimli hale
getirilirse, Türkiye yılda 4 milyar dolar tasarruf edebilir.
Konunun önemi ve aciliyeti, daha önce yaşanan deneyimlere bakıldığında
açıkça ortaya çıkacaktır. Binaların ısıtma verimliliği açısından
iyileştirilmesine yönelik olarak çıkarılan TS 825 ısı yalıtım yönetmeliği 2000
yılında devreye girdi. 2000 yılından bu yana Türkiye’de üretilen 500 bin
konutun ise, yalnızca yüzde 15'i yönetmeliğe uygun üretildi. Maliyet
problemi, uygulamanın önünü kesti. Teşvik mekanizmaları olmaksızın,
ülkemizin en fazla enerji sarf eden unsurlarından birini iyileştiremeyeceğimiz
ortadadır.
Enerji verimliliği yönetmeliğinin uygulanabilir hale
gelmesi ve yaygınlaşması için, sivil toplum kuruluşları, sektörel dernekler,
kamu kuruluşları ve özel sektörün işbirliği önemli rol oynayacaktır. Soyak
olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üzerimize düşen sorumluluğu
yerine getirmeye devam edeceğiz.
Enerji verimliliği
konusunda en önemli unsurlardan biri de bilinçlendirme. Bilinçlendirmeyle,
yaklaşık yüzde 15 enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Çevre Dostu Yeşil
Binalar (ÇEDBİK) Derneği’nin de kurucu üyelerinden biri olarak Soyak, kamuoyunun
bu konudaki bilincini artırmak ve sektördeki uygulamaların yaygınlaşması için
çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda Soyak Yapı’nın AR-GE
çalışmalarından derlediğimiz “Sürdürülebilir Yaşam” adlı bir rapor hazırladık ve
sektörümüzün bilgisine sunduk.
Soyak kurum kültürünün bir parçası olan
Sürdürülebilir Yaşam anlayışımız doğrultusunda, gerek iş süreçlerimizde gerekse
projelerimizde enerji verimliliği odaklı uygulamalarımızı, yasadan kaynaklanan
zorunluluklar öncesinde hayata geçirmiş bulunuyoruz. İzmir Karşıyaka’da,
satışları halen sürmekte olan Soyak Siesta projemizdeki örnek uygulamalar bu
çabamızın somut bir göstergesidir. Soyak Siesta projemizde, tasarruflu ve
dimerli aydınlatma sistemleri ile kullanıcılar tasarrufa teşvik edilirken; çevre
aydınlatma tasarruflu (led'li) aydınlatma sistemleri ile %75-80; ortak sosyal
alanlarda kullanım sıcak suyu ısıtmasında güneş paneli ile %50; ortak alanlarda
fotoselli batarya sistemleri kullanımı ile %50; dairelerde 2 kademeli (3-6
litre) rezervuarlı klozet sistemleri kullanımı ile %25-%40; mantolama
uygulamaları ile %35-50 oranında tasarruf sağlanması
hedeflenmektedir".