Cumhuriyet'ten Ceren Çıplak'ın haberine göre, Mayıs 2013’te iş makineleriyle tamamen yıkan buna karşın “Emek’i yıkmıyoruz, taşıyoruz” diyen “yenileme” projesi sahipleri Emek Sineması için vakıf kurdu!
Emek Sineması ve çevresinde Kamer İnşaat tarafından sürdürülen “yenileme” projesi inşaatı ise kamuoyu tepkilerine karşın devam ediyor.
İstanbul’da “Emek Sanat ve Kültür Vakfı”(ESKV) adıyla kurulan vakıfın yönetim kurulunda Ahmet Akbalık, Dursun Ali Alp, Mehmet Saat, Osman Ağca, Levent Eyüboğlu, Alper Işıkal ile Sabahaddin Özkan yer alıyor.
Vakfın amacı ise şu sözlerle özetleniyor:
“Ulusal ve uluslararası alanda kültür ve sanat üretiminin, özellikle sinema ve sahne sanatı üretiminin önde gelen örneklerini, yeni girişim ve fikirleri takip etmek, böylece Türkiye’deki geleneksel sanatları ve özellikle sinema ve sahne sanatlarını geliştirmek ve zenginleştirmek, uluslararası standartlara kavuşturmak, bu sayede evrensel düzeyde üretimlere imza atmak, aynı zamanda Türkiye’nin geleneksel sanatlarını özellikle sinema ve sahne sanatında üretimlerini ve kültürel zenginliğini dünyaya tanıtmak ve örnek olmak; Kültür ve sanat severlerinin sayısını artırmak onları bilinçlendirmek, bu alanda sosyal etkinlikler seminerler, paneller düzenlemek, evrensel ölçütlerde kültür ve sanat politikası oluşturmak, değişim ve yeniliklerin getirdiği diğer katkıları sağlamak.”
‘675 koltuklu performans sanatları merkezi’
Vakfın Genel Müdürü olarak seçilen eski DOB Genel Müdürü Remzi Buharalı, Andante müzik dergisine konuştu. Buhuralı, Emek Sineması’nın 2015 yılı Nisan ayından itibaren 675 koltuklu bir performans sanatları merkezine dönüştürüleceğini söylüyor. Buharalı, “Film gösterimlerine devam edilecek olan Emek Sineması dahil olmak üzere, kompleksteki 11 sinema salonundaki tüm etkinliklerden elde edilecek gelir ESKV’ye devredilecek. Tarihi sinema salonunun tüm orijinal süslemeleri olduğu gibi korunacak ve sanatsal performanslar için gerekli olan akustik düzenlemelerin titizlikle hayata geçirilecek” diyor.
Mimarlar Odası ile eylemciler sürekli olarak Emek Sineması’nı da içeren yapı kompleksinin, sunulduğu şekliyle bir kültür kompleksi olmadığı, projenin ticaret ve eğlence merkezi olarak tasarlandığını sürekli olarak vurguluyorlar.