Osmanlı Devleti’nin son padişahlarından Sultan Mehmed
Reşad’ın ‘elektrik çarpar’ endişesiyle şehir dışına
kurulmasına karar verdiği Silahtarağa Elektrik Santralı’nın
eski çalışanları 26 yıl sonra santralistanbul’da buluştu.
1914-1983 yılları arasında İstanbul’a elektrik sağlayan ve Osmanlı
İmparatorluğu’nun ilk elektrik santralı olan Silahtarağa Elektrik Santralı, 2004
yılında Bilgi Üniversitesi tarafından üniversite kampüsü ve
kültür sanat merkezi santralistanbul’a dönüştürülmüştü.
Kazanları soğutmada kullanılan Alibey deresinin suyunun
azalması ve gemilerle gelen kömürün Haliç’in sularının çamurlu
oluşundan santrala ulaşamaması sebebiyle 1983 yılında kapatılan santral, Enerji
Müzesi koordinatörü Ayşenur Akman’ın katkılarıyla, yıllarca
bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş arşivler araştırılarak izlerine ulaşılan eski
çalışanlarıyla, 26 yıl sonra önceki gün bir araya geldi.
İlk maaş: 320 kuruş
Santralın son genel müdürü Özdemir Çırpan ile son
işletme mühendisi Çetin Tekman o yılları anlatırken “Burada
çalışanlar arasında büyük bağlılık vardı, hepimiz lojmanlarda büyük bir aile
gibi yaşardık” diyor. Tekman santralda çalıştığı yılları hafızasında yoklarken
bizimle küçük bir anısını paylaştı:
“1982 yılında müdürümüz Özdemir Çırpan’ın bir akrabasının Ankara’da düğünü
vardı ama izin alıp gitme imkânı yoktu, tesadüf eseri bütün genel müdürleri
görev için Ankara’ya çağırdılar. Özdemir bey ile hanımı terminale gidip oradan
otobüse bineceklerdi. Ancak özel işleri için asla makam araçlarını
kullanmayacağını söyleyen Özdemir bey hanımını taksiyle gönderip kendisi makam
aracıyla terminale ulaşmıştı. Bu olay şimdiki nesillere ders olsun.”
Santrale yıllar sonra geri dönen emektarlardan 86 yaşındaki İbrahim
Taşrıcalı’nın hatıralarında 320 kuruşluk ilk maaşı vardı. 23 sene
santrala hizmet veren Adnan Unat ise santraldaki görevinin yanı sıra Zeki
Müren’den Emel Sayın’a birçok sanatçının orkestrasında ud çalmış değerli bir
sanatkâr olarak dostlarının hafızasında yer etmişti.
Yassıada’ya tünel kazacaklar!
Yıllar sonra birbirlerine kavuşan iş arkadaşları günümüzde Enerji
Müzesi haline dönüştürülen elektrik santrallarını duygusal anlar
yaşayarak gezdi. Santralın çalıştığı yıllarda ortamın çok sıcak olduğunu anlatan
çalışanlar dışarı çıktıklarında çoğu zaman hasta olduklarından bahsetti.
Bir zamanlar santralın güvenliğinden sorumlu memursa Yassıada duruşmalarının
olduğu yıllardaki ‘Santral çalışanları Samatya’dan tünel kazıp tutukluları
kaçıracaklar’ spekülasyonuna inanan savcıyı hâlâ net olarak
hatırlıyor. Çalışanlar, o dönem sağcı sendikalara bağlı olan Silahtarağa
Elektrik Santralı memurlarıyla, hemen yakındaki sol görüşlü demir çelik
fabrikası işçileriyle çatışmalarından korktukları için santrale polis
nezaretinde geldikleri günleri de unutmamış. Yıllar sonra kendi mekânlarında bir
araya gelmekten keyif alan emektarlar kararlı; Santral buluşmaları her sene
tekrarlanacak...