2010 fuarı genel olarak çok iyi geçti. Bir önceki yılla karşılaştırmak gerekirse, bu sene katılımcı ve ziyaretçi sayısı oldukça iyiydi. Hatta bazen öğle yemeğine çıkamayacak denli yoğundu diyebilirim. Gerek katılımın yoğun olması gerek yeni projelerin varlığı, bizi sevindiriyor. Özellikle fuardaki yeni ürünlerimiz çok ilgi gördü. Mevcut panel sistemlerimiz, doğrama sistemlerimiz, sürme sistemlerimiz, kompoze levhalarımız gerçekten ilgi odağı oldu.
Türkiye’deki diğer fuarlarla mukayese edildiğinde, YEM’in düzenlemiş olduğu Yapı Fuarı İstanbul, ufak tefek bazı aksaklıklar dışında, gerçekten muhteşem bir fuar. Çözülmesi gereken bir otopark sorunu ve trafik sorunu var malum...
Gerek yurtiçi gerek yurtdışı ziyaretçi sayısına bakarak, dünyadaki ekonomik krizin sonuna yaklaşıldığını söyleyebiliriz. En azından psikoloji o yönde; daha olumlu, daha pozitif. Yeni projelerden de bunu anlayabiliyoruz. Mevcut uygulayıcılarımızın, hatta satıcı firmaların Türkiye dışında değişik pazar arayışları da bu anlamda satışlarımızda ve üretimimizde etkili oluyor. Özellikle Libya, İran, Kuzey Irak, Türki cumhuriyetlerde gelişme görülüyor. Bu yeni pazarları keşfetmek belki Türkiye’deki mevcut kabuğu kırmak adına faydalı olabilir. Çünkü Türkiye’nin kendi kendine yetmesi gibi bir kabul olamaz. Dış pazarlara çıkmak gerekliliği olduğunu düşünüyorum.
Zaten dış pazarlarla çalışan firmalar bu anlamda daha güçlü konumdalar. Çünkü sadece iç pazarla yetinen firmalar, bu sıkıntılardan daha belirgin şekilde etkilenmekteler.