Dünya Gazetesi'den Yıldız Taşdelen Erli'nin haberine göre, 17 Aralık’ta yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile başlayan olayların ekonomi üzerindeki etkileri devam ederken, olayların gidişatıyla ilgili belirsizlik, ekonomik göstergelerde 2014’e dair öngörülerde bulunmayı zorlaştırır hale getirdi. Bugünlerde 2014’e dair öngörüleri revize etme çalışmaları yapılıyor. 2014’e dair belirsizlikler, yaşanan son olayların ardından bazı kurumlarda çeşitli senaryolar geliştirilmesine neden oluyor.
2014’e dair tahmin yapma konusunda zorluk yaşayanlardan biri de ekonomistler... Siyasi riske dikkat çekilerek başta büyüme ve enflasyon olmak üzere ekonomik göstergelerde 2014 hedef ya da beklentilerinden farklı rakamların ortaya çıkabileceği belirtilirken, düşük büyüme, yüksek enflasyon ve cari açık dolayısıyla Türkiye’nin zor bir yıl geçirebileceği ifade ediliyor. Kur tahmini yapmayı kehanet olarak gören ekonomistler de var. Özellikle kur konusunda tahminde bulunmanın çok zor olduğunu dile getiren ekonomistler, cari açığın finansmanının yine Türkiye’yi zorlayabileceğine dikkati çekiyor. BDDK’nın aldığı kararlar ve sermaye girişlerinin azalacağı beklentisinin de kredi genişlemesinde yavaşlamaya neden olacağı belirtiliyor.
Yapı Kredi Başekonomisti Cevdet Akçay: ‘3 senaryo hazırladık’
“Eylül ayında yaptığımız öngörülerin ardından son zamanlardaki belirsizlikten dolayı 3 senaryo hazırladık. Bu senaryolardan biri eylül ayındaki öngörümüzü kapsıyor (büyümenin yüzde 4-4.5 olduğu). Yani bütçe için kabul edilen ana senaryo hala geçerliliğini koruyor. Ancak hazırlıklı olmak için yeni senaryolar ürettik. Büyümede yüzde 2-4.5’in olabileceği 3 tane senaryo... İlk yarı itibariyle büyümede aşağı doğru gelme emareleri olduğunu düşünüyoruz.”
İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü Müdürü İzlem Erdem: ‘Büyüme aşağı yönlü’
“Bu yıl kur tahmini yapmıyoruz. Mevcut haliyle tahmin edilebilir düzeyde değil. Şu anki seviyelerin aşırı yüksek olduğunu düşündüğümüz için buradan bir miktar aşağı geleceğini düşünüyoruz. Şu anda büyüme de aşağı yönlü gözüküyor. Eğer politik risk ortadan kalkarsa büyüme yüzde 4’ün üstüne de çıkabilir.”
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy: ‘Kur yıl sonunda düşer’
“Kredi genişlemesi yavaş olur. İçerideki bu siyasi gürültü sürerse ve Fed likidite daraltmasına yılın ikinci yarısında başlarsa, büyüme biraz daha küçük, dolar kuru biraz daha yüksek olur. Sermaye girişi bizim öngörümüzden daha hızlı olursa, bu da yılın ikinci yarısında olur, yıl sonu dolar kuru birazcık daha düşük olur.”
TEPAV’dan Fatih Özatay: ‘Sermaye girişi azalır’
“17 Aralık’tan sonra olanlar sürmeyecekse büyüme yüzde 3.5, olaylar sürecekse ve gerginleşecekse yüzde 2-1’e kadar gider. Ne kadar süreceğine ve hangi şiddette süreceğine de bağlı olarak... 17 Aralık’taki olaylar olmasaydı enflasyonu yüzde 7.5-8.5 arası bekliyordum, bu olaylardan sonra yukarı çıkma riski var. Kur tahmini yapmak kehanete giriyor. Hem BDDK’nın aldığı kararlar hem de Türkiye’ye net sermaye girişlerinin azalacak olması nedeniyle kredi genişlemesinin düşmesini bekliyorum. Hükümet, tüketici kredilerini yüzde 15, toplam kredileri de yüzde 20 civarında istiyor. O düzeylere inebilir.”
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mahfi Eğilmez: ‘İşsizlik çift haneye çıkar’
“Büyüme öngörüm düşük olduğu için kredi genişlemesinin de düşeceğini tahmin ediyorum. Parlak bir yıl beklemiyorum. Yüksek cari açık, yüksek kur ve enflasyonda düşme olmayacağını tahmin ediyorum. Bütçe açığını yüzde 2.5 ve işsizliği yüzde 10.2 olarak öngörüyorum.”
Yazar Dr. Öztin Akgüç: ‘IMF ile anlaşma yapılmalı’
“Bence enflasyon bu yıl çift haneli biter. Türkiye’nin IMF ile anlaşma yapması lazım. Yoksa dövizdeki bu çıkışı, doları tutamaz. Eğer IMF ile anlaşma yaparsa dolar 2.25-2.30’da kalır, ama yapmazsa 2.40-2.50 olur. Bu duruma düşen bir hükümetin stand-by anlaşması yapması gerektiğini düşünüyorum. Döviz satarak döviz tutulamaz. Euro kuru normalde 3.00’i geçer ama IMF ile anlaşma olmazsa 3.30 olur. Kredi genişlemesinde enflasyona parelel bir artış olur. Büyük bir kredi genişlemesi olmaz.”
Işık Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Ferman: ‘Yapışkan enflasyon var’
“Enflasyonun 2 haneliden aşağı kalması başarı olur. Yani Hal Yasası çıkmadığı takdirde çift haneyi geçmemesi başarı. Enerjide de yukarı yönlü baskı var. ‘Yapışkan enflasyon’ sendromu yaşadığımızı düşünüyorum, inatçı tansiyon gibi... İthalat faturamız kabarıyor, cari açık yüzde 6’nın altına düşmez.”
Ekonomi yazarı Ercan Kumcu: ‘Merkez’in hedefleri tehlikede’
“Hem kur hem de ÖTV artışları nedeniyle enflasyonda, Merkez Bankası hedefinin üzerinde bir yıl olacak. Doların nereye gideceği konusunda otoritelerden bize inandırıcı birşey gelmedi. Merkez Bankası, doları tutmak mı, tutmamamak mı istiyor? Otoritelerden bir sinyal alamadığımızda belirsizlikler de devam ediyor, kur konusunda bir tahminde bulunmak çok zor.”