İnsan sürekli doğadan alarak ve geriye atıklarını bırakarak daha ne
kadar süre idare edebilir?
Ekolojik ayakizi kavramını, ilk olarak Dr. Mathis
Wackernagel, Prof. William Rees ve arkadaşları öne
sürdü. Bilim insanlarının akıllarındaki soru şuydu: İnsan sürekli doğadan alarak
ve geriye atıklarını bırakarak daha ne kadar süre idare edebilir?
Bu sorunun cevabını bulduklarında, geriye kalan doğal kaynakların ölçüsünün
öğrenilebileceğini ve doğanın sürekli tüketilmesini ve tahrip edilmesini
önleyecek çözümler üretilebileceğini düşünüyorlardı. Böylece bir insanın
atıklarının yok edilmesi de dahil olmak üzere, tüm gereksinimlerini karşılamak
için kullandığı biyolojik alanı ölçen bir araç geliştirdiler.
Elde edilen ölçüye de ekolojik ayakizi deniyor. Ekolojik ayakizi, belirli bir
toplumun tükettiği kaynakların üretimi ve atıklarının yok edilmesi için gereken,
kara ve su alanlarının büyüklüğünü gösteriyor. Ayrıca, farklı insan
etkinliklerinin çevre üzerindeki etkilerinin de anlaşılmasını sağlıyor. Üstelik,
bu araç sayesinde hangi ülkenin, hangi kentin, hangi ailenin ya da hangi insanın
ne kadar biyolojik alan kullandığı konusunda da bilgi elde etmek mümkün. İşin en
ilginç ve önemli yanı da bu zaten. Çünkü, ne kadar tükettiğimizi ve
tüketimlerimizin nelere yol açtığını bilmenin, bilinçli tüketim alışkanlıkları
edinmemize ve tüketim konusunda seçim yaparken daha farklı düşünmemize neden
olacağı kesin.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF-World Wildlife
Fund),Yaşayan Gezegen Raporu'na göre, gezegenimizde
kişi başına düşen biyolojik olarak üretken alan 1,9 hektar. WWF'in raporuna
göre, sırasıyla Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Kanada, Yeni Zelanda,
Finlandiya, Norveç... 8-10 hektar arasında değişen rakamlarla ayakizleri en
büyük ülkeler. Ancak, kişi başına 2 hektarın üzerinde alan kullanan 50'den fazla
ülke var. Türkiye'nin ekolojik ayakiziyse kişi başına yaklaşık 2,7 hektar.Başka
bir biçimde ifade edecek olursak, dünyada herkes kaynakları bu seviyede
tüketseydi bizi beslemesi için bir gezegene daha ihtiyacımız olurdu.
Ekolojik ayakizi kavramı, doğa koruma çalışmalarına katkıda bulundu. Ancak
tüketim çılgınlığı devam ediyor... Bazıları buna "ekolojik aşırılık" da
diyor...
"EKOLOJİK AŞIRILIK" NEDİR?
‘Ekolojik aşırılık’ terimi bir bölgenin ekolojik limitlerinden fazla olan
tüketim seviyesini tanımlamak için kullanılır.
Başka bir deyişle, doğal kaynakları uzun vadede sürdürülemeyecek bir şekilde
kullanıyoruz.
Bu kavram bir kişinin banka hesabına benzetilebilir. Kısa vadede
birikimlerimizi kullanarak ya da kredi çekerek imkanlarımızdan fazlasıyla
yaşayabiliriz, ancak buna devam edersek uzun vadede iflas kaçınılmazdır. Bu kişi
bir noktada hem sadece kendi imkanlarıyla yaşamak zorunda kalmanın yanı sıra
krediyi geri ödemek zorundadır.
Aşırıya kaçma dikkatleri insanların anlayabileceği bir sadelikte, limitleri
olan bir dünyada yaşadığımız gerçeğine çekiyor.