Fizik ve mimarlığın arakesitindeki arayışlarını sürdüren
Albert Einstein hayranı Japon mimar Sou
Fujimoto, “mekan ilişkilerinden oluşan bir mimarlık şekli” olarak
tanımladığı ilkel mimarlığın etrafında dolaşıyor. Fujimoto’ya göre her fırsatta
yapmak istediğini yinelediği ilkel mimarlık, insanların da
mağara veya ağaçlardaki konforlu bölümleri yaşam alanı olarak belirleyen
hayvanlar gibi dürtülere sahip olabilecekleri bir yaşamı
öneriyor.
Mimarlığın ne tamamen doğal ne de tamamen yapay olan ideal
durumu aradığını dile getiren Fujimoto, tek ve basit bir fikrin dünyayı
değiştireceğine inananlardan…
İcon yazarı
Julian Worrall “Sou Fujimoto” başlıklı yazısında, Fujimoto’nun
ilkel mimarlığı için şu ifadeleri kullanıyor:
“… Ortaya, küplerin bulut
haline geldiği, çizgilerin başıboş dolaştığı ve muğlâklığın belirginleştiği bir
mimarlık çıkıyor. Tüm bu formlar Fujimoto’nun stüdyosunun yer aldığı beton
bodrum katında –“beyni” olarak adlandırdığı yer- yığılı duran maketlerde açıkça
görülüyor. Stüdyoda hummalı bir faaliyet var. Çok yakında daha büyük tesislere
geçilecek. Beyin büyüyor.”
İşlerine geçmeden önce, Fujimoto’nun 3 Aralık Perşembe
günü 19.00’da Siemens Ev Aletleri ana
sponsorluğunda Yapı-Endüstri Merkezi’nde “İlkel
Mimarlık” kavramını sorgulayacağını hatırlatalım. Ayrıca
Yapı-Endüstri Merkezi ve Şevki Vanlı Mimarlık
Vakfı tarafından düzenlenen Archiprix 2009 Mimarlık Öğrencileri
Bitirme Projeleri Yarışması Jüri Üyesi de olan Fujimoto, 05
Aralık 2009 tarihinde Ankara Çağdaş Sanatlar
Galerisi'nde düzenlenecek ödül törenine katılarak Ankara'da da bir
konferans verecek.