Eğirdir Gölü'nün Yüzeyi, 10 Yılda 84 Kilometrekare Azaldı



TTKD Göller Bölgesi sorumlusu Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'nün su seviyesi ve kirlilik oranlarıyla ilgili geçen ay yapılan bilimsel çalışmaların sonucunu açıkladı. Eğirdir Gölü'nün milyonlarca yıllık jeolojik geçmişe sahip doğal bir göl olduğunu, stratejik amaçlı içme suyu kaynağı olduğuna dikkat çeken Dr. Erol Kesici, doğal göllerin sularının da, tıpkı diğer canlıların can suyu gibi olduğunu söyledi. Dr. Kesici, “Nasıl bir canlı türü suyunu kaybetmeye başlayınca yaşamı tehlikeye girerse, göllerin su sevilerindeki kayıplar da onların yok olmasına neden olur" dedi.

DHA’da yer alan habere göre; Dr. Kesici, havzada modern tarım ve sulama teknikleri kullanılması gerektiğini belirterek, gölün su bütçesine olumsuz etki eden su alımlarına son verilmesini istedi. Yıllardır ülkemizin en büyük tatlı su hacmine sahip olan ve stratejik önemli 1'inci derecede içme suyu kaynağı olan Eğirdir Gölü'nün kuruma periyoduna girdiğini belirten Dr. Kesici, “Göl kıyıdan çok uzaklaştı. 10 yıl önce 520 kilometrekare yüzey alanına sahip olan gölün yüzey alanları geçen yıl 448, bu yıl ise 436 kilometrekareye düşerek, göl aynası giderek küçülmekte ve kıyı alanları genişlemekte. 84 kilometrekareye yakın kuruyan, genişleyen kıyı alanları da yapı ve meyve bahçeleriyle işgal edilmekte" diye konuştu.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Su seviyesi 10 metre azaldı
Önceki yıllarda ortalama 16 metre olan gölün su seviyesinin son 10 yıldaki aşırı kayıpla bugün ortalama 6 metreye kadar düştüğünü belirten Dr. Erol Kesici, “Bunun temel nedeni, gölün su bütçesi korunmadan aşırı oranda kanallar, pompaj ve yüzey akışıyla su alımları ve gölü besleyen su kaynakları üzerine 30'dan fazla gölet yapılmasıyla gölün beslenmesi engellendi. Geçen yıl 1,5- 2 metre kadar seviye kaybının başlıca nedeni gölün Karaot kesimindeki sondaj kuyusu. Bu yıl da Yalvaç- Tokmacık (çapları 3,5 metre büyüklükteki borularla) su alımlarıyla göl adeta boşaltılmaktadır ve Eğirdir Gölü kuruma periyoduna girmiştir" dedi.

Esas neden buharlaşma değil
Yetkililerin gölün kurumasıyla ilgili sebep olarak buharlaşmayı gösterdiğini anlatan Dr. Kesici, bu açıklamalara katılmadığını kaydetti. Gölde yıllardır buharlaşma olduğunu söyleyen Dr. Kesici, “Seviye azaldıkça buharlaşma artar. Sadece yağışların azlığı nedeniyle kuruma periyoduna girmesi de söz konusu olamaz. Bu tür kuraklığın daha fazlası, daha önceki yıllarda da yaşanmıştır. Fakat o günlerde gölün doğal yapısına müdahale yok denecek kadar azdı. Günümüzde gölü besleyen dere, çay ve yüzey sularının önüne çok sayıda gölet-baraj yapımı ve HES'lere su verilmesi nedeniyle, beslenmesi için gerekli su göle ulaşamamaktadır. Göl havzasında binlerce yasal olmayan kuyular bulunmaktadır" diye konuştu.