Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynaklarından Eğirdir Gölü'nde, Altınkum Plajı ve bu plajın bulunduğu bölgede göl yüzeyini kaplayan lağım suyu atıklarıyla ilgili incelemeler yaptı.
DHA’da yer alan habere göre; yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde alanın lağım suyu atığıyla kaplandığını ve plajdan göl sularına karıştığını belirten Kesici, "Burada 1990'lı yıllarda kurulan Altınkum ve İstasyon mahallelerinin atık sularının toplandığı terfi istasyonu var. İstasyonda toplanan lağım atıkları inceltiliyor ve yaklaşık 11 kilometre mesafede Kovada kanalı bölgesindeki Köprübaşı'ndaki arıtma merkezine gönderiliyor. Ancak yaklaşık 30 yıldır, plajdan zaman zaman kötü kokular geliyordu." dedi.
'Kum altına döşenen derin deşarj borusu'
Önceki gün terfi istasyonundan 70 metre mesafeden itibaren plajı tamamen lağım suyu atıklarının kapladığını ve yaklaşık 100 metre mesafedeki göl kıyı çizgisine de ulaşan bu atıkların göl suyuna da karıştığını anlatan Kesici "Belediye ekipleri, gelerek burayı kepçelerle ve üzerine kum dökerek kapatmıştı. Bu sabah yaptığımız incelemede, terfi istasyonuna yaklaşık 70 metre olan kısımdan göle doğru, kum altına döşenen borunun ağız kısmını kazarak belirledik." dedi.
'İnceltilen lağım suyu göle bırakılıyor'
Lağım atıklarının hem plaj hem de göle karışmasına sebep olan boruyu belirlediklerini belirten Kesici, şöyle konuştu: “Zaman içerisinde suların çekilmesiyle borunun göle deşarj edilen kısmı da açıkta kalmış. Bu boru hattının, arıtma tesisiyle bir ilgisi yok. Bu boru hattının burada ne işi var, neden döşenmiş? İki mahallenin terfi istasyonunda toplanan ve inceltilen lağım suyu atıklarının zaman zaman Altınkum Plajı'ndan göle derin deşarj edildiğini de bilimsel çalışmalarla tespit ettik."
Suların çekilmesiyle ortaya çıktı
Borunun ağız çapının yaklaşık 20 santimetre olduğunu belirten Kesici "Plajdaki kumun altından derin deşarj yöntemiyle sıkıştıkları zaman lağım suyu atıkları göle deşarj ediliyormuş. 30 yıldır zaman zaman bölgede yaşanan kötü kokuların sebebi de buymuş. Bu istasyondan zaman zaman göle atıkların bırakıldığı belirlendi. Ayrıca borunun ucunu kazdığımız yer göl çizgisine yaklaşık 100 metre mesafede ve bu da zaman içerisinde gölün kuruduğu, sularının çekildiğini de gösteren çok önemli bir gösterge." dedi.
'Bu borunun plajın ortasında ne işi var?'
Bu mahallelerin bulunduğu yerde hiçbir tarım alanı ve sanayi tesisi bulunmadığına dikkati çeken Kesici, şunları söyledi: "Gölde zaman zaman azot ve fosfor kaynaklı içerisinde E.Coli (bakteri) belirlenen ve gölün üst kısmını peltemsi bir yapıya dönüştüren algler tespit edilmiştir. Bu durum ancak atık sular ve benzeri nedenlerle gölde meydana gelen biyokimyasal reaksiyonlardır. 30 yıldır yaşadığımız yerde bu tür kokularla karşı karşıya kalınmaktaydı. Çünkü plajda, her gün temizlenmesine rağmen alg artışı devam etmekteydi. 10 yıl öncesi de artık buradan göle zaman zaman da olsa atık bırakılmayacağı sözü verilmişti. Önceki günkü manzara dehşet ve üzüntülere neden oldu. Bu çağda, bu manzara. Dolayısıyla asıl öğrenmek istediğimiz; bu derin deşarj borusunun plajın ortasında ne işi var?" diye konuştu.
Evlerden akan suya dikkat
Altınkum Mahallesi'nde plaja yaklaşık 50 metre mesafede bulunan evindeki çeşmelerden akan kirli suyu da fotoğraflayan ve damacana suyuyla içme suyunu karşılaştıran Kesici, "Çeşmelere verilen sular, göl suyu ve neredeyse her gün bu manzarayla karşılaşıyoruz. Önce bardağın içine koyup bakıyoruz ve temiz görünüyorsa yüzümüzü yıkıyoruz. Kirli ise kullanamıyoruz ve kesinlikle kullanılmamalı. Çok ağır kokusu da var. Çeşmeden akan rengi çok koyu ve daha önce de dikkatini çektiğimiz dip suları." dedi.