Ege'nin Artık Akredite Bir Doğaltaş Analiz Laboratuvarı Var
Ege Maden İhracatçıları Birliği ile Afyon Kocatepe
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü
işbirliğiyle Afyonkarahisar'da kurulan Doğaltaş Analiz
Laboratuvarı (DAL), Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)
tarafından akredite edildi. Ulusal ve uluslararası standartları kullanarak
doğaltaşlarla ilgili test ve analizlerin tamamına yakınını yapabilecek şekilde
oluşturulan laboratuvar, Afyonkarahisar ve çevre illerle Türkiye'nin dört bir
yanından bu yönde gelecek talebi karşılayabilecek.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan
Erdinç ve DAL Üst Düzey Yöneticisi Prof. Dr. Eyüp
Sabah, Türkiye'de doğaltaş sektörünün durumunu ve DAL'ın akredite
olmasıyla ilgili süreci İzmir'de düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi.
Arslan Erdinç, dünya genelinde doğaltaş sektörüne büyük talep bulunduğunu, ancak
vergiler nedeniyle Türkiye'nin yurt dışında rekabet edemediğini söyledi.
Türkiye'nin en büyük doğaltaş rezervine sahip sayılı ülkeler arasında yer
aldığını dile getiren Erdinç, ''Nihai üretime en azından ihracat sırasında
destek çıkılması lazım'' dedi.
Erdinç, Türk doğaltaşının yurt dışında yer alabilmesi için analiz ve
raporlamanın önem taşıdığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Dünya genelinde 100 milyarlarca dolarlık inşaat yatırımı var ve buna
paralel olarak da doğaltaş talebi. Ancak biz, dolar kuru nedeniyle yurt dışında
rekabette zorlanıyoruz. Ayrıca, bu projelerde taşın analizini görmek
istiyorlardı. Türkiye'de böyle bir laboratuvar olmadığı için raporlama aşaması
zaman alıyordu ve maliyetliydi. DAL'ın hayata geçmesiyle bu problem de ortadan
kalkmış oldu.''
Afyonkarahisar'ın mermerin merkezi olduğunu ifade eden Erdinç, Sağlık
Bakanlığı ve TOKİ'nin işbirliğinde ilde yapılan bir hastanenin Çin granit
taşlarıyla döşendiğini kaydetti. Erdinç, şu görüşleri dile getirdi:
''Bu hastane 30 bin metrekarelik bir alanda. Doğaltaş tarihinin başlangıcının
olduğu bu yerdeki hastane Çin granitleriyle döşeniyor. Bunun bertaraf edilmesi
gerekir. Çok üzücü bir durum. Bununla ilgili bir yasa bulunmasına rağmen
maalesef yasa uygulanmıyor. Yerli taşa dönüştürülmesi için yaptığımız
çalışmalardan da sonuç alamadık. Çin taşı aslında ucuz değil. Çin'den çıkışı
ucuz olabilir ama taşlar burada kamuya çok yüksek fiyata satılıyor. Arada büyük
rantlar var. Yerli taştan 4-5 misli daha pahalıya geliyor.''
Granit taşların radon gazı yaydığını, bu gazın en az sigara kadar akciğer
kanseri riski yarattığını ileri süren Erdinç, bu nedenle granit analizinin
önemli olduğuna dikkati çekti. Erdinç, İzmir'deki metroya da granit değil,
doğaltaş döşenmesi gerektiğini dile getirdi. Madencilik Bakanlığı kurulacağı
yönünde duyumlar aldıklarını ifade eden Erdinç, bunun sektöre önemli katkı
sağlayacağını söyledi.
Analizler Birlik
üyelerine yüzde 50 indirimli
DAL Üst
Yöneticisi Prof. Dr. Eyüp Sabah da, ''mermerin başkenti''
olarak nitelendirilen Afyonkarahisar'da 450'nin üzerinde mermer işleme tesisi
bulunduğunu belirterek, her geçen yıl artış trendi gösteren sektörü çok
önemsediklerini vurguladı. Dünya mermer rezervlerinin yüzde 40'ının Türkiye'de
bulunduğunu kaydeden Sabah, mermer ocaklarının yüzde 90'ının da Balıkesir,
Afyonkarahisar, Eskişehir, Uşak, Kütahya, Muğla, Bursa, Aydın ve İzmir'de yer
aldığını bildirdi.
Prof. Dr. Sabah, Türkiye'de CE işareti markalaması için ihtiyaç duyulan
analizlerin yapılabileceği donanımlı ve akredite bir laboratuvar olmadığını
ifade ederek, bu ihtiyacı karşılamak için Ege Maden İhracatçıları Birliği'nin
desteğiyle DAL projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Birliğin DAL için 956
bin liralık finansal destek sunduğunu ve laboratuvarın maliyetinin yaklaşık 1
milyon lira olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sabah şu bilgileri verdi:
''Birlik üyeleri için yapılacak test ve analizler yüzde 50 indirimli olacak.
Hedefleri yüksek tuttuk. Türkiye'de Bor Enstitüsü kuruldu. Neden Mermer
Araştırma Enstitüsü de olmasın? Mükemmeliyet merkezi olma düşüncemiz var. Bunun
için de AB projelerine başvurmayı düşünüyoruz. DAL'da 18 ayrı test ve analiz
yapılabiliyor. Maliyetler yurtdışındaki kurumlara göre daha düşük.''
Prof. Dr. Sabah, yurtdışından gelecek taleplere de cevap verebilecek durumda
olduklarını, elde ettikleri gelirle kendilerini geliştirmeyi ve yenilemeyi
amaçladıklarını, burada Ar-Ge çalışması da yapacaklarını sözlerine ekledi.