Edremit Körfezi'nin antik dönemlerdeki haritasının çıkarılması amacıyla başlatılan çalışmaların 2019 yılı etabı tamamlandı. 4 yıldan bu yana devam eden çalışmaları sürdüren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi'nden akademisyenlerin yer aldığı ekip, Temmuz ayında başlayan çalışmaları sonlandırdı.
DHA’da yer alan habere göre; Burhaniye Adramytteion Antik Kenti yüzey araştırmaları ekibine başkanlık eden MSGSÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kuzey Ege Arkeoloji Araştırmaları ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Murat Özgen, körfezin kültür envanterini 4 yıl önce çıkarmaya başladıklarını söyledi. Edremit Körfezi'nin güneydoğu kıyısı ile Madra Dağı arasında kalan alüvyal düzlüğün, Ayvalık’a kadar indiğini belirten Özgen, sahada prehistorik yerleşimlerin olduğunu tespit ettiklerini kaydetti.
Çalışmalara, Burhaniye ve Gömeç ilçelerinden başlayıp, Ayvalık’a kadar devam ettiklerini ifade eden Özgen, 165 noktada belgeleme yaptıklarını söyledi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Özgen, şunları anlattı: “Kuzeyden güneye doğru Madra Tepe, daha önceki tespitlerde belgelenmiş bir Tunç Çağı höyüğü durumunda bulunuyor. Yine Hüyücek, Burhaniye sınırları içinde bir Tunç yerleşimiyken, kazılar vasıtasıyla 2012 yılında saptadığımız Ören'in kuzeye uzanan bir burnu niteliğindeki Bergaztepe'de kültür katları Kalkolitik döneme kadar iniyor. Denizle ilişkili bu durum bölge için oldukça önemli. Ayvalık’ta yapılan belgelemelerde de Tunç Çağı izleri bulunmakta. Körfez bölgesinde, iç kesimlerden gelen vadileri, Edremit düzlüğü ve güney sahasını kontrol eder biçimde Geç Klasik Helenistik dönem evrelerine ait kaleler sistemi yer alıyor. Bu kalelerin, kuzeyden güneye Kocakullutepe, Dedekaya, Tikeçtepe, Asartepe ve Asarkaya'da bulunuyor. Bunun yanı sıra kırsal Roma ve Bizans yerleşimleri ve körfezdeki ilk Türk izlerine ait tespitler, bölgenin tarihsel topoğrafyasını bütünler yeni veriler arasında. Ayvalık sahasına yaklaştığımızda, son 100 yılda büyük oranda tahrip olmuş Osmanlı dönemi Rum sivil mimari örnekleri var, kiliseler, şapeller, manastırlar, yel değirmenleri gibi. Bunlar endüstriyel mirasın da bir parçası durumunda."
Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Sercan Sağlam da 2016'dan itibaren Ayvalık bölgesini ele aldıkları söyledi. Ayvalık'ta 61 şapel, 10 manastır ve 2 mezar şapeli olmak üzere 73 yapının varlığını bildiklerini kaydeden Sağlam, "Günümüzde bu yapı grubundan çok az bir kısmının yayınlarda mevcut olduğunu ve daha az bir kısmının ise tescilli koruma altında olduğunu gördük. Bunun üzerine o envanteri zenginleştirmek için çalışmalarımızı sürdürdük” diye konuştu.