Uzunköprü'ye bağlı Kavacık köyü sakinleri, Karma OSB yapılmak istenen mera alanlarının çevre düzeni planına OSB olarak işlenmesine yönelik Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca yapılan plan değişikliğine itiraz etti. Köylünün daha önce açtığı iki ayrı davada yürütmenin durdurulması kararı alınan bölgeyle ilgili açılan son davada da Danıştay 6'ncı dairesi, yine köylüleri haklı buldu. Danıştay kararında, 'Tarım ve orman alanlarının diğer kullanımlara açılmaması' gerekçe gösterilerek yapılan plan değişikliği iptal edildi.
'4 ayrı heyet raporu ve 3 ayrı iptal kararı var'
DHA’da yer alan habere göre; köylülerin avukatı Bülent Kaçar, yapılmak istenen Uzunköprü OSB alanının, Trakya bölgesi Ergene havzasında tarımsal açıdan birinci öncelikli korunacak alan kapsamında ilan edilen bir bölge olduğunu söyledi. Kaçar, "1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Plan raporunda, tarımsal alt bölgeler; sanayi fonksiyonlarının kesinlikle yer almayacağı, tarım ve hayvan yetiştiriciliğini destekleyen, hububat, meyve, sebze üretimi için uygun tarım alanları, meralar, mantarcılık, orman ürünleri, sebze ve çiçek yetiştiriciliği için seralar, depo veya soğuk hava deposu, mandra gibi sadece 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun 3'üncü maddesinde tanımlanan tarımsal amaçlı yapılar fonksiyonlarını barındıran alanlardır. Hukuksuz planları iptal eden Danıştay kararı Edirne Valiliği'ne, bakanlıklara ve Uzunköprü Karma OSB yönetimine ayrı ayrı resmi olarak tebliğ edilmiştir. Dört ayrı bilirkişi heyet raporunda, üç ayrı yürütmenin durdurulması kararında ve üç ayrı iptal kararında OSB kurulmak istenen hazine arazilerinin tarım fonksiyonu dışında kullanılamayacağı kesin olarak hükme bağlanmıştır. Yapılan plan değişikliklerinin, bakanlıkların tüm işlemlerinin hukuka aykırılığı defalarca kanıtlanmıştır." dedi.
OSB ile ilgili üç ayrı davada da iptal kararı verildiğini hatırlatan Kaçar, "Üç ayrı davada verilen iptal kararları ile Uzunköprü Karma OSB projesinin kamu yararına aykırı olduğu ispatlanmıştır. Kavacık köyüne Karma OSB kurulması halinde toprak, orman, su varlıkları, tümülüs, mezarlık, köy ve doğa açısından kamu zararlarının oluşacağı da ayrıntılı hükme bağlanmıştır. Uzunköprü Kavacık köyümüzün yegane büyük hazine arazileri olan 115 ada 238 parsel ile 118 ada 175 sayılı parsellerin tarımsal niteliği birinci öncelikli korunması gereken araziler olduğu Danıştay kararı ile hüküm altına alınmıştır." diye konuştu.
'Hazine arazileri köylüye verilsin'
Anayasa'nın 138'inci maddesine göre yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu söyleyen Kaçar, "Hukuksuzluğu ve tamamen yanlış bir proje olduğu dört ayrı davada ispatlanmış olan Uzunköprü Karma OSB projesinden vazgeçilmesini, kamu kurum ve kuruluşların hukuka ve bilime uygun hizmetlere, projelere yönelmesini istiyoruz. Mahkeme kararlarının uygulanma zorunluluğu gereğince, davalı bakanlık ve Edirne Valiliği'nden tüm yurttaşların hakkı olan ve Karma OSB yapılmak üzere ucuz rakamlara Karma OSB yönetimine taksitle satılmış olan iki ayrı hazine arazisinin Kavacık köyüne geri verilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
'Doğamızı savunmaya devam edeceğiz'
Köylüler adına konuşan Fatma Altınbaş da Danıştay'ın iptal kararına uyularak projenin iptal edilmesi gerektiğini ifade etti. Altınbaş, "Yargı kararlarını gecikmeksizin uygulamak devlet kurumlarının baş görevidir. Kadim köy otlakiyemiz olan ve Uzunköprü Karma OSB yönetimince hazineden çok ucuza satın alanın iki ayrı hazine arazimiz Kavacık köyüne derhal geri verilmelidir. Tarım topraklarını, gıdayı korumayı, köyde yaşamı lafta değil özde yaşatmaya ve doğamızı savunmaya Kavacık köylüleri olarak sonuna kadar devam edeceğiz." dedi.
Köylülerden Ahmet Günay da 4 yıllık hukuk mücadelesinin sonuna geldiklerini dile getirdi. Günay, "Danıştay’ın almış olduğu bu iptal kararından son derece mutluyuz. Başından itibaren itirazlarımız vardı. Köyümüzün otlakıyesi, mezarlığı, evlerinin saçaklarına kadar gelen bir proje. Aynı zamanda tümülüs denilen tescillenmiş bir tepemiz var. Onu da aynı şekilde kapsıyordu. Bu itirazlarımızı süreç içerisinde dile getirdik. Burası tarım toprağı olarak tescil edildi. Buraya tarım dışında hiçbir şey yapılamayacağı mahkeme kararınca tescil edilmesine rağmen yine bunu yapma arzuları devam ediyor. 2020 yılından itibaren Türkiye’yi, hatta dünyayı tehdit eden bir pandemi hastalığı geçirdik. Burada tarımın ne kadar önemli olduğu dünyaca fark edildi. Tarım topraklarının önemi anlaşılmasına rağmen yine buraya organize sanayi kurmak istemeye devam etmektedirler. Biz çevremizi, toprağımızı korumak istiyoruz. Bu kadim, dededen kalma topraklarımızda yine hayvanlarımızı otlatmak istiyoruz. Bu toprağımızın derhal bu mahkeme kararından sonra teslim edilmesini istiyoruz." diye konuştu.
Köylüler, OSB yapılmak istenen alanda köy mezarlığının da bulunduğunu belirtti.