Economist dergisi, ‘ Türkiye 'de din: Hristiyan geçmişi silmek’ başlıklı bir yazıda, Trabzon'daki Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmesini ele aldı.
BBC Türkçe servisinin aktardığına göre, Economist dergisi 5 Temmuz'da Trabzon Müftüsü'nün, Ramazan ayının ilk cuma namazını Ayasofya'da kıldırdığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor;
"Namaz, İstanbul 'u 1453'te Bizanslıların elinden alan Osmanlı Sultanı İkinci Mehmet'in Karadeniz'deki bu antik Yunan liman kentini 1462'deki fethinin sembolik bir yeniden canlandırmasıydı. İkinci Mehmet de zaferini bugünün İstanbul'undaki AyaSofya katedralini camiye dönüştürerek kutlamıştı."
Trabzon'daki Ayasofya'nın İstanbul'daki benzerinden daha küçük olduğunu belirten dergi, yine de deniz kenarındaki muhteşem yapıda göz kamaştırıcı duvar resimleri bulunduğunu ve Bizans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edildiğini belirtiyor.
Economist, diğer Hristiyan eserlerinde olduğu gibi, Trabzon'daki Ayasofya'nın da laikler ve İslamcılar arasındaki mücadelenin bir sembolü haline geldiğini söylüyor.
'İslamcılar kazandı'
Dergi 16'ıncı yüzyılda camiye dönüştürülen yapının, daha sonra başka şekillerde kullanılmasının ardından 1964'te müzeye dönüştürüldüğünü hatırlatıyor. Yazı şöyle devam ediyor.
"Ama yerel bir mahkeme, Türkiye'nin tarihi camilerinden sorumlu kamu kurumu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Ayasofya'nın kuruma ait olduğu ve Kültür Bakanlığı tarafından yasadışı bir şekilde işgal edildiği iddiasını kabul edince, 2013'te İslamcılar son raundu kazanmış oldu. Karar, aşırı milliyetçi görüşleri nedeniyle kötü bir şöhrete sahip olan kentte şaşırtıcı bir tepki yarattı. Yerel bir tarihçi, 'Mesele Hristiyan geçmişi silip, Osmanlıcılığı canlandırmak' diyor. Mahallenin muhtarı Zeki Bakar da, 'Trabzon'da yeterli sayıda cami var. Yarısı da boş. Ne gerek var' diye ekliyor. Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine karşı bir dava da açıldı. Ama yine de, ılımlı İslamcı AKP hükümeti dönüşümü Ramazan'a yetiştirdi. Yerdeki zarif mozaiklerin üstü kırmızı bir halıyla kapatıldı. Orta kubbe'nin altındaki perdeler ve çadırlar ibadet eden Müslümanları 'günah' baba, oğul ve kutsal ruh resimlerinden koruyor. Bir zamanlar antik heykellerle dolu olan yeşil bahçeye, abdest alınması için plastik tabureler ve parlak çelik musluklar konuldu.'
'İstanbul'daki Ayasofya kaygıları abartılı'
Economist, Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Başkanı Mazhar Yıldırımhan'ın şikayetleri 'propaganda' diyerek umursamadığını belirtiyor. Ancak uzmanlara göre bu dönüşümün trajik olduğu ve kaçınılmaz olarak yapıya zarar vereceği vurgulanıyor. Courtauld Sanat Enstitüsü'nden Antony Eastmond'ın 'İznik'teki Ayasofya'nın kaderini yakından takip edecek gibi görünüyor' dediği belirtiliyor.
Dergi tüm bunların İstanbul'daki Aya Sofya'nın 'sırada' olduğu kaygılarını körüklediğini vurguluyor. Yazı şöyle sona eriyor;
“Bu kaygılar abartılı. Restorasyon çalışmaları AKP'nin on yıllık iktidarında devam etti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapının kaderiyle ilgili kaygıları reddetti. Ama yine de Yıldırımhan bu dönüşüm arzusunu da saklamıyor ve çok sayıda Müslüman'ın da bu arzuyu paylaştığını söylüyor. Yıldırımhan, 'Sultan böyle buyurmuştu. Bizde bütün kayıtları var' diyor.”