"Düzce Depremi Yeni Afetlere Karşı Uyarı Niteliği Taşımaktadır"



23 Kasım 2022 tarihinde Düzce İli Gölyaka İlçesinde Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre 6,0 büyüklüğünde meydana gelen deprem Marmara, Batı Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin büyük bir bölümünde hissedilmiştir. İlk yapılan tespitlere göre depremde 2 yurttaşımızın ise yaşamını kaybettiği ve 50’den fazla yurttaşımızın çeşitli yaralanmalara maruz kaldığı anlaşılmaktadır.

Sebep olduğu kayıplarla ülkemizin son yüzyılda yaşadığı en büyük felaketlerden olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce Depreminin üzerinden geçen yirmi üç yılın ardından; Düzce’de yaşanan deprem yeni felaketler konusunda bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Afetler ve acil durumlarda başarılı korunma süreçleri, müdahalede yer alan tüm sorumluların koordinasyonu ve işbirliği ile mümkündür. Tamamı deprem riski taşıyan ülkemizde sık aralıklarla büyük şiddette depremler yaşanmasına karşın; afetlere yönelik eğitim ve önlemlerin yetersizliği nedeniyle yurttaşlarımız yaşamlarını kaybetmeye devam etmektedirler.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Güvenli yapı ve yaşam çevreleri oluşturulması için; bilimsel bir planlamaya dayalı olarak afet risklerinin azaltılması ve yapı stokunun iyileştirilmesi için kamu yararı doğrultusunda ve çevre değerlerini gözeten programlar ivedi olarak yürürlüğe sokulmalıdır.

Bu bağlamda kaçak ve kuralsız yapılaşmayı özendiren, deprem ve afetlere karşı sorunlu yapılaşmaları yasallaştıran imar aflarından vazgeçilmeli; TBMM’ne sunulan İmar Affı Teklifi geri çekilmelidir.

Ülkemizde sıklıkla yaşanan depremlere ilişkin toplumsal ve yönetimsel hafızanın korunarak gelecek kuşaklara aktarılması zorunludur. Salgın, afet ve kriz koşullarında başarılı iyileşme süreçleri için alınacak önlemlerin bilimsel ilkeler ve gerçeklerle, toplum yararı gözetilerek oluşturulması; afet yönetimi hakkında geliştirilecek politikaların bilim insanlarını, meslek odalarını, akademik kuruluşları ve ilgili uzmanlıkları dikkate alarak oluşturulması gerekmektedir.

Mimarlar Odası olarak, afetlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygıyla anıyor; yaralıların biran önce iyileşmesi ve yaraların sarılmasını diliyoruz. Sahip olduğumuz mesleki uzmanlık ve toplumsal sorumluluklarımız kapsamında, doğal afetlerin tahribata ve can kaybına yol açmasının temelinde yer alan bilimsel kentleşme ve mimarlık ilkelerine aykırı planlama ve kentleşme süreçleri karşısında mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğimizi değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz.