Radikal'den Serkan Ocak'ın haberine göre Erzincan’ın Kemah ilçesindeki Deliçay Nehri üzerinde yapımı durdurulan HES inşaatının yetkilileri, mahkeme kararının ardından ellerindeki 1300 kilogram dinamit lokumu ve fünyeyi köylünün maresına gömerek bölgeyi terk etti. Bölge sakinlerinden bir şirket çalışanının ihbarı ile ortaya çıkan olaya jandarma el koydu. Kutulardaki dinamitler tek tek gömüldüğü yerden çıkarıldı. Köylülerin anlatımına göre, daha önce de şirketin dinamitleri gömdüğü yere suçüstü yapılmış, 12 ton dinamit köylülerce çıkarılarak jandarmaya teslim edilmişti.
'ÇED gerekli değildir' kararı
Munzur Dağı eteklerindeki Gaban Vadisi’nde yer alan Deliçay üzerine HES yapımı için As Enerji Üretim şirketi 2009’da lisans aldı. İlk lisans 20 megavatın altında olduğu için Erzincan Valiliği’nden ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alındı. Şirket ruhsatını alarak çalışmaya başladı. Ancak şirket daha sonra HES kapasitesini arttırarak, yeni bir santral, kırma eleme tesisi ve beton santrali kurmak için yeniden başvuruda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan da ‘ÇED Olumlu kararı’ alındı. Bu karara karşı dava açan köylüler davayı kazandı. HES faaliyetleri durdu.
Oğlukpınar Köyü Muhtarı Cemal Gölçek, Sarıyazı Köyü Derneği’nden Hasan Algül ve Yağca Köyü Muhtarı Ali Bayazıt ile İncedere Köyü Muhtarı Edern Duman’ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açtığı ‘ÇED olumlu kararı’ iptali davasında, Sivas İdare Mahkemesi, telafisi güç zararlar olmamasına adına keşif ve bilirkişi incelemesi yapılana kadar projenin yürütmesini 13 Eylül 2013’te oy birliği ile durdurdu.
İnşaat durduktan sonra firma ellerindeki patlayıcı malzemeleri gömmeye başladı. İlk olay mahkeme kararının hemen sonrasında 2013 Ekim’de yaşandı.
Su olmayan dereye HES
Sarıyazı Köyü Muhtarı Binali Araz’ın anlattıklarına göre, köyle santral karşı karşıya. Firma çalışanlarının dinamitleri gömdüklerini köylüler gördü. Araz, olayın devamını şöyle özetledi: “Gömdükleri yeri gidip kazdık. Jandarmaya tutanakla teslim ettik. Tam 12 ton dinamit vardı. Alay komutanı firma çalışanlarına çok kızdı. “Bu birilerinin eline geçse ne olur?” demişti. Geçenlerde Erzincan’da bu olayı konuşurken bir çalışan ‘ikinci bir yerde daha dinamit gömüldüğünü’ söyledi. Hemen jandarmaya bildirdik. Yer tespiti yapıldı. Geçen hafta jandarma geldi. 1300 kilogramdan fazla dinamit çıkarıldı.”
Dinamitlerin köyün mera alanına gömüldüğünü belirten Araz, “Orası günlük hayvanların bulunduğu yer. İnsanlar da gelip geçiyor. 100 metre aşağıda piknik alanı var. Ayrıca ziyaret edilen kutsal mekanlarımıza da çok yakın. Mera alanını işgal etmişler” dedi. Patlatma yapıldığı dönemlerde evlerinin camlarının kırıldığını anlatan muhtar Araz ayrıca HES’le ilgili de şunları söyledi: “Nehrin suyu köylüye, tarıma zaten yetmiyor. 65 yaşındayım. Bu yaşıma kadar nehrin suyunun kuruduğunu görmedim. Bu yıl 1. ve 2. aylarda alabalıklar kumun üzerinde kalmıştı. Derede tek damla su yoktu. Bir de buraya HES yapıyorlar. Amaçları köylüyü mağdur etmek.
Hem bu kutsal yerleri hem de köydeki insanları ve doğadaki canlıları tehdit ediyor
Deliçay Platformu’ndan avukat Ümit Altaş, canlı yaşamının nasıl hiçe sayıldığının en iyi örneklerinden bir olduğunu söylediği olayla ilgili şunları anlattı:
“Daha önce de dinamitle ilgili patlatma ve saklama ile ilgili ÇED’de belirtilen hususlara uymuyordu firma. 8 kez haklarında tutanak tutuldu. Ancak bugüne kadar hiç bir ceza kesilmedi. Jandarmanın tuttuğu tutanaklar halen davaya dönüşmedi. Keyfiyet söz konusu. ÇED gerekli değildir kararı ile inşaata başladılar. Kapasite arttırımı talep edip ÇED için başvurdular. Ancak ÇED olumlu kararı çıkana kadar önceki izinleri ile birlikte inşaata devam ettiler. ÇED olumlu kararı çıkınca dava açtık, HES durduruldu. Yer tespiti konusunda inceleme yapıldı. Ruhsatlı alanlarının dışına çıkıp köyün merasına şantiye kurmuşlar. Ve bu mera alanına da gitmeden dinamitleri gömmüşler. Muhtemelen ‘nasılsa yine geleceğiz’ diye düşündüler. O dinamitler bulunmasa ve proje esastan iptal edilseydi ne olacaktı? HES inşaatı durduktan sonra inşaattaki görevlilere maaşlar da ödenmiyor. Bir işçi dayanamayıp dinamitlerin gömüldüğü 2. yeri köylülere söylüyor. Köylülerin haber verdiği jandarma 25 Mart 2014’te bölgeye gelerek diğer dinamitleri de çıkardı. Yaklaşık 1300 kg dinamit lokumu ve fitil bulundu.”
Avukat Altaş, bölgenin aynı zamanda kutsal bir mekan olduğunu, eski bir Ermeni yerleşimi olan bölgede ‘Hasan dede ve ‘şehitlik’ diye iki ayrı ziyaret yeri olduğunu söyledi. Meraya gömülen dinamitlerin hem bu kutsal yerleri hem de köydeki insanları ve doğadaki canlıları tehdit ettiğinin altını çizdi.
Meyvanlı - Sarıyazı Köyü Derneği’nden Hüseyin Anik de, firmanın istimlaklar yapılmadan, mera alanlarını orman olarak göstererek kaçakçalıştığını, ancak mücadele ederek santralı durdurmayı başardıklarını anlattı. Santral durdurulduğunda köyde davullu zurnalı şenlik yaptığını belirten Anik, tam da o kutlamalar sırasında firmanını dinamitleri gömdüğünü söyledi.
Şirket: Sorumlusu taşeron şirket
Şirket yetkilileri ise söz konusu olayla ilgili inşaatı bir taşeron firmaya verdiklerini, proje sahibinin kendileri olduğunu ancak sahada tüm yapılan işlemlerden taşeronun sorumlu olduğunu, kendilerinin bunlardan haberdar olmadığını söyledi. Yetkililer, 25 Mart’ta jandarmanın yaptığı arama sonucu gümülü olarak bulunan dinamitlerle ilgili henüz taşeron firmadan detaylı bilgi almadıklarını da anlattı.