Fevzi Yıldırım, Sivas Divriği’nin Kaledibi Köyü’nden 30 kilometre uzaktaki ilkokulu bitirip, İTÜ'de Elektrik Mühendisliği okudu ve dünyanın en büyük asansör şirketinde 7 yıl çalıştı, sonra şirket kurdu. Yıldırım’ın 35 kişilik şirketi GTS Asansör, Arnavutluk’tan Vietnam’a 13 ülkede yılda 100 asansör kuruyor.
GTS Asansör Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi’nin sahibi ve Genel Müdürü Fevzi Yıldırım’ın girişimcilik öyküsü Anadolu’nun ücra köşelerinde ‘okuyup adam olma’ teziyle ilgilenen binlerce genci yakından ilgilendiriyor. Çünkü Fevzi Yıldırım, Sivas Divriği’ye bağlı Kaledibi Köyü’nde fakir bir ailenin 6 çocuğundan biri olarak yola çıkmış. İlkokulu okumak için 15 haneli köyünden 30 kilometre uzağa gitmiş her gün. Ailenin geçim umutları tükenince de İstanbul’a göç edilmiş.
Fevzi Yıldırım şöyle başlıyor anlatmaya: ‘İstanbul’a geldik. Anne ve babamın çabalarıyla 6 kardeş de okuduk. Kısa yoldan geçim derdine katkım olsun diye Kartal Endüstri Meslek Lisesi’nde elektrik teknisyenliğine girdim ve 2.5 yılda okulu bitirip bir fabrikada işbaşı yaptım. Kravatlı yöneticileri görünce ‘neden mühendis olmuyorum’ diye düşündüm. Sınavlara girdim ve İTÜ’yü kazandım. Okul bitmeye yakınken son sınıfta geleceğim için bir tehlike gördüm. O da üniversiteyi bitiriyorum ama uzmanlık dalım yok. Bunun üzerine okulu bitirdikten sonra şu konuda uzmanım diyebileceğim bir görev istedim İTÜ’de hocamdan. ‘Bana düzgün bir bitirme ödevi verin hocam’ dedim. Asansöre de ilgi duyduğumu söyledim. 1986’da asansörün programlanan endüstriyel cihazlarla yazılımını projelendirdim ve simule ettim. Çok başarılı bulundu. O zaman dünyanın en büyük asansör şirketi Otis’e bu benim bitirme ödevi bilgisi ulaştı. Bana ilgi gösterdiler. Ben de onlara bu işi kendi yaptıklarına göre çok daha ucuza yapabileceğimi anlattım. Ve Otis’te çalışmaya başladım.’
7 YIL OTİS’TE MÜHENDİS
Fevzi Yıldırım, yurtdışı da dahil 7 yıl boyunca Otis’te çalışır. Birçok önemli projeye katılır. 1992’de "İnşaat sektörü bu kadar canlı bir ülke neden yerli bir asansör markası yok?" diye sorar kendi kendine. Yıldırım, şöyle devam ediyor: ‘Asansörde bir marka olma yolunda adım atma kararı aldım. Otis’teki yöneticime de bunu anlattım. Onlarla da ilişki halinde 2 yıl bekledim ve son projeleri Akmerkez dahil tamamladım. Sonra 3 arkadaşımla şirketi kurup başına geçtik. Üniversitede 3 tane sınıf arkadaşım vardı ve onlar da kendi alanlarında iyiydi. Aramızda bir sinerji oluşturduk. Şu anda bir ortağımla devam ediyorum. 1994’te asansör maceramız başlamış oldu.’
DÜŞEY TRAFİK DAĞILIMI
Dünyada bu konudaki dev firmaların bilgiyi ve teknolojiyi üretip, marka olduklarını gören Fevzi Yıldırım, asansör komponentlerini üreten değil, projeyi uygulayan firma olarak işe koyulur. Yıldırım, ‘Biz projeyi alıyoruz, yazılımını üretiyoruz, uyguluyoruz ve satış sonrası hizmetlerini veriyoruz. Bilgi ile teknolojiyi buluşturuyoruz’ diyor ve şöyle konuşuyor:
‘Yurt içinde ve yurt dışında yüzlerce projelerimiz oldu. Asansörde yaptığımız iş düşey trafik dağılımıdır ve dünyada çok ciddi bir bilim dalıdır. Yürüyen merdiven de yapıyoruz tabii ki ama bu da ilke olarak yukarı taşımadır. Trafik analizi konusunda uzmanlaştık. Metrolar, alışveriş merkezleri, çarşılar, hastaneler gibi. Buralardaki trafik yapısı farklıdır ve bunu klasik yaklaşımlarla çözemezsiniz. Biz bu konuda donanıma ve bilgiye sahibiz.’
'Alman şirketi olsanız çok iş alırsınız' diyorlar
GTS Asansör Sanayi ve Ticaret Ltd. Genel Müdürü Fevzi Yıldırım, birçok pazarda kendilerinin Türk şirketi ya da markası olmaları nedeniyle daha ucuza iş yapmak zorunda kaldığını söylüyor. Yıldırım şöyle konuşuyor: ‘Duabi’de 20’ye yakın proje teslim ettik. Buradaki lokal asansör firmalarına yüzde yüz proje ve malzeme satıyoruz. Dubai’de çalışan Hintli yazılımcıları da bu konuda eğitip geri gönderiyoruz. Türkmenistan’da şu anda 80 metre yükseklikte bir endüstriyel tesisin işini aldık. Dubai’de bize ‘siz neden Almanya’da bir şirket kurmuyorsunuz? Alman şirketi olarak çok daha fazla iş alırsınız’ diyorlar. Ama biz Türk şirketi olarak kendimizi bu piyasada kabul ettirmek istiyoruz. Rakiplerimizin yaşı 100 civarında ki bunların sayısı 5-6 tanedir. Biz de onlar kadar kalıcı olacağız.’
35 kişiyle 13 ülkeden 2.5 milyon dolar ciro
GTS Asansör’de 35 kişinin çalıştığını söyleyen Fevzi Yıldırım, yılda 2.5 milyon dolar ciro yapabildiklerini belirtiyor ve bunun da yüzde 50’sini yurtdışında üstlendikleri projelerden sağladıklarını anlatıyor. Yıldırım, Mitsubishi’nin bu konudaki Türkiye distribütörlüğünü de yaptıklarını belirterek, ‘Bazı ülkelere GTS olarak distribütörlük de kurduk. İlk yurt dışı işimiz Romanya Köstence’de Galeria Mall’dü. Arnavutluk, Moldova, Ukrayna, Moskova, Türkmenistan, Kırgızistan, Afganistan derken, Vietnam’a kadar uzandık’ diyor ve şöyle devam ediyor: ‘Afganistan Kabil’de bir asansör tamamladık. Herat Ticaret Odası’nın 12 katlı binasının projesini de aldık. Özbekistan’da çok başarılıyız. 2004 içinde Uzakdoğu deniz olimpiyatları evi ihalesini kazandık. Vietnam’da çok önemli ve düzgün bir binada iş teslim ettik. Rusya’da paket satışlar yaptık. Rusya-Japonya sınırında Haborovsk denilen bir yerde asansörümüz çalışıyor. Irak’ta da yeni projelere giriyoruz.’
Türk asansörcülerin cirosu 2 milyar doları rahat aşar
GTS olarak bundan sonra Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de proje yapabileceklerini söyleyen Fevzi Yıldırım, ‘Çünkü bu konudaki gerekli CE sertifikasını aldık. Şu anda da Hollanda’da bir proje için çalışıyoruz. Asansörde Türkiye’nin önü çok açık. Türkiye pazarı 250 milyon dolarlık bir sektör. Dünyada ise bu sektörün cirosu 14 milyar doları geçiyor. BDT ülkelerinde milyon adete yakın değiştirilmesi gereken asansör var. Batı’ya gidersek orada da büyük bir pazar var. Aşağıda Ortadoğu var ve Türk asansör sektörü bu fotoğrafı iyi görebilirse kısa sürede 2 milyar dolarlık ciroya çıkabilir. Bunun için makro politikalar istiyoruz’ diye konuşuyor. Yıldırım, Türkiye’nin teknoloji üretemediğini hiç değilse ‘dönüşüm mühendisliğini’ yaparak önemli atılım gerçekleştirebileceğini savunuyor.