Dünyanın Suyu Tehlikede



Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, ''Batılı ülkelerin rezervler ve barajlar vasıtasıyla su depolaması insanların işine yarayabilir, ama doğanın işine yaramıyor'' deniyor.

Gelişmekte olan ülkelere, Batılı sanayileşmiş ülkelerin yolundan gitmemelerini nasihat veren uzmanlar, bunun yerine sulak alanların korunmasını içeren ‘doğal’ seçenekler ile altyapı çalışmalarını birleştiren yeni su yönetimi stratejilerine yatırım yapılmasını istiyorlar.

İklim değişikliği ve artan nüfus gibi etmenlerden dolayı temiz suya erişimin önümüzdeki yıllarda daha da baskı altına gireceği uyarısında bulunuluyor.

Nehir sularının kanalizasyondan arındırılması ya da sel olasılığına karşı kontrol altında tutulması için harcanan trilyonlarca dolar, Batılı ülkelerde su ile suyu tüketen toplum arasında bir sorun yokmuş gibi gösterse de, mühendislik projelerinin temelde var olan sorunlara çare olmadığına dikkat çekiliyor.

Araştırmaya öncülük eden City University of New York'tan Profesör Charles Vorosmarty, ''Beton döküp borular döşeyerek yarattığımız devasa rezerv sistemleri, nehirlerin kendi doğal akışını tamamen değiştiriyor, ve nehirlerin serbest akışına muhtaç olan canlıların geleceğini de tehlikeye atıyor'' diyor.

Profesör Vorosmarty, nehirlerin su kaynağının bulunduğu çevreyi yapılaşmadan uzak tutarak koruma altına almanın, ve tarım, madencilik ya da sanayi atıklarının nehirlere karıştırdığı kimyasalların önüne geçmenin, su kaynaklarının sürekliliğine hem çok daha ucuza hem de daha uzun erimli katkıda bulunan yöntemler olduğuna işaret etti.