4. Boğaziçi Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen 'Küresel Enerji Piyasasında Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın Konumu, Türkiye'nin Rolü ve Yenilenebilir Enerji' konulu panelin açılışında konuşan Ürdün Tabii Kaynaklar Enerji Bakanı Muhammed Hamid, MENA bölgesinin enerji sorunları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hamid, Dünya Bankası'nın önümüzdeki 30 yıllık değerlendirmesine dikkati çekerek, "Dünya Bankası önümüzdeki 30 yıl içerisinde enerji ve güç yatırımlarının yaklaşık 1 trilyon doları bulacağını öngörüyor. Tablo böyleyken MENA bölgesi ne yapmalı? Her şeyden önce biz istikrara muhtacız. İkinci olarak çok yönlü işbirliği ve finansmana ihtiyacımız var. Bunların her biri birbiriyle ilintili ve dikkate alınması gerekli adımlardır" değerlendirmesini yaptı.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki (MENA) siyasi istikrarsızlığın bölgeye yabancı yatırımları engellediğini dile getiren Hamid, "Bu bölgenin nüfusu genç ancak, diğer bölgeler arasında yüzde 19'luk oranla en yüksek işsizlik düzeyine sahip bölge. MENA bölgesi dünya doğalgaz ve petrol kaynaklarının yüzde 57'sine sahip. Bu tabii ki rüzgar ve güneş enerjisini dikkate almadan verdiğim rakam. Yine de bu bölgede 28 milyon kişinin elektriğe erişimi hala yok" diye konuştu.
Dünya elektrik talebi ortalamasının yüzde 2,3, MENA bölgesinde ise yüzde 7 düzeyinde seyrettiğini aktaran Hamid, "Bu talebin yönetimi konusunda bölgede ciddi bir eksiklik var. Enerji verimliliği ve enerji güvenliği konusunda eksiklik var. Yakıt ve enerjinin ayrı ayrı ele alınması konusunda da malesef sorunlar var. Bazı ülkeler yüksek elektrik talebini sübvansiyonlara bağlamış durumda. Bu noktada gereksiz yere israfa ödeme yapılabiliyor" dedi.
"MENA ülkeleri enerji ve güç stratejilerini gözden geçirmeli"
MENA bölgesinde enerji yatırımlarının hayati bir önem taşıdığını dile getiren Hamid, bölgedeki ülkelerin yatırımcı dostu rekabetçi bir ortamı henüz sunamadığını anlattı. Doğalgazın elektrik üretimi için ideal bir girdi olduğunu kaydeden Hamid, bölgede neden bir doğalgaz kıtlığı yaşandığını anlayamadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bence buradaki en büyük sıkıntı bölgede boru hatlarının olmayışı. Ayrıca ülkeler arasında işbirliğinin, organizasyonun sağlanamamış olması da önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor. MENA'da önümüzdeki dönemde çok ciddi bir talep olacak. Yüksek talep daha da artacak. MENA ülkeleri enerji ve güç stratejilerini gözden geçirmeli. Artık harekete geçmenin vakti. Enerji güvenliğinin sağlanması için bir an önce icraate geçilmeli. İnanıyorum ki bölge ülkeleri istikrarı sağlamaya yönelik adımları attığında bu bölgenin, buradaki ülkelerin geleceği çok parlak olacak".