Dünyadaki Sosyal Değişimlerin Aynası: Kadın Müzeleri
Dünya kadın müzeleri tarihine Türkiye'den de bir çok katılım
olacağını umut ediyorum. Çünkü unutulmamasını umduğumuz pek çok ilk, isim, ders,
anılarımız; geleceğe yatırım yapmak için nedenimiz ve sınırlar ötesi ortaklıklar
kuracağımız pek çok konu var.
* Meral Akkent'in, Değişim ve
Güçlenme - Uluslararası Multidisipliner Kadın Kongresinde, İZMİR, 13-16 Ekim
2009, Kadın ve Kültür seksiyonunda sunduğu metni özetleyerek alıntıladık. Sunuş
metnine ulaşmak için tıklayınız.
Dünyada 1950'lerden başlayarak 51 kadın
müzesinin yazdığı bir kadın müzesi tarihi var. Yedi yeni müze kurulma
aşamasında.
Birçok kadın müzesi ikinci ya da üçüncü nesil kadınlar
tarafından yönetilse de, kurucularının karşılaştığı önyargılarla şimdiki
yöneticilerinin karşılaştıkları arasında fazla bir fark yok.
Kadın
müzelerine neden ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha açıklamak gerekirse,
"ihtiyaç", "mecburiyet", "özgürlük" kavramlarını kullanmak
gerekecek.
Kadın müzeleri, geleneksel müzelerin içeriğini zenginleştirdi,
tarihe, sanata yeni açılardan bakmayı talep etti, özendirdi. Tercih ya da
mecburiyetler sonucunda "mobil müze", "mekansız müze", "sanal müze" gibi
alternatif tasarımlarla müze alanına yeni soluklar getirdi.
Varoluş
nedenleri sorgulansa da kadın müzeleri, kendilerini yerleşik ve önemli bir
kültür kurumu olarak tanımlıyorlar.
Nesillere yayılmış uzun
soluklu bir çaba: Kadının yaşam kalitesini iyileştirme
projesi
1960 ve 1980'li yılların feminist hareketleri kadınların
yaşam kalitelerini yükseltecek göreceli kazanımlar elde etse de acil çözüm
bekleyen birçok sorun kadın hareketlerinin çalışma gündemini oluşturmayı
sürdürüyor.
Kadın müzelerinin ortaya çıkış nedenlerini ve sayılarındaki
artışı tam da bu noktada, "kadının yaşam kalitesini iyileştirme projesi" ile
aynı bağlamda görmek gerek.
Kadın Müzeleri: Bir strateji
yöntemi
Dünyada ilk kadın müzeleri, önemli kişilerin
biyografilerinin sergilendiği "Hall of Fame" ya da
"Pioneer Memorial House" gibi mekanların şeref listelerinde
yalnızca erkek biyografilerinin yer almasına tepki olarak ortaya çıktı. Önce
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) ardından Avustralya'da, kadın müzesi
tarihinin ilk örnekleri olarak tanımlanabilecek "Women's Hall of
Fame"ler ya da "Pioneer Women's Memorial House"lar
ortaya çıktı.
1950'de Avustralya'da, üniversiteleri ile ünlü Brisbane
kentinde Pioneer Women's Memorial House Museum "Miegunyah" (1)
kuruldu.
1960'lı yıllarda yükselen feminist kadın hareketinin etkileri,
kadın müzeleri bağlamında 1970'li yıllarda görülmeye başlıyor. 1980'li
yıllardaki yoğun feminist tartışma atmosferinde sanat ve kadın, tarih ve kadın,
kent ve kadın konulu eleştirişel analizler, varolan müzelerin içeriklerini de
tartışma konuları arasına kattı. Tartışmalardan esinlenen kadın grupları
alternatif müze yaratma arayışlarına girdiler. 1980'lerde sekiz kadın müzesi
kazanıldı.
1990'lı yıllar, International Federation for Resarch
in Women's History'nin (IFRWH) de desteğiyle kadın tarihi konulu
araştırmaların akademik alanda kendini kabul ettirdiği bir zaman dilimi oldu.
Kadın tarihi, 1990'larda kurulacak 18 yeni kadın müzesinin de ortak konusu
oldu.
2000 - 2009 yılları arasında 18 yeni kadın müzesi açıldı. Yedi yeni
müze de kuruluş aşamasında.
Kadın müzelerinin etkilerine dair:
İki kıtadan iki örnek
Dünyadaki sosyal değişimlerin aynası
olarak ortaya çıkan kadın müzeleri, çalışmalarıyla kadın politikalarını
etkileyen roller oynuyor.
Kadın müzelerinin etkilerini, 2002 ve 2009
yıllarında ABD ve Fransa'da yaşanan iki gelişme çok iyi
örnekliyor:
2002'de, "feminist" kelimesi ilk kez ABD'de, bir devlet
müzesi olan Brooklyn Museum tarafından kullanıldı. Brooklyn
Museum kendi çatısı altında feminist bir sanat merkezi açtı:Bu merkez, yalnızca
feminist sanat içeren sanal bir arşivi de hizmete sundu.(2)
2009'da
Paris'te Centre Pompidou´da gösterilen elles@ Centrepompidou - Ulusal
Modern Sanat Müzesi Koleksiyonlarında Kadın Sanatçılar sergisi. Bu
sergi, Londra'da, The National Gallery´deki 2 bin 300 tablodan
sadece dördünün bir kadın sanatçının imzasını taşımasına, Musée d'Orsay ve
Louvre´un koleksiyonundaki 35 bin eser arasında birçok nü kadın tablosu olmasına
karşın, tek bir kadın ressamın bile eserinin bulunmamasına karşı anlamlı bir
tepkiydi.
Kutlanacak çok zafer var
ama...
Geleneksel müzelerin "erkek özneli tarih" anlayışına
karşı çıkan "kadın tarihi" müzeleri, sadece erkek sanatçıyı özne yapan sanat
anlayışını değiştirmeyi amaçlayan "kadın sanatı / sanatçılar" müzeleri,
kültürlerarası metotla çalışan müzeler, devletlerin kendi ideolojileri
doğrultusunda destekledikleri müzeler ve daha birçok ara kategori kadın müzesi,
çeşitli profilleriyle feminist kadın hareketindeki tartışmaların "müzenin kadın
haline yansıması" oldu.
Kadın müzelerinin kuruluş amaçları, içerikleri,
oynadıkları rol ve toplumdaki önemleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de
ortak yönleri pek çoktur.
Bunlar, kültür yaşamında yeni bir model olarak
ortaya çıkmış olmaları, dönüştürücü özneler olmaları, kültür yaşamına yaratıcı
kadın enerjisini eklemeleri, müzelerde kadınları görünür kılmaları, kadın
müzelerinin toplumda gördüğü kabulü artırma yönündeki çabaları olarak
sıralanabilir.
Kadın müzeleri tarihinde kutlanacak pek çok zafer
görebiliyoruz. Ancak yaptıkları ilgi uyandıran, keyifle izlenen, kadının insan
haklarına saygının somuta dönüşmesine katkıda bulunan bu müzelerin düzenli
finans kaynakları ve güvenli çalışma koşulları yok.
Buna rağmen başka
türlü bir müzenin, tarihe ve sanata başka türlü bir bakış açısının mümkün
olduğunu göstermek üzere biraraya geliyor, sorunlarını ve vizyonlarını
paylaşarak heyecanlı serüvenlerini sürdürüyorlar.
Haziran 2008'de
İtalya'da gerçekleştirilen 1. Uluslararası Kadın Müzeleri
Kongresi'nde (3), Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika'dan 40 kadın müzesi
temsilcisi bir araya geldi. Gündemde, kadın müzelerinin görünürlüğünün ve kadın
müzelerine yönelik toplumsal kabulün artması için yapılması gerekenler
vardı.
2.Uluslararası Kadın Müzeleri
Kongresi, 9 Eylül 2009'da Bonn´da, Frauenmuseum organizatörlüğünde
toplandı. Aynı zamanda her müzenin bir konu ile katkıda bulunduğu
"Idols, Role Models, Heroines" isimli ilk Dünya Kadın
Müzeleri Sergisi gerçekleştirildi.
3.Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi, Buenos Aires´de 24-25
Mayıs 2010'da, Arjantin Kadın Müzesi Museo de la Mujer ev
sahipliğinde ve Costa Rica, Peru, Meksika müze girişim gruplarının
organizatörlüğünde yapıldı.(4) En önemli iki gündem maddesi, Dünya Kadın
Müzeleri Birliği'nin kuruluş çalışmalarını başlatmak ve International Council of
Museums (ICOM) bünyesinde Kadın Müzeleri Seksiyonu kurulmasını öngören bir
teklif taslağı hazırlamaktı.
Dünya kadın müzeleri tarihine Türkiye'den de
bir çok katılım olacağını umut ediyorum. Çünkü öykülerinin unutulmamasını
umduğumuz pek çok ilk, yaşamımızda önemli pek çok isim, geçmişten çıkaracağımız
pek çok ders, korunacak anılarımız, geleceğe yatırım yapmak için pek çok
nedenimiz ve sınırlar ötesi ortaklıklar kuracağımız pek çok konu var.
(MA/BB)
(1) Pioneer Women's Memorial House Museum "Miegunyah" (Brisbane,
Avustralya) www.miegunyah.org
(3) 1. Uluslararası Kadın müzeleri kongresinde, bir kadın müzeleri web
sayfası hazırlama kararı alındı ve gerçekleştirildi: http://www.womeninmuseum.net