Dünyaca Ünlü Mimarlar Archisections Panelinde Buluştu



İstanbul, Dünyaca ünlü mimarlar 24 Şubat 2004'de Ritz Carlton'da Türkiye'de ilk defa yapılan "Archisections" panelinde mimarinin geleceğine ışık tuttular.

Ülkemizin tanınmış mimarlık şirketlerinden Sedeko'nun sahibi Yüksek Mimar Sevinç Ormancı ve VIP Congress'in beraber düzenlediği panelde ilk konuşmacı Javier Barba, doğa ile bütünleşen evleri houte couture tarzıyla harmanlayan bir mimar olarak yapıtlarında yöresel ve geri dönüşümlü malzemeler kullanmayı tercih ettiğini belirtti.

Los Angeles'lı ünlü mimar Frederick Fisher, daha önceden almış olduğu sanat eğitiminin mimari projelerine yansımış olduğunu dile getirdi. Tasarlamış olduğu projelerinde ressam Kurt Schwiters'in ünlü "Merz" adlı kolaj kompozisyonlarından ilham aldığını ifade etti.Tasarımlarında taş, ahşap, alçı gibi çeşitli malzemeleri eş zamanlı olarak bir araya getirerek bunları sezgisel bir yorumla çağın ruhunu yakalamayı hedeflediğini vurguladı.

Kendini yeni nesil Avrupalı mimar olarak tanıtan ünlü mimar Oliver Collignon, doğal ışığı önemle vurgularken, yalınlık, teknoloji ve projenin kentsel planlamadaki yerini göz önünde bulundurduğunu belirtti. Konumlandığı çevreye saygılı, doğal ışığı kullanmaya özellikle önem veren binalar tasarlamayı amaçladığını söyledi.

Mimarlık camiasının duayenlerinden Philip Johnson'nın ortağı İngiliz Alan Ritchie 70'li yıllarda New York'taki eski AT&T binasını tamamladıktan sonra mimaride ilk post modern söylemi başlattıklarını vurgulayarak günümüze kadar gelen süreçte yapıtlarındaki gelişimi ve çağa ayak uyduran tasarımlarından bahsetti. A.B.D genelinde büyük ölçekli, kamusal projelere imza atmayı başaran firma humanist, neşeli, kimi zaman anıtsal projeler tasarladıklarını belirtti.

Las Vegas'daki ünlü Bellagio ve Palms Casino Resort gibi otel projelerine imza atan mimar John Simones, devasal ölçekli projelerini topluma yöenlik bir bakış açısı ile tasarladıklarını ifade etti. İstanbul Levent'te 2005 yılına tamamlanması beklenen rezidans, iş merkezi, alışveriş kompleksinden oluşan projenin kendisini çok heyecanlandırdığını ve kente yeni bir ivme kazandıracağını inandığını belirtti.

Malezya'daki ünlü Petronas İkiz Kuleleri'nin yaratıcısı Cesare Pelli'nin ortaklarından ve bizzat İkiz Kulelerin yapımından sorumlu Lawrence Ng, dünya çapında yaptıkları projelerdelerde ülkelerin kültürel özelliklerle teknolojiyi nasıl buluşturduklarını ifade etti. Yaptıkları tüm binalarda can güvenliğinin de diğer unsurlar kadar ön planda tuttuklarını söylerken, ülkemizdeki mimari anlayışının gelişmesinin ancak ekonomik gelişmelerle paralel olabileceğinin altını çizdi. Lawrence Ng ayrıca Geyre Vakfı'nın Afrodisias projesinde de çalıştığını ve böyle bir projede yer almaktan gurur duyduğunu söyledi.

Panel izleyicilerinin mimarlara sorduğu en önemli sorulardan biri de ülkemizde nasıl daha sağlam, güvenilir ve yüksek yaşam standardı sunan binaların inşa edilebileceği ile ilgili idi. Tüm mimarların ortak kanısına göre yerel yönetimlerin konuyla ilgili hassasiyeti ve toplumun eğitimi ile oluşabileceğini ifade ettiler.