Kızılcık Dünya mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olduğu için, bir tek dalını kırana dahi hapis cezası verilen sedir ağaçları taş ocakları tarafından kökünden kesilerek yok ediliyor. DHA'nın haberine göre, bölgede yaşanan ağaç katliamına karşı köylüler ve çevreciler, taş ocaklarını işleten firmaların faaliyetleri sırasında, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve kanunsuz uygulamalarda bulundukları gerekçesiyle Finike Kaymakamlığı başta olmak üzere birçok makama yaptıkları başvuruların sonuçsuz kalması üzerine hukuki mücadele ve eylemler başlatılması kararı aldı.
Bölgedeki doğa katliamına karşı mücadele veren Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, kanunsuzluk ve hukuksuzluğu sürdüren taş ocaklarının özel mülkiyetleri de pervasızca ihlal etmeye başladıklarını savundu. Finike Kızılcık Yaylası’nda, ocak açma işlemleri başlatan Bartu Mermer İşletmesi’nin taş ocağına ulaşmak için Ali Çağrı’ya ait arazinin ortasından, izin almaksızın yol açtığını öne süren Ali Ulvi Büyüknohutçu, şöyle konuştu: "Adeta dağ kanunu uygulayan bu işletmeler konusunda bölge sakinlerinin ilgili makamlara yaptığı başvurular bugüne kadar sonuçsuz kaldı. Madencilik Yasası’na göre sadece fundalık ve makilik bölgelerde kesim yapılarak maden ocağı veya taş ocağı açılabileceği hükme bağlanmışken, bölgede taş ocağı açmak için önce orman yok edilerek makilik alan yaratılıyor, sonra bu alana taş ocağı izni veriliyor. Alelacele kesilen çam ve sedir ağaçları, üstü brandayla sıkıca kapatılmış tırlarla, gözlerden kaçırılarak, bölge açık ve ormansız bir alan haline getiriliyor."
“Finike Portakalı da Tehlikede”
Kızılcık ve Adala Yaylası ile Kızılcık Köyü’nden oluşan bölgenin nar ve ünlü Finike portakalının yetiştirildiği tarım alanı olduğunu dile getiren Büyüknohutçu, "Ünlü Finike portakalı, narı ve sedir ağaçları taş ocaklarına kurban ediliyor. Taş ocağından yayılan tozlardan ormanlık alandaki tüm bitki örtüsü etkilenmekte ve zaman içerisinde ağaçlar kurumaktadır. Bölgede faaliyetlerine devam eden taş ocaklarının etrafındaki ormanlık alanların kuruyarak yok olması bunun en büyük kanıtıdır" dedi.
“Yeni Ocak Açılacak”
Şu anda bölgede 12 taş ocağı bulunduğunu, bir taş ocağının daha açılmaya başlandığını anlatan Büyüknohutçu, taş ocaklarının çoğunun belgelerinin eksik ya da kazı yapılan alana ait olmadığını iddia etti. Çalışan taş ocaklarının izin aldıkları bölge dışına taştığına dikkati çeken Büyüknohutçu, denetimsizlikten dolayı taş ocağı işletmelerinin nereyi kazacaklarına ve ne kadar alanda kazı yapacaklarına kendilerinin karar verdiğinden yakındı.
“Dinamit Yasağına Uyulmuyor”
Büyüknohutçu, ocak çalışması sırasında dinamit kullanmanın yasak olmasına rağmen özellikle geceleri kullanılan dinamitlerden dolayı hem yaban hayatının yok olduğunu hem de bölgedeki evlerin temelleri ve duvarlarının çatladığını, bu durumun hayati tehlike yarattığını söyledi.
“Başvurular Sonuçsuz Kaldı”
Bölge halkının bu gerekçe ve taleplerle imza toplayarak, Finike Kaymakamlığı, Antalya İl Özel İdaresi, Çevre ve Orman Bakanlığı ile diğer makamlara yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını anlatan Büyüknohutçu, şöyle devam etti: "Bu noktadan sonra yapılacak tek bir şey kalmıştır. O da evrensel insan hakları doğrultusunda bölge halkının tek yürek olarak ocaklara karşı yasal sınırlar içerisinde etkinlikler başlatmasıdır. Önümüzdeki hafta Finike’de sivil toplum örgütleri ve yerel kanaat önderleriyle bir araya gelerek etkinliklerin biçimi ve zamanlaması konusunda toplantı yapılacak. Umuyoruz ki, ilgilileri ve yetkililer, bu eylemlere gerek kalmadan taş ocakları konusunda halkın beklentilerini yerine getirerek, Kızılcık Yaylası’nda açılmak üzere olan taş ocağını durdurur ve hali hazır çalışmakta olanların denetimlerini yaparak yasalara uymayanlar konusunda gereğini yapar."