Yapı sektörünün bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl dördüncü kez düzenlenen Konut Konferansı 2013: "Yeni Yollar" konferansının ikinci oturumunda “Ortadireği evsahibi yapmak mümkün mü?” konusu tartışıldı.
Oturumda konuşan, orta ve düşük gelir grubuna sosyal konut geliştiricisi İngiliz firma Pocket’ın CEO’su Marc Vlessing, İngiltere’de devlet desteğiyle ilk kez konut sahibi olacaklar için gerçekleştirilen yeni bir konut programını masaya yatırdı.
“Konutlar artık büyük aileler için değil, tek başına yaşayanlar için”
Vlessing, Pocket’in amacının Londra’da “nazikçe bir konut devrimi” başlatmak olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Vlessing, düşündükleri “konut devrimi”nin spesifik pazar segmenti ile tasarlandığına dikkati çekti. Doğru konut tasarımının öncelikle dünyanın nasıl değiştiğini anlamakla mümkün olabileceğini kaydeden Vlessing, günümüzde insanların tek başına yaşamayı seçmelerinin konut tasarımını da değiştirdiğini belirti. İngiltere’de konutların çoğunun artık büyük aileler için değil de, şehir merkezinde, tek başına yaşayanlar için tasarlandığını vurgulayan Vlessing, konut yapımında sürdürülebilirliğin de önemine değindi.
Günümüzde daha az mekana, ısınmaya, otoparka ihtiyaç olduğunu söyleyen Vlessing, bu nedenle derli toplu, tek odalı evlerin daha çevreci olduğunun altını çizdi.
“Dünya değişti ama konut politikaları değişmedi”
Dünya değişirken konut politikalarının değişmediğini belirten Vlessing, İngiltere’de 1950 ile 1979 yılları arasında ev sahibi olanlar ile olmayanlar arasında bir kutuplaşma yaratıldığını söyledi. Vlessing, bu politikanın konut piyasasına yansımasının da arz azlığını oluştuğunu anlattı.
“Konut politikaları artık çöktü”
Vlessing, İngiltere’de konut politikasının kiralık değil de, ev sahipliği üzerine kurulu olduğunu belirterek, İngilizlerin ortalama 7 yılda bir ev değiştirdiğine dikkati çekti. Vlessing, “İngiltere’de ve Türkiye’de problem, artık en küçük daireyi bile alamamanız. Bu durum, konut politikasının çöktüğü anlamına gelir. İngiltere’de 1979’dan sonra siyasetin şekli değişti. Eğer seçimleri kazanmak istiyorsanız, orta gelirlilere ulaşmanız, onları ev sahibi yapmanız lazım” şeklinde konuştu. Londra’da tek odalı evin en az 300 bin pound olduğunu bildiren Vlessing, “Bu ölçekte ev bile alamıyorlar. O yüzden uzağa taşınmak zorunda kalıyorlar” dedi.
“İngiltere’de uygun fiyatlı konutların üretilmesini sağlayan bir politika yok”
Aslında konut krizinin insanların şehirlerinden uzaklaşması olduğunu söyleyen Vlessing, İngiltere’de uygun fiyatlı evlerin üretilmesini sağlayan bir konut politikasının olmadığının altını çizdi. Yerel yönetimlerin evsizlere bakmakla yükümlü olduğunu kaydeden Vlessing, insanlara uygun fiyatla ev bulmak gibi görevlerinin olmadığını belirtti. Vlessing, İngiltere’de bir diğer problemin kamu arazilerinin tahsis edilememesi olduğunu ifade ederek, “İngiltere’de ne kadar kamu arazisi olduğu ve nasıl tahsis edileceği bilinmiyor “ dedi.
Pocket olarak, barınma amaçlı uygun fiyatlı tasarımlar yarattıklarına değinen Vlessing, bu konutları yüzde 20 iskonto ile sattıklarını söyledi. Vlessing, “Ortalama geliştiricinin konut üretmediği yerlerde konut yapıyoruz. Derli toplu, tek odalı uygun fiyata evler üretiyoruz. Yoğunluktan kazanıyoruz.” dedi. Tasarladıkları dairelerin 35 ile 40 metre arasında net alanı olduğunu belirten Vlessing, akıllıca kullanılan bu mekanları yaratırken“tekne tasarlamak” gibi düşündüklerini söyledi. Yaşanılan alanlarda küçük topluluklar, dijital ağlar oluşturduklarını da kaydeden Vlessing, ortalama seyahat süresini birbuçuk saatten, 25 dakikaya indirdiklerine vurgu yaptı.
“Londra Belediyesi 22 Milyon sterlini hibe etti”
Londra Belediyesi’nin 6 proje kapsamında 22 milyon sterlini kendilerine hibe ettiğini belirten Vlessing, sonunda siyasetçilerin konut sıkıntısı ile ilgili acil bir şeyler yapmaları gerektiğini anladıklarını ifade etti.
“İngiltere’de az konut üretiliyor”
Vlessing, İngiltere’de az konut üretildiğini ve ev alma yaşının da 32’den 37’ye yükseldiğini bildirdi. İngiltere kamu ihale süreçlerinin zorlu olduğunu vurgulayan Vlessing, “Londra’da kamu arsalarının ihalesi sürecinde kendimizi zor yollara soktuk. Transparanlık yada saydamlık güzel. Ama 19 ay süren bir süreci acı içinde geçiriyorsunuz” dedi.
“Hyde Park’ın içine inşaat yapılamaz”
Katılımcılardan birinin “Hyde Park ya da Regent’s Park’ın içine ev yapmak ister misiniz?” sorusu üzerine, Vlessing, “Hyde Park ya da Regent’s Park’ın içine inşaat yapılamaz, yapmamalıyız” şeklinde konuştu.