Dünya Barış Günü’nde Öldüler



Albert Speer ve Ilse Koch. Biri, Hitler’in düşlediği şehirleri inşa eden özel mimarı, diğeri Yahudi derilerinden ev eşyaları yapan bir sekreterdi. İkisinin ölüm yıldönümleri, başlattıkları savaşın da doğum günüydü.

Dünya tarihinin unutmak istediği bir gün 1 Eylül. Bundan 70 yıl önce Almanya, Polonya’ya girmiş, altı yıl sürecek büyük yıkım başlamıştı: 2. Dünya Savaşı. Yeryüzünün dört bir köşesinde insanlık unutulmuş, milyonlarca kişi için zaman donmuştu. Aynı gün Nazizmin biri günışığında, öteki gölgede kalmış iki figürünün ölmesi kaderin cilvesi olsa gerek.

1905’te Mannheim’da doğan Albert Speer, çok iyi bir mimarken önce NSDAP’ye (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) üye oldu, ardından savaştan sonra Silahlanma Bakanı. Partiye 1931’de giren 474.481 numaralı üye, kısa sürede liderini etkilemeyi başaracak, savaş öncesi Almanya’nın çehresini değiştirecekti. Antik Yunan ve Roma’dan esinlenerek imparatorluk kurmayı hedefleyen Hitler’in estetik anlayışının adeta şahikasıydı Speer. Türkiye’den koparılıp Berlin’e taşınan Pergamon’dan ilhamını alarak yarattığı Zeplin Sahası, Nürnberg mitinglerine ev sahipliği yapacaktı. Usta belgeselci kadın yönetmen Leni Riefenstahl’in propaganda başyapıtı olarak gösterilen Triumph des Willens’inde (İnancın Zaferi) beyaz perdeye yansıyan Zeplin Sahası dışında Speer, Almanya’da bir döneme damgasını vuran neredeyse her binaya imzasını atmıştı. Berlin Olimpiyat Stadı Werner March’ın projesi olsa da, süslemek yine Speer’e kalmıştı. 1942’de bakanlık koltuğuna oturan başmimar, sayısız esere attığı Nürnberg’de insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanacak, suçunu itiraf ettikten sonra 20 yıl cezaya çarptırılacaktı.

Soykırım’ı biliyor muydu

Mahkeme sürecinde Hitler’in en yakın arkadaşlarından biri olduğunu da söyleyen Speer, Almanya’da olan bitenden habersiz olduğunu iddia etmişti. Reddetse de, yıllar sonra dönemin İçişleri Bakanı Heinrich Himmler’in Yahudilerin tamamı ile yok edilmesi gerektiğini buyurduğu Poznan Konferansı’na katılıp katılmadığı çok tartışılmıştı. Otobiyografisi Inside the Third Reich’ta Himmler’in konuşması sırasında orada olmadığını vurgulayan Speer’in konferansa katıldığı birçok tarihçi tarafından iddia edilecekti. Belki de vicdan azabından kitaplarından aldığı telifin büyük çoğunluğunu Yahudi vakıflarına bağışlayan Hitler’in dostu, bir Londra gezisindeyken 1 Eylül 1981’de ölmüştü.

Cadı değil cani

Sıradan bir sekreterken partiye üye olan Ilse Koch, Buchenwald ve Majdanek toplama kamplarını yönetecek Karl Otto Koch ile evlenmişti. ‘Buchenwald’in cadısı’ istediğini kamçıdan geçirmiş, kimilerini öldürmüştü. Dövme düşkünüydü. Yüzdürdüğü derilerden her türlü ev eşyası yaptıran cani kadın ve kocası o kadar ileri gitmişti ki Naziler Karl Koch’u kurşuna dizmiş, eşine para cezası vermişti. Savaştan sonra yargılanan Koch, müebbet hapis cezası aldı. ABD’li General Clay’in affettiği kadın hakkında açılan 135 yeni ölüm vakası, Ilse’yi tekrar hapse sokmuştu. 16 yıl sonra kendisini astığında tarihler 1 Eylül 1967’yi gösteriyordu.

Savaşı o başlatmıştı

Clare Hollingworth, Alman askerî birliklerinin Polonya’ya girdiğini gördüğünde sadece 26 yaşındaydı. Telegraph gazetesi için çalışıyordu. Bugün 96 yaşında olan Hollingworth, aniden 65 Alman motosikleti gördü. Sonra yüzlerce tank, silahlı araçlar ve kocaman bir vadiye yayılmış ağır silahlar. Almanlar İkinci Dünya Savaşı’nı başlatmak için Polonya’ya girmeyi bekliyordu. Hollingworth, gördüklerini 29 Ağustos 1939 gününün gazetesinde yazmıştı. Haber, Telegraph’ın birinci sayfasında “1000 tank Polonya sınırına yığıldı. 10 bölüğün hızlı bir taarruz için hazır olduğu bildirildi” başlığıyla manşetin altında yayımlandı. Hollingworth, Avrupa’da korkunç bir felakete neden olan savaşı, “Alman ordusu makinası ani bir saldırı için hazır” cümlesiyle başlatmıştı adeta.

Ali Murat Hamarat - Telegraph