Danıştay 6. Dairesi, İETT tarafından otobüs
garajı olarak kullanılan bölgenin, yeşil alan, turizm ve ticaret alanı olarak
ayrılmasına izin veren (Dubai Kuleleri Projesi) nazım imar planı değişikliğinin
iptal istemini reddeden İdare Mahkemesi kararını oy birliğiyle bozdu.
TMMOB Büyükkent Şubesi, Mecidiyeköy'deki İETT otobüs garajının
bulunduğu alanın turizm ve ticaret alanı, Kağıthane ilçesindeki parselin kısmen
yol, kısmen yeşil alan, kısmen turizm ve ticaret alanı olarak ayrılmasına
ilişkin 19 Mayıs 2006 onaylı 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile bu
plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava
açmıştı.
İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin davayı reddetmesi üzerine, TMMOB
Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi, kararın bozulması istemiyle Danıştay'a
başvurdu. Bozma istemini görüşen Danıştay 6. Dairesi, İdare Mahkemesi'nin
kararını oy birliğiyle bozdu.
Dairenin kararında, imar planlarının, planlanan yörenin bugünkü
durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde
saptanabilmesi için coğrafi veriler ışığında, belde halkına daha iyi yaşama
düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve
karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, halkın sosyal ve kültürel
gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak
hazırlanması gerektiği belirtildi.
Şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından, plan
kararları ile getirilen kullanım alanlarının yer altında (bodrum katlarda) veya
yer üstünde (normal katlarda) öngörülmesinin bir farklılığı bulunmadığı ifade
edilen kararda, "genel olarak planla verilmiş kullanım hakları dışında
ayrıcalıklı yapılanma haklarının belirli alanlarda nesnel bir nedene
dayanmaksızın tanınmasının, düzenleyici işlem kimliği taşıyan planların
genellik, objektiflik ve yansızlık ilkesi ile bağdaştırılamayacağı"
kaydedildi.
Kararda, ayrıca, gerek bodrum katlarda öngörülen kullanım
kararları gerek brüt parsel üzerinden emsal hesaplanması suretiyle tanınan
yapılaşma haklarının, yoğunluk artışına yol açtığı, sosyal ve teknik altyapıya
yük getirdiği, ulaşım etütlerini etkilediği ve kentsel maliyetleri artırdığı,
planla sağlanan bütünlüğü zedelediği ifade edildi.
İdare mahkemesi kararına dayanak oluşturan bilirkişi kurulu
tarafından düzenlenen rapora da yer verilen kararda, bilirkişi raporunun dava
konusu plana yönelik irdelenmeler içermemesi karşısında, hükme esas alınabilecek
nitelikte görülmediği kaydedildi.
Kararda, şöyle denildi:
"Bölgeye ilişkin nazım imar planı kararıyla öngörülen genel
yoğunluklardan farklı ve ayrıcalıklı olarak yoğunluk artışına yol açacak şekilde
brüt parsel üzerinde emsalin hesaplanması suretiyle emsale dahil olamayan bodrum
katların iskan edilmesi ve bu çerçevede yükseklik sınırlandırmasının
kaldırılmasını öngören dava konusu nazım imar planı değişikliğinde, şehircilik
ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı ile hukuka uyarlık bulunmadığından
iptali gerekirken davanın reddi yolundaki temyize konu mahkeme kararında hukuki
isabet görülmemiştir."
1.1 milyar TL'yle Dubai Şeyhi Maktum'un şirketlerinden Sama
Dubai'nin aldığı İETT arazisine, Dubai Towers yapılması
planlanıyordu.
Yerel mahkeme ilk kararında direnir ve bu karar da temyiz
edilirse dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna
gelecek.