Dow, Türkiye Plastik Tesisi için 33,5 Milyon Euro Yatırım Yaptı



Türkiye’ye plastik katkı maddeleri üretimi için 33,5 milyon Euro yatırım yapan dünya kimya devi Dow, Gebze’de kurduğu yıllık 40 bin ton üretim kapasitesine sahip tesis ile beklentilerinin çok üstünde başarı elde etti. Bu gelişimde Dow’ın hızla gelişen teknolojisi ve Ar-Ge desteğinin yanı sıra 2009 yılı başında satın aldığı Rohm and Haas firmasının da büyük katkısı oldu. Gelişmiş akrilik mukavemet artırıcılar ve plastik katkı maddelerde müşterilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen Dow, Gebze tesisinin faaliyete geçtiği Aralık 2008'den bu yana çok tercih edilen bir ürün olan mukavemet artırıcıları sayesinde satışlarında kayda değer bir artış gerçekleştirdi.

Dow Kimya Şirketi'nin Gebze'de kurduğu tesis, hizmete girmesinin üzerinden bir yıl bile geçmeden büyük başarılara imza attı. Şirketin bu yılki Plast Eurasia'ya (19. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı) katılımı da büyüme ve başarı ile dolu bir yılın son noktasını simgeliyor.

Türkiye’nin tüm Avrupa'da en büyük üç PVC profil pazarından biri olarak devasa bir fırsat sunduğunu vurgulayan Dow Doğu Avrupa ve Orta Doğu Afrika Plastik Katkı Maddeleri Ticaret Müdürü Fabrizio Trinchero, Türkiye’deki faaliyetlerin tüm Batı ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika piyasalarına da mükemmel bir köprü oluşturduğunu belirtti.

Yerel müşterilerin Dow’ın Rohm and Haas'ı satın aldığı 2009 yılı başından bu yana neyin değişebileceğini görmeye can attıklarını ifade eden Trinchero sözlerini şöyle sürdürdü: “Dow’ın her geçen gün daha da gelişen teknolojisine ve Ar-Ge desteğine erişimimiz sayesinde, PVC'ler ve diğer plastikler için yüksek performanslı katkı maddeleri geliştirme alanındaki konumumuz daha da güçlenecek. Ve şimdi, Dow' ın bir parçası olarak, mevcut ürünlerimizle karşılaştırıldığında daha da yüksek performanslı katkı maddeleri tasarlama kabiliyetimiz garanti altında." 



Türkiye'ye ve tüm Doğu Avrupa PVC konvertörleri ve imalatçı müşterilerine ürün tedarik etmenin, Dow için kilit bir strateji ve uzun vadede önemli bir hedef olduğunu ifade eden Trinchero, bu yıl yaşanan olumsuz ekonomik koşullara rağmen, en büyük plastik katkı maddesi üretim tesisi olan Gebze’deki bu yeni tesiste çok büyük başarılar elde edildiğini söyledi. Trinchero, Dow’ın Gebze tesisinin şirketin, Türkiye'de plastik katkı maddeleri işine yaptığı 33,5 milyon Euro'luk yatırımın büyük bir kısmını temsil ettiğini belirtti.

Dow'ın Türkiye'deki Plastik Katkı Maddeleri Satış Müdürü Korhan Temel ise bu yıl üçüncü kez katıldıkları Plast Eurasia’da, Dow’ın işletme ekibi ve teknik personelinin tüm bölgede birlikte çalışılan birçok müşteriyi ağırlama fırsatı bulduğunu söyledi. Temel, Rohm and Haas'ın temel taşı niteliğindeki bir mirası olan “yerinde-müşteri-destek” hizmetleriyle tanınan büyük tecrübe sahibi plastik katkı maddesi uzmanlarının, aynı hizmeti Dow müşterilerine de sunmaya devam edeceğini bildirdi.

Dow’ın öne çıkan akrilik mukavemet artırıcıları ve işlem yardımcıları serisinin başında, Doğu Avrupa’da plastik işleyiciler arasında hızla kabul gören Paraloid™ KM-1 mukavemet artırıcı geliyor. Dow, yükselen başarı grafiğini büyük ölçüde, konut / ticari kaplama ve pencere profilleri, inşaat için kenar döşeme ve taban tahtası profilleri, teçhizat mahfazaları, tıbbi ürünler ve tüketim malları için PVC bileşenlerini geliştiren dinamik ve özel çözümleri, müşterilerle yakın işbirliği içinde geliştirmeye yönelik yaklaşımına borçlu olduğuna inanıyor. Şirket, maliyet etkinliği ve daha yüksek faaliyet marjları elde edilmesini hedefleyen PVC işleme ve imalat etkinliğini artırmak için sürekli olarak müşterilerle birlikte çalışıyor.

Bu yılki Plast Eurasia Fuarı'nda, katılımcıların özellikle Dow’ın müşteri koşullarını yerine getirme ve hizmet sunma becerilerini öğrenmekten memnun olduklarını ve onlardan alınan tepkilerin de çok şey anlattığını söyleyen Temel, “Müşterilerimizle görüşmelerimiz plastik katkı maddeleri sektöründeki değerimizi ve güçlü konumumuzu bir kez daha teyit etti ve Dow'ın önümüzdeki yıllarda hizmet sunmak için ne kadar hazır olduğunu ilk elden öğrenmek bizi çok mutlu etti.” dedi.