Dow, Sürdürülebilir Dünya Hedefi için Ayak İzlerini Azaltıyor
Dow Chemical’ın Türkiye’de yapı
malzemeleri alanındaki işkolu olan Dow Bina Çözümleri, üretimde
çevreci yöntemler kullanarak ve ısı yalıtımı bilincinin gelişmesine katkı
sağlayarak ülkemizin geleceğine yatırım yapıyor. Dünya Çevre
Günü kapsamında önemli mesajlar veren Dow Bina Çözümleri Bölüm Başkanı
Durmuş Topçu, Dow olarak 1995 yılında çevre, sağlık ve güvenlik
performansını geliştirmek için belirlenen hedefler doğrultusunda ürünlere,
süreçlere ve ürün kullanımına yaşam döngüsü yaklaşımıyla yaklaştıklarını
belirtti. Kaynakları son derece verimli kullanarak ayak izlerini en aza indirmek
için çalıştıklarını ifade eden Topçu, küresel toplumun gelecek 10 yılda karşı
karşıya kalacağı en acil ekonomik, sosyal ve çevresel kaygılarına çözüm üretmek
için hayata geçirdikleri “Human Element” (İnsan Faktörü) adlı
kampanyadan da bahsetti.
Dow’ın topluma yönelik önemli bir yatırımı olarak 2006 yılında başlatılan
'Human Element' Kampanyası, şirketin sürdürülebilir dünya hedefinin önemli bir
bileşeni. Dünyayı değiştirmek için “İnsan Faktörü”nün gücüne inanan Dow,
kurulduğundan bu yana müşterileri, çalışanları, faaliyet gösterdiği ve içinde
yaşadığı toplum için “en iyisini yapma” felsefiyle hareket ediyor. Dow;
öğrencilere yönelik eğitim faaliyetleri, temiz içme suyu sağlama, enerji
verimliliğine yönelik gerek ürün üretme gerekse kamuoyunu bilgilendirici
etkinliklerde bulunma gibi çeşitli alanlardaki girişimleriyle toplumların
güçlenmesi için çalışmalar yürütüyor.
Üretimde sürdürülebilir çevre anlayışı ön planda olmalı
Dow’ın 2015 için belirlediği sürdürülebilirlik hedefleri;
sürdürülebilir kimya, dünya sorunları için harekete geçme, enerji verimliliği,
iklim değişikliği, toplum başarısı için katkıda bulunma, ürün güvenliği
konusunda liderlik, insan sağlığı ve çevre konusunda yerel koruma olarak
sıralanıyor. Dow, sadece sürdürülebilirlik adına yürüttüğü faaliyetlerle değil,
sürdürülebilirlik raporlamasında da dünya genelinde önemli lider kuruluşlardan
biri. Bu kapsamda Dow, her yıl 2015 sürdürülebilirlik hedeflerini nasıl yerine
getirdiğini, hazırladığı 3 aylık ve yıllık raporlarla ortaya koyuyor. Böylece bu
konuda üstlenilen sosyal ve yasal sorumluluklar her yıl gözden geçirilip
iyileştirilerek bir sonraki yılın hedefleri olarak beyan ediliyor.
Türkiye’de 40 milyon dolarlık çevreci yatırım
Dow’ın Türkiye’de yapı malzemeleri alanındaki iş kolu olan Dow Bina Çözümleri
ise ekonomik kriz döneminde olunmasına rağmen çevre konusunda önemli yatırımlara
imza atıyor. İstanbul’da Gebze Dilovası’ndaki üretim tesisinin birinci hattında
modernizasyon çalışmaları gerçekleştiren Dow Bina Çözümleri, Mayıs ayı
itibariyle tüm STYROFOAM™ XPS ısı yalıtım ürünlerini, TS EN 13164 Standardı’na
göre ve Avrupa Yapı Malzemeleri Yönetmeliği doğrultusunda Uluslararası CE
Belgeli olarak üretiyor. Türk yalıtım sektöründe pek çok ilki gerçekleştiren Dow
Bina Çözümleri şimdi de Türkiye’de, çevre dostu ve AB üyesi ülkelerin kullandığı
şişirme gazlarını kullanarak, çevre kirliliği ve küresel ısınma ile mücadeleye
büyük katkı sağlıyor.
Kapasite artırımı amacıyla ikinci bir üretim hattını devreye sokmaya
hazırlanan Dow Bina Çözümleri’nin bu hattında da yine çevreyle dost bir üretim
söz konusu olacak. Birinci hattın modernizasyonu ve ikinci üretim hattı için 40
milyon dolar yatırım yapan Dow Bina Çözümleri, böylece çevre dostu üretim
kapasitesini 750 bin metreküpe çıkaracak.
Dow Bina Çözümleri, üretimde çevreci yöntemler kullanmanın dışında ülkemizde
ısı yalıtımı bilincinin gelişmesi ve AB standartlarında, kaliteli ürünlerle ısı
yalıtımının önemini anlatmak için de çalışıyor. Bu konuda iletişim
faaliyetlerine önem veren Dow Bina Çözümleri, İZODER (Isı Su Ses ve Yangın
Yalıtımcıları Derneği) ve XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği gibi sivil
toplum kuruluşlarının düzenlediği kamuoyu bilgilendirme kampanyalarına da katkı
sağlıyor.
Dow Bina Çözümleri’nin dünyada 50, ülkemizde ise 20 yıldır ürettiği
STYROFOAM™ ısı yalıtım levhaları ile yapılan ısı yalıtımı binaların ısıtma ve
soğutma giderlerinde büyük tasarruf sağlıyor. Enerji tüketimini azaltması
sonucunda fosil yakıt tüketiminden kaynaklanan sera gazı salınımı da düşüyor. Bu
sayede çevre kirliliği ve küresel ısınma ile mücadeleye de katkıda bulunuyor.